Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Mart '11

 
Kategori
ÖSYS
 

2011 YGS Türkçe’de Yanlış Soru Var mı?

2011 YGS Türkçe’de Yanlış Soru Var mı?
 


ÖSYM’nin yaptığı her sınavdan sonra, yanlış soru olduğu ileri sürülür. Bunlardan doğru çıkanları da olmuyor değil. Çok özenle hazırlandığını düşündüğümüz bu sınavlarda, üstelik, sorular bir kişinin kaleminden çıkmıyor. Bu bakımdan yanlışların, öğrenciyi kuşkuya düşürecek soruların olmaması gerekir.

2011 YGS Türkçe sorularından biri için birden çok yanıt olduğu söyleniyor. Kimin söylediğinden çok, bunun gazetelerde dile getirilmesi önemli. Her ileri sürülenin, dile getirilenin “yanlışlık”ını kabullenmek doğru değil.

Hem Türkçe, hem Edebiyat sorularında, az da olsa, özensiz hazırlanmış sorular olmadı değil. Ancak bu derslerle ilgili bir sorunun birden çok yanıtı var diye iptal edildiğini anımsamıyorum. Ayrıca, itiraz edilen sorularda verilen yanıtın niye doğru olduğu yönünde bir açıklama da yapılmadığı için, ÖSYM’nin dediği, sonraki yıllar için, bir "emir” gibi algılanıyor.

Birden çok yanıtı olduğu söylenen 34. soruya bakalım:

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır?

A) Diplomalarını alacak öğrenciler salona sırayla giriş yaptılar.

B) Müjdeyi vermek için mutfağa, annesinin yanına heyecanla koştu.

C) Konuşmasına başlamadan önce dinleyicilere şöyle bir baktı.

D) Eski öğrencilerin de katıldığı büyük bir toplantı düzenlediler.

E) Yarıyıl tatilinde yapılacak olan Amasra gezisi ertelendi

Değerlendirme:

A seçeneğinde “...giriş yaptılar”ı gören, öteki seçenekleri okuma gereği duymaz. Bu, “giriş yapmak”, yaygın bir yanlıştır; doğrusu, “girmek”tir.

Ancak, öteki seçeneklere bakan, C ve E seçeneklerine takılabilir. C’de “önce”yi, E’de “olan”ı gereksiz bulabilir. Bu durumda üç seçenek arasında kalan, bu durumda ne yapacak?

ÖSYM
, “giriş yaptılar"ı A’ya koyarak, bilenlerin öteki seçeneklere bakmasının yolunu kapamıştır.

Şimdiye kadar Türkçe ve Edebiyat’tan hiçbir soruyu iptal etmeyen, itirazlar karşısında yanıtın niye yanlış olmadığını açıklamayan ÖSYM, bu soruyu da iptal etmeyecektir.

C seçeneğinde geçen “önce”nin doğru olduğu, sanıyorum, şöyle düşünülmüştür:

“-madan+ önce”, “bir eylemin, olayın, durumun... belirtilen eyleme göre geçmişte kaldığını belirttiği” için....

Karar vermeden önce önce çok düşündüm.

Bu anlattığın olay, bura taşınmamızdan önce oldu.

Yalnız, bu şartları incelemeye başlamadan önce anlamak bahsi üzerine biraz daha durmak niyetindeyim
.(Orhan Veli, Denize Doğru, s. 61)

E seçeneğimde geçen “olan” yerinde olduğu, “... yapılacak olan” için de, “yapılması düşünülen” anlamı verdiği düşünülmüştür.

*****

Önceki yıllarda arasöz/ aracümleyle ilgili üç soruya incelemeden önce soralım:

Arasöz, aracümle nedir?

Arasöz, aracümle, açıklayıcı sözlerdir; iki virgül ya da iki çizgi arasına alınır. Arasöz, bir önceki öğenin açıklayıcısıdır; yani açıklayıcı özne, açıklayıcı nesne gibi... Oysa aracümle, adından da anlaşılacağı gibi, cümledir. Yani yargı bildirir, bir önceki öğenin açıklayıcısı değildir. Bu bakımdan, aracümle, cümlenin bir öğesi değildir.

Örnek mi?

O kitap, İmamın Ordusu, şimdiden merak uyandırdı. (açıklayıcı öznedir)

Torunlarımı, Cansu ile Ali Emre’yi, çoktandır görmedim. (açıklayıcı nesne)

Mersin İdmanyurdu, biliyorsunuz, yıllardır Süper Lig’den uzak. (aracümle)

Yıllardır bu kentte yaşıyorum, inanın, böyle bir şey duymadım. (aracümle)


1984 ÖYS’den bir soru:

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde özne, açıklayıcısıyla birlikte verilmiştir?

A) Soğuk kış gecelerinde onları, geride bıraktıklarımızı, düşünüyorduk.

B) Kalabalıktan biri, yaşlı bir adam, elini kaldırdı.

C) Ülkemize, özlediğimiz yere, sonunda dönmüştük.

D) Adam, istediği para verilirse, yapacağını söyledi.

E) Çocuğun dudakları, susuzluktan olacak, iyice çatlamıştı.

Değerlendirme:

A’da açıklamalı nesne, B’de açıklamalı özne, C’de açıklamalı dolaylı tümleç; D’de ve E’de cümlenin bir parçası, cümleden çıkartılırsa, anlam değişir. D’de koşul, E’de neden bildiriyor.

1987 ÖSS’den bir soru:

Arasöz ve aracümlelerin başında ve sonunda virgül kullanılır.

Aşağıdakilerden hangisi buna bir örnektir?

