Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Ağustos '12

 
Kategori
Spor
 

2012 Londra Olimpiyatlarında Türkiye

2012 Londra Olimpiyatlarında Türkiye
 

Olimpiyat


Sporla ilgilenen herkesin günlerdir beklediği ve 4 yılda bir gerçekleştirilen olimpiyatların 30. su bu sene Londra'da gerçekleştirildi. 114 sporcu ile tarihimizin en yüksek katılımını gerçekleştirdiğimiz bu organizasyonda maalesef ki istenilen başarıları elde edemedik. Özellikle Halter ve  Güreş gibi büyük şampiyonlar yetiştirdiğimiz branşlardan sadece 1 bronz madalya çıkartabilmemiz gerçekten oyunları izleyen herkes için tam bir şok oldu. 

2008 Pekin