Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Ocak '13

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

2012'de AKP yoksuldan alıp, zengine vermeye devam etti. İşte rakamlar...

2012'de AKP yoksuldan alıp, zengine vermeye devam etti. İşte rakamlar...
 

Bir yıl daha geride kaldı...

2012’ye şöyle bir geri dönüp baktığınızda ne görüyorsunuz?

Ben birçok açıdan felaket görüyorum!

Şimdi bazı yandaşlar diyecekler ki, felaket tellallığı yapma…

Bunun felakete tellallılığı ile bir ilgisi yok…

Ben şunları görüyorum. Örneğin yılbaşı gecesi kaç kişi çoluk çocuğuyla şöyle dört başı mamur bir tatil yaptı derseniz?

Şu rakamlara dikkat!

Bu rakamlar benim uydurmam veya yurt dışı analistlerin verdiği rakamlar değil. Bu rakamlar Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK’in rakamları.

Bu ülkede olduğu varsayılan 72 milyonun insandan, 62,6 milyonu yani toplumun yüzde 85'i geçen yıl hiç tatil yapamamış.

44,7 milyon kişi taksitle ve borçla yaşamaya çalışmış.

19 milyon kişi ise borçlarını hiç ödeyememiş.

Siz bakmayın iktidar ve onun yandaşlarının şöyle uçtuk, böyle kaçtık, aha böyle yükseldik, böyle atladık naralarına.

Aslında uçan, kaçan ve patlayanlar var. Ama ne yazık ki bunlar o çevrenizdeki insanlar yani orta ve az gelirli ya da yoksu halk değil.

Asıl uçan, kaçan ve cüzdanları patlayanlar şunlar:

Geçen yıl 2 bin 198 kişinin daha katıldığı dolar milyonerlerinin sayısı Türkiye'de 38 bin kişiyi aştı. Sayının bugün 40 bini bulduğu tahmin ediliyor.

Türkiye'de 1 milyon TL ve üzerinde banka hesabına sahip olanların sayısı 2012’nin son 9 ayına kadar son 1 yılda 7 bin 931 kişi daha artarak 50 bin 844'e çıktı.

Değerli(!)Milyonerlerimizin, bankalardaki toplam mevduatın yüzde 47.5'ini oluşturan varlıklarının toplamı 341 milyar TL

Türkiye, 100 milyon dolar ve üzerinde kişisel serveti bulunan 'süper zenginler' liginde de epey sayıyı yükseltmişiz.

Örneğin kriz yüzünden doğal olarak ABD’li 61 süper zengini listeden düşerken Türkiye her nasılsa zengin sayısında gayri safi milli hâsıla ve ulusal ölçekteki gelişmelerin çok ötesinde süper zengin olarak 344'ü yakalayıp geçmiş.

Bu rakam bugün 350 civarında.

Bunlar dolar milyarderi öyle hava civa değil.

Peki, AKP, zengini bu kadar semirtirken fakire ne yaptı derseniz?

Allah’ı var onlar için de çok şeyler yaptılar(!)

Örneğin; ilk olarak 2 milyon 21 bin yoksul aileye 2.3 milyon ton kömür  dağıttılar. Hem de 2013’te artık bu kadar kömür dağıtmayacağını, içinde bulunduğumuz yıl sadece 1,8 milyon ton kömür dağıtacağını üstüne basa basa vurgulayarak.

Evinde yakacak kömürü olmayanların sayısının 10 milyona yaklaştığı böyle bir ülkede, bu insanların yüzde 65’i AKP’ye oy veriyor.

Rakamlara bir göz atalım;

Türkiye’de halen 30.2 milyon kişi çatısı akan rutubetli evlerde oturuyor.

30 milyon insan yeterince ısınamıyor.

44.7 milyon kişi taksitle ve borçla yaşarken, 19 milyonu borçlarını ödemekte zorlanıyor.

58 milyon kişi geliri izin vermediği için yıpranmış mobilyasını değiştiremiyor.

TÜİK’in en kritik tespitlerinden biriyse, 11.6 milyon vatandaşın devletin resmi yoksulluk rakamlarına göre bile yoksulluk sınırının altında ‘yani kısmen aç’ yaşadığını ortaya koyuyor.

2011’de en yüksek gelire sahip yüzde 20'lik son gruptakiler, toplam gelirden yüzde 46.7 pay alırken, en düşük gelire sahip ilk gruptakilerin ‘11 milyon kişi’ toplam gelirden aldığı pay sadece yüzde 5.8!