A) Beklediğimiz konuklar, emin ol, gelmeyecekler.

B) Sonbaharın kışa döndüğü, esintili, az güneşli bir gündü.

C) Üç ay sonraydı, Ankara’da, bir mağazada karşılaştık.

D) Elleri cebinde, üzgün, boş gözlerle bana bakıyordu.

E) Bekle, bunun çalıştığını, ne iş yaptığını birazdan göreceksin.

Değerlendirme:

Bu soruda arasöz ile aracümle bir genelleme yapılmış. İki virgül arasında bunlardan biri olabilir. A’da aracümledir. B’de “esintili”, “gün”ün; D’de “üzgün”, “göz”ün sıfatıdır. C’deki “Ankara’da yanıltabilir. Ancak, Ankara’da”, arasöz ya da aracümle olamaz. Çünkü arasöz ve aracümle, bir önceki sözcüğün/ söz öbeğinin açıklayıcısıdır. Benzer açıklama E’deki “bunun çalıştığını” için de geçerlidir.

1990 ÖSS’den bir soru:

Aşağıdakilerden hangisinde, cümlenin öğesi olmayan açıklayıcı bir arasöz vardır?

A) Bir olaydan sonra, sen de anımsayacaksın, onlarla ilişkimi kesmiştim.

B) Uzun süredir, böyle bir fırsat beklediğini biliyordum.

C) Şimdi ellisinde olanlar, bu olayı çok iyi anımsarlar.

D) Bu acayip sesi duyan herkes, balkonlara çıkıyor, sokaklara fırlıyordu.

E) Onlar benden çok, size inanırlar.

Değerlendirme:

Bu soruda iki virgül arasında A’da “sen de anımsayacaksın”, D’de “balkonlara çıkıyor” var. Bunları cümleden çıkardığımız zaman, D’de bir bozulma/ eksilme olduğunu görülür. Çünkü “balkonlara çıkıyor” sıralı cümlenin ilk parçasıdır. Ama A’daki açıklayıcı öğedir.

A seçeneğinde yer alan “sen de anımsayacaksın” bir cümledir. Öyleyse bu, bir arasöz değil, aracümledir.
D’deki “balkonlara çıkıyor”un sıralı cümlenin bir parçası olduğunu bilen, ister istemez yanıt olarak A seçeneğini işaretleyecektir.
Bir önceki soruda özen/ dikkat, ne yazık ki, bu soruda yoktur.

1980 ÖSS’deki özensizlik, 2011 YGS’deki 33. soruda da görülmektedir:

Eğer o şiirler, o romanlar, o öyküler, o tiyatro yapıtları olmasaydı, söylemek bile fazla, duygularımız daha az bilinecek, bilgilerimiz daha az olacaktı. Çünkü edebiyat, daha iyi duymamızı, daha iyi düşünmemizi sağlar. Daha doğru, daha insanca yaşamamıza yardımcı olur.

Bu parçada, virgülün işlevleriyle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisine uygun bir örnek yoktur?

A) Özel olarak vurgulanması gereken bir ögeyi belirtme

B) Ara sözleri ayırma

C) Art arda sıralanan eş görevli sözcük kümelerini ayırma

D) Tırnak içinde verilmeyen aktarma cümlelerini belirtme

E) Sıralı cümleleri birbirinden ayırma

Değerlendirme:

Sorunun yanıtı D olarak verilmiştir. Ancak, B’de verilen “Ara sözleri ayırma” bilgisi, önceki soruda belirttiğimiz gibi, “arasöz”ü değil, “aracümle”yi ayırmaktadır. Çünkü “söylemek bile fazla”, ekeylem almamış bir ad cümlesidir; arasöz değil. Arasöz olsaydı, yukarıda açıkladığımız gibi, bir önceki öğenin açıklayıcısı olurdu.

Görülüyor ki, bu soru da özenle hazırlanmamıştır.

*****

2011 YGS’de 31. Türkçe sorusu da, kuralları bilen öğrenciyi yanıltacak bir sorudur.

ÖSYM, yanıt olarak verdiği “düşerki”yi öne alarak, bileni yanılgıdan kurtarmıştır. Çünkü çekimli eylemden (çekimli eylem cümlenin yüklemidir) sonra gelen “ki”nin ayrı yazılacağını bilen, öteki seçeneklere bakmayacaktır.

Ya bakan olursa?

Altılı çizili “Balat Kültür Evini” de yanıt sayılır. Günümüzdeki TDK, “ev”li bileşik sözcüklerin ayrı yazılaması gerektiğinde ısrar ediyor. Bunu doğru kabul edelim. Ama “Balat Kültür Evi”, özel ad değil mi? Buna gelecek eklerin kesme (‘) ile ayrılması gerekmez mi? Kesmenin varlığı ya da yokluğunun yazım yanlışına yol açacağını herkes bilir.

2010 YGS Türkçe sınavının 16. sorusu yazım yanlışı ile ilgiliydi. Yanıt D seçeneği (Taksim meydanında) olarak verilmişti. A’daki söz öbeğinde (Güzel Sanatlar Akademisini), “Balat Kültür Evini”de olduğu gibi kesme kullanılmamıştı.

******

ÖSYM’nin yaptığı Türkçe, Edebiyat sınavlara baktığımızda, bu sınavların, kimi özensiz anlatımların/ sorularında dışında, genel yönüyle nitelikli sınavlar olduğunu söyleyebilir.

ÖSYM’in Türkçe’den, Edebiyat’tan “birden çok yanıt var” diye soru iptal ettiğini duyan var mı?



TURGUT ÇELİK/ Mersin.

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..