2010 Dünya futbol şampiyonasının bereketli günü…

27. Haziran 2010 Pazar

Fileler gollere doydu. Tam dokuz gol…

Biri gayrimeşru sayıldı; doğar doğmaz öldü.

Diğeri ofsayttan doğdu.

Yeşil sahaların köşe İLAHI

Tartaklandı… Ekranlara yansımadı.

Yuhalandı… Vuvuzela: Yuh, yuh seslerini bastırdı.

Eskiden: Hâkimler de tarafsız bir şekilde, savcının, şahitlerin delillerin yardımıyla kalem kırarlardı.

Suçsuz suçlu; bedelini ödedikten sonra…

Suçsuzluğu bir işgüzar tarafından su yüzüne çıkarılırdı.

Savcının, şahitlerin, delillerin gölgeleri gölgede kalır; kalem kıranın gölgesi en koyu gölge olarak kayıtlara geçerdi.

İki önemli maç ve kolektif verilen kararlar.

Hakemler ve hataları…

Ya futbolcuların fireleri…

Onların kazandıkları dudak uçuklatan kazançları…

Şanı şöhreti; reklâmlardan kazandıkları…

İlgilendirmez.

Spor dünyasını ilgilendiren nokta: Ne kadar centilmen oldukları…

Dünya kupalarında veya lig maçlarında hangi ülkede olursa olsun; futbolda:

Hakem üçlüsü…

Esasında; en güçsüzü…

Şamar oğlanları.

Sayıca azınlıkta ama burunları havada… Sanılıyor.

Her iki maçtan birinde; triyo: Hallaç pamuğu gibi atılıyor.

Her an: O tarafın veya bu tarafın gazabına uğramak; kaderleri.

Onlara haddini bildirmek herkesin boynunun borcu…

Hatası olmayan, sıraya geçsin.

Fursun!

Topu topu üç dört kişiler MEYDANE çıktıklarında…

Lobisiz, korumasız;...

Stres atmak isteyenlere bulunmaz fırsat…

Furun! Hakeme…

Maçları seyrederken; tamam dedim bu iş oldu.

Kalem kâğıt klavye; hakem kuyularını kazmaya başlamışlardır.

Bu akşamki Meksika/1/ Arjantin/3/ karşılaşmasında: Hakem Roberto Rosetti tarafsız bir karar vermek için asistanının Stefano Ayroldi’nin(yan hakem) yanına gitti ve ona danıştı.

Tevez’in gayrimeşru ofsayt golünü meşru ilan etti.

Hakem ne yapsaydı?

84.000 Seyircinin ya da 22 Futbolcunun; fikirlerini mi alsaydı!

Bir sonuca varabilir miydi?

Olmazdı değil mi?

Maç bitiminde; hakemi etkileyen, yanlış yönlendiren asistanı Meksikalı futbolcular tartakladı.

Ne işe yaradı?

Canlı yayında: Maçın gidişatını yorumlayanlar: ÇİZGİ Hakeminin gerekli olduğuna değindiler.

Yeşil sahalarda: Futbolcu başına bir hakem tahsis etseler dahi gözden kaçanların önüne geçemezler.

Çöplükte bir horoz öter.

Başarılı geçen ameliyat sonrası doktor; hastasını neden kaybeder?

Doktor gerçekten işini bilmez mi?

Yoksa…

Genel olarak bakıldığında…

Hasta: Hastane mikrobuna mı yenilir?

İngilizler bu akşam konseptlerinin kurbanı oldular.

Almanları hâlâ tanıyamadılar.

Fabio Capello: Taktik hatası yaptıklarını; meydanı Almanlara bıraktıklarını kabul etmekle birlikte; en büyük hatayı; teknolojiden faydalanmayan hakemin yaptığını vurguladı.

Hakem yardımcısından (yan hakemden) goldür değildir diye bir sinyal alamadı. Almayınca aldırmadı, oralı olmadı değil, asistanına güvendiği; güvenmek zorunda olduğu için…

Emin olamadığı pozisyonun değerlendirmesini ekip arkadaşına bıraktı.

Kim olsa öyle yapar; öyle yapmak zorundadır.

Seyirci: Takımlar arasındaki maçı seyretmek için para ödüyor.

Hakemlerin birbirine düşmesini seyretmek çok ilginç olabilir?

Lâkin kaç kişi bunu izlemek ister?

Almanya / 4 İngiltere / 1

İngiltere evine gidiyor. Bye Bye Centilmen

Fabio Capello’nun elinde iki senelik taptaze bir anlaşması var.

O yüzden o kalıyor.

Almanya İngiltere’yi; Arjantin Meksika’yı yendi.

Şimdilik kaldılar.

Dünya 2010 Futbol şampiyonasının: Bir tanecik şampiyonluk kupası var.

O kupa ancak bir ülkenin milli takımına nasip olacak.

Almanya ve Arjantin gidebilirler…

Kalabilirler de…

Her şey hakeme bağlı… Bağlı mı?

Futbolcunun sarı- kırmızı kartlar ayaklarında pranga…

Şimdiki hakemler alafranga…

Olmak istemezlerse…

Çinlilere Japonlara bildirilsin, üretime geçsinler.

Robot hakemler; sahalarda metalce koştursunlar.

Sıfır Hatalı Kararlar; seyircilerin gözünü gönlünü şenlendirsin.

27. Haziran 2010 Pazar

İnternetli Köyden

Alev Meisel