2011 YGS iptale mi koşuyor

ÖSYM Başkanı açıklama yapmış, kağıtlar okunmuş:
"Okuduğumuz kağıtları bu adayların sonuçlarını 2010 YGS ile mukayese ettik. Olağan dışı hiçbir oluşum söz konusu değil."

Buradan iki soru türetebiliriz:

Soru 1: Nasıl bir olağan dışı oluşum görmeyi umuyorlardı ki? Medyan-Mod servislerinden yaralanan öğrenciler teşekkür mü yazacaktı cevap kağıtlarına.

Soru 2 . Bu yıl ki geçen yılla aynıysa - aynı olan neymiş o da başka bir soru- acaba geçen yıl yani 2010 YGS'de aynı "Medyan Mod" servisi yaşanmış olabilir mi?
habere devam ediyoruz.

"...Bir grubu, bir kişiyi öne çıkarıcı hiçbir sonuç görülmüyor. Sınavın iptalini gerektirecek hiçbir durum söz konusu değil...."

İşte burada duralım. Bir grubu öne çıkarıcı hiçbir sonuç görülmüyor tümcesinin sözcüklerine atalım çengelimizi.

Gruptan kastı nedir?
W lisesi öğrencileri mi gruptur, ya da X dersanesi öğrencileri midir grup?
Yoksa Anadolu liseleriyle İmam Hatip liseleri de birer grup mudur?
W kentinin W semtindeki W İmam Hatip Lisesi bir grup olabilir mi?
X kentinin X semtindeki X Anadolu Lisesi öğrencileri bir grup olabilir mi?
Q kentinin Q semtindeki Q Dersanesi öğrencileri bir grup değil mi?
W,X ve Q ların durumu ülke çapında ve kendi aralarında birbiriyle karşılaştırıldı mı?
Karşılaştırıldıysa sonuçları yayımlasınlar...

Wİmam Hatip Lisesi ile X Anadolu Lisesi nin ve Q Dersanesi grupları karşılaştırıldı mı?

Bilimsel bir kurumun başkanlığını yapan bu zat, "hiçbir gruptan" sözcükleriyle neyi kimi, hangi grupları kast ettiğini NET olarak ve yazılı olarak kamuoyuna açıklamalıdır ve İnternet sitesinde yaımlamalıdır. Hiçbir grubun ve kişinin öne çıkmadığı sonucunu veren araştırmalarında hangi bilimsel yöntemi kullanmışlardır.

Ayrıca nasıl bir araştırma ile bu sonuca ulaştıklarını da matematiksel verilerle ortaya koyması, ileri demokrasilerde beklenen ve yapılması gereken bir davranıştır.

Eğer ÖSYM başkanı Prof. Dr. Ali Demir, olağan dışının olmadığını ve grupları NASIL, HANGİ Yöntemle saptadıklarını halka ve sınava giren gençlere açıklayamıyorsa istifa etmesi ve sınavın da iptali daha demokratik, hatta daha vicdani değil midir?

Şimdi yeni bir haberle Mardin E-tipi cezaevinde tutuklu öğrencilerin sınavında soru kitapçıklarında bazı fen sorularının cevap seçeneklerinin verilmemiş olduğunu öğreniyoruz.Tutanakla saptanmış. Sadece Mardin'deki bu olay dahi sınavın iptalini gerektirmektedir kanımızca...

Öğrenciye yapılan haksızlık varsa, ortadaysa, ACEMİLİK YAPTIK diye geçiştirilemez.

Ayrıca ANAYASA'mıza göre halen LAİK olan TÜRKİYE Cumhuriyeti'nde kız öğrencilerle erkek öğrencileri ayrı okullarda sınava sokma "Pilot Uygulaması" başarısı hiç de iddia ettikleri kadar acemi olmadıklarını da göstermiyor mu?

Sınavdan sonra soruların sadece TRT televizyoınunda yayımlanma yeniliğini de bu acemiliklere mi dahil edeceğiz? Neden sadece bir kanal?

ÖSYM kurulunun sayın üyeleri , bütün bu haberlerden ve yetersiz bilimsel olmayan açıklamalardan sonra vicdanları rahat mı diye merak ettim?

http://haber.gazetevatan.com/osymden-itiraf-acemice-hazirlandi/369492/1/Gundem

http://haber.gazetevatan.com/soru-var-cevap-siklari-yok/369496/1/Manset

ezgiumut 7 Nisan 2011