2010 dünya kupasına katılmamız hayal oldu

Biraz önce biten Bosna Hersek-Estonya maç sonucu, bizim oynayacağımız Belçika maçını bir formalite maçına dönüştürdü. Deplasmanda Estonya'yı 2-0 mağlup eden Bosna Hersek play- off maçı oynamaya hak kazandı. Biz ise dünya kupası hayallerimizi 2014 yılına taşıdık.

Bu durum beni ister istemez 2002 yılına geri götürdü. bizimle birlikte İsveç, Slovakya, Makedonya, Moldova ve Azerbeycan'ın bulunduğu gurupta İsveç'in arkasından 21 puan alarak play-off maçı oynamaya hak kazanmış ve Avusturya ile oynadığımız play off maçlarında 1-0 ve 5-0 lık sonuçlarla Japonya ve Güney Kore'de yapılan dünya kupasına katılmaya hak kazanmıştık. Orada dünya şampiyonunun oynadığı maç sayısı kadar maç oynadık. Tam yedi maç. Brezilya, Kosta Rika ve Çİn'in bulunduğu guruptan ikinci olarak çıkarak, öbür gurubun birincisi Japonya'yı eledikten sonra Fransa'yı saf dışı bırakan Senegal'i yenerek yarı finale çıkmış. Fikstür azizliği yüzünden Brezilya ile bir kere daha karşılaşmış ve o maçtan yenik ayrılmamızın ardından Güney Kore'yi yenerek 2002 dünya kupası 3. olmuştuk.

2006 da play-off maçında İsviçre'ye olaylı maç sonucunda elenmiş ve dünya kupasına gidememiştik.

2010 da ümitliydik. Hele 2008 Avrupa şampiyonasında yarı final oynamış bir takım bu dünya kupasına gitmeliydi. Hadi İspanya'yı belki geçemezdik ama gurubun diğer takımları olan Bosna Hersek, Belçika, Estonya, Ermenistan bizim rahat geçebileceğimiz rakiplerdi ama olmadı işte. Gurupta oynadığımız 8 maç sonunda aldığımız 12 puan, bundan sonraki 2 maçımızı kazansak bile bizi dünya kupasına götürmeye yetmiyor.

Başarıya doymuş bir teknik direktörle artık daha fazla ileriye gidemeyiz. 2002 yılında başlangıçta herkesin tenkit ettiği Şenol Güneş başarıya aç bir teknik direktördü ve onunla başarıya ulaşmıştık.

Milli takımın artık yeni bir kana ihtiyacı var. Bunun için Fatih Terim gerekeni yapmalıdır.