2011 Türkiye İç Savaş Raporu....(1987 - 2011)

Ara sıra ilginç  ve düşündürücü  e- postalar alıyorum.

İnternet ortamının bilgilerini, kaynaklarını çok güvenli bulmadığımı da belirtmek isterim…

"2011 Türkiye İç Savaşı" adlı bir yazı dikkatimi çekti…

Bu yazıyı okudum. Yazının güvenirliliği konusunu yine internet ortamında araştırmaya başladım…

Öncelikle bu konuyu gündeme taşıyan Türk asıllı Danimarka vatandaşı Sefa M. Yürükel hakkında kısa bir araştırma yaptım.

Yürükel, Soykırımlar ve terörizm üzerine araştırma yapmış, kitapları olan bir akademisyen…”Batı tarihinde insanlık Suçları” adlı kitabın da yazarı… Norveç’te yaşayan Sefa M. Yürükel ,daha önceleri araştırmacı olarak görev yaptığı Norveç Uluslararası ilişkiler enstitüsü’ne rutin ziyaretlerinden birini yaparken birlikte çalıştığı, fikir alışverişinde bulunduğu Prof. Bjorge’nin masasında 35 sayfalık bir rapor dikkatini çekiyor. Raporun başlığı “2011 yılında Türkiye İç Savaşı” Raporu, 2003 yılınınŞubat ayında gördüğünü söyleyen Yürükel, raporu iki kez okuduğunu, Amerikan İngilizcesiyle yazılmış rapor üzerinde hiçbir isim ibare olmadığını belirtiyor…Bu raporu normal bir akademisyenin yazmadığı, Türkiye’de eli kolu olan kimselerin yazdığını ve bir ekip işi olduğu ama, tek elden yazılmış olduğu belli oluyor diyor… Prof. Toje Bjorge’nin uzmanlık alanında terör ve ırkçılık olduğunu, devamlı fikir alışverişinde bulunduklarını belirten Sefa M. Yürükel, profesörden notlarından biraz yaralanabilir miyim dediğimde, verdiği notların arasından bu küçük rapor çıktı…Diğeryazıların çıktısına izin verdi ama “Türkiye İç Savaş Paporu” adlı dosyaya kopya izni vermedi… Dosyayı iki kez çok dikkatli şekilde okuduğunu : Bunu özet başlıklarla şöyle sıralıyor...

* Batılılar bu işin senaryosunu hazırlamakla kalmamışlar, aynı zamanda Kuzey Irak’ta ve Batı Avrupa’daki PKK bürolarını da bu konuda destekliyorlar

* Bu raporun, Türkiye’de bir iç savaş çıkarmak maksadıyla değil ama rapor Türkiye’de bir iç savaş tezgahlandığını tescil ediyor...

* Raporun hazırlandığı yer batı ülkeleri ama arkasında da ABD var. Raporun hedefinde Türkiye, İran ve Asya ülkeleri var…

* Türkiye’de iç savaş çıkartarak, Türkiye’yi küçültmek istiyorlar. ABD’ye direnemeyecek bir Türkiye isteniyor…Kürdistan kurdurularak, Türk devletinin zayıflatılması boyun eğdirilmesi düşünülüyor…

* Bu bölünme işi etnik çatışmalar çıkartılarak yapılacak, Türkiye’de herkes kendi etnik kökenine göre yolunu seçecek deniliyor…

* Yugoslavya örneğinde olduğu gibi ordu ve polis içindeki Kürtler de bu çatışmalarda kendi yolunu seçebilirler deniliyor raporda…Türkiye devletinin böyle güçlü bir çatışmayı önleyemeyeceği de vurgulanıyor…

*Bu raporu hazırlayanların bunun uygulayıcıları da olduğu anlaşılıyor. Türkiye’nin eski hudutları kalmayabilir, haritası değişebilir deniliyor…

Sefa Yürükel’in okuduğu rapor 5 bölümden oluşuyor.

1. Bölümde, Türkiye’nin jeopolitiği ve uluslar arası siyasi coğrafyasına yer veriliyor…

2. Bölüm, Türkiye’nin siyasi, sosyal, tarihi, dini, mezhepsel, etnik ve kültürel yapısı üzerine özet halinde veriler, rakamlar yer alıyor. Kürtler- Türkler demografisi ifadelerinin altı çizilerek veriliyor…

3. Bölümde hassas bölgelerden bahsediliyor. Bu bölgeler şehir şehir hatta küçük yerleşim adları olarak da adlandırılıyor…

4. Devletin ve PKK’nın Güneydoğu Anadolu’daki halk içerisinde etkisi ve bölgedeki stratejik konumu ele alınarak, Devletin gücünün asker, polis ve aşiretlere dayandığının, fazla bir kitle tabanına sahip olmadığı , PKK’nın etnik çatışmaları istediği an çıkartıp, istediği anda da durdurabilecek ve tek muhatap olabilecek bir güç olarak ele alınıyor…Burada dikkat çeken

husus, çok kesin ifadelerin kullanıldığı, sanki raporu yazan çatışmanın yani iç savaşın çıkacağından emin gibi görünmesini de, Sefa Yürükel’in dikkatini çekiyor…Süreç 1987 olarak başlatılıyor ve 2011 yılına kadar burada düşük ya da yüksek yoğunlukta çatışmaya varabilecek bir hareketlenme olacağının da altı çiziliyor...

5. Türkiye’nin iç savaşa sürüklendiği ve sonuçları üzerinde duruluyor. BM, AB, NATO , Batı ve bölge devletlerinin tutumları üzerinde değerlendirmeler yapılıyor… Bu bölümde raporun toparlanması yapılıyor ve Türkiye’nin esas mevcut yapısının Kürt ve Türk demografisi şeklinde ele alınması gerektiği, 2011 yılına kadar doğabilecek fiziki çatışma ortamının neler getirip, neler götüreceği, bölgesel ve uluslar arası boyutu üzerinde duruluyor… Türkiyenin artık eski hudutlarının kalmayabileceği ve haritanın değişebileceği ve Batının buna karşı çıkmasının söz konusu olmadığı da ifade ediliyor… Bu konu ile ilgili bilgilerin Eylül 2005 yılında Tempo ve Haftalık dergilerde de yayınlandığı belirtiliyor…

Doğrusu yazı beni etkiledi…Hep dış parmaklar, dış mihraklar deriz ya… Artık dış mihraklarla iç mihraklar bu konuda işbirliği yapıyor gibi gözüküyor… Umarım aklımızı başımıza toplayarak, senaryoları planları boşa çıkarırız…

Bu coğrafya bizim kaderimizdir. Birlikte yaşamak için çok önemli nedenlerimiz var...

Bölünme, parçalanma ve getireceği sonuçlar Kürtler'e de zarar verir Türkler'e de... Bu işe sevinenler bu senaryoyu hazırlayanlar, Ortadoğu'da güçlü bir devlet olmasını istemeyen ortak düşmanlarımızdır...