2012’de kişisel anlamda aşırı borçlanma yüzünden bu dengenin daha da bozulduğu işin uzmanlarınca dile getiriliyor.

Görünen o ki; AKP yoksuldan alıp zengine veriyor. Ve bunu hep yapıyor…!

Neyse canım yoklukta ve yoksullukta da nasıl olsa biriz” diyorsanız sorun yok diyeceğim ama kazın ayağı pek öyle değil. Hani durmadan kızıyoruz ya doğu ve güneydoğudaki bu kadar çocuk ve genç niçin sağa sola saldırıyor taş atıyor, isyan edip duruyor diye. Şundan dolayı;

İstanbul Bölgesi 14 bin 873 lira ile ortalama yıllık eşdeğer hane halkı kullanılabilir geliri en yüksek olan bölge durumunda iken, bunu, 12 bin 924 lira ortalama gelir ile Ege Bölgesi izliyor. (Henüz açıklanmayan 2012 yılının son üç ayının da dâhil olduğu istatistiklerde bu dengenin daha da bozulduğu tahmin ediliyor.)

Halen en düşük ortalamaya sahip bölge ise 5 bin 418 lira ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi.

Yani bırakın yılda 12 bin dolarlık milli gelirden pay almayı, bu bölgenin yüzde 68’i sadece yılda 5 bin 148 lira ile geçiniyor. Yani 3 bin doları bile bulmuyor.

Yani birileri hala herkesi kandırıyor ya da kandırdığını zannediyor…

Devam edelim;

Nüfusun yüzde 16.1'i yoksulluk riski altında. Kentsel ve kırsal yerler için ayrı ayrı hesaplanan yoksulluk sınırlarına göre, kentsel yerlerde bu oran yüzde 13.9 iken, kırsal yerlerde yüzde 15.7

TÜİK rakamlarına göre ülkemizde 11 milyon 670 bin yoksulumuz olduğu yönündedir.  Yoksulluğun tanımı aylık yaklaşık 500 lira ve altında geliri olan demek.

Peki, toplumun sosyal yapısı bu yoksulluktan, yokluktan ve sefaletten hiç bozulmamış mı?

Rakamlara bir bakmakta fayda var.

9-18 yaş grubundaki 38 il ve 179 ilçede yapılan araştırmaya göre 15 milyon çocuktan 4 milyonu evli.

Evli her 4 çocuktan 3'ünün bebeği var.

Türkiye genelindeki çocukların yüzde 29'3'ü okula gitmiyor.

Okuma yazma bilmeyen çocuk oranı yüzde 15,6. Çocukların yüzde 13,8'i engelli.

18 yaş altı kız çocuklarının doğuda evlilik oranı 59,7. Güneydoğuda ise bu rakam yüzde 68,5.

Okuma yazma bilmeyen her 10 kız çocuğundan 8'i evlendirilmiş.

Evli çocukların aylık geliri 500 TL'nin altında."

İşin özü;

Bu toplumun yüzde 20’si İsviçre’ye yakın bir gelir düzeyinde yaşıyor, geriye kalan yüzde 80’ini ise bugün savaştaki Suriye’nin bile standartlarının çok altında bir yaşam kalitesine sahip.

Peki, en ilginç olan ne derseniz;

İsviçre’de gibi yaşayan yüzde 20’nin yaklaşık yüzde 85'i sosyal demokrat ve liberal partilere oy veriyor, Afrika ülkelerinde gibi yaşayan yüzde 80’nin ise tahminlere göre yüzde 75’i AKP’ye oy veriyor.

Akıllara şöyle bir soru da gelmiyor değil.

“ Türk halkı mazoşist mi?

Bu soruya en güzel cevabı kim verdi dersiniz?

Kamu-Sen Sivas Temsilcisi ve Eğitim-Sen Şube Başkanı Muzaffer Karadağ…

Öğretmen, öğrenci herkese başörtüsüyle okula girme özgürlüğü sağlanmalı ama serbest kıyafet denilen ve sınırları olmayan ucube uygulama durdurulmalıdır."

Bunu gördükten sonra, Yaşar Nuri Hocaya hak vermemek elde değil.

Hani hocanın bir kitabı vardı ya,  “Allah ile Aldatmak” diye. İşte öyle bir şey…

Hocam bunlar bu toplumu hala “Allah ile Aldatmaya” devam ediyorlar…!”

Ünlü bir düşünür ne demiş?

Sermayesi din olanın vicdanlara hiç sözü olmaz….!

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..