Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Ocak '12

 
Kategori
Siyaset
 

2012 de huzurlu geçmeyecek galiba

2012 de huzurlu geçmeyecek galiba
 

“Doğduğumda başbakan katleden ilk darbenin üzerinden 3 yıl geçmiş idi, 8 yaşımda iken 12 Mart muhtırası verildi, sonraları 17 yaşına geldiğimde ülkemizi "kurtaran" 12 Eylül çıktı karşıma sonraları da ben 34 yaşında iken "postmodern" 28 Şubat geldi, 44 yaşına geldiğimde e-muhtıralar verildi vs... yetti artık hayatım bunlarla geçti ve çok bıktım inanın bu muhabbetlerden, bu suçların yeni versiyonlarını "atatürkçülük" adına savunma durumuna düşen insanlar ise beni arkadaşları sanıyor hala, yaşım 49...”

Bir dostumun yukarıdaki yorumu üzerine geçen gün Facebook’ta şu yorumu yaptım.

Beni asker meraklısı sanmayın. Benim derdim aydınlara vurulan darbedir, ılımlı İslam'a açılan yelkenleredir isyanım. Biz şunu biliyoruz, bir toplumu en iyi din sömürüsü ile uyutursunuz.

Sayın okurlar, suç işleyenler kanunların huzurunda gerekli cezayı alması, çekmesi gerekir. Bu durum normal süreçte tartışılmayan herkes tarafından kabul edilen bir durumdur. Geçen hafta Eski Genelkurmay Başkanı’nın “Terör Örgütü Kurma” iddiası ile tutuklanması normal bir sürecin gidişatı değil gibi. Son beş sene içerisinde yaşadıklarımız, bir türlü bitmeyen mahkemeler ve içeride ne olacağı belli olmayan gazeteciler, askerler, yazarlar, düşünürler bizi ne yazık ki bu düşünceye itiyor.

Dostum darbelerin askeri müdahalelere deyiniyor, askerlere dem vuruyor. Demokrasimizin darbe alması hoş bir şey değil. Bunu hiçbir aydın istemez, istemiyor.

Türk toplumunun geçmişini, tarihi tecrübesini ve eşsiz kültürünü bütün dünya biliyor. Bu özellikler çağın aydınlığı ile taçlanırsa Türkiye Cumhuriyetinin önü açık, bunu biraz gözü açık bütün alem biliyor. Ve böylelikle bölgemizdeki hakimiyetimiz kontrollerinden çıkacak. Batı denilen o meşhur tek dişi kalmış canavarın bu hakimiyete engel olması, tamamen ortadan kalkmadan patronun sözünü dinleyen olmasını sağlaması. Bana işin özeti bu gibi geliyor.

Asker mi siyasete karışır, yoksa askeri mi siyasete karıştırırlar? sorusuna cevap vermeliyiz. Gelişmiş ülkelerde asker hep kendi işini yapar ve medyada pek gözükmez. Bizim ordumuz Osmanlı’nın kuruluşundan bu yana gelişerek gelen önemli bir kurum, bir miras. Hassasiyeti de bundan sanırım.

Sayın okurlar biz bunları konuşurken farkında mısınız etrafımızda gerilim artıyor. Suriye ve İran gerilimin odağı ve sıkıntı büyüyor. Bir yanda Avrupa’da ekonomik kriz dalgası, bir yanda askeri gerginlik, 2012 de umarım bütün bu sıkıntılar biter geleceğe daha olumlu bakarız…

 

 
Toplam blog
: 487
: 1730
Kayıt tarihi
: 01.04.07
 
 

1965 İstanbul doğumluyum. İTÜ Elektrik mühendisliğinden mezun oldum. Özel sektörde Kalite Bölümünde..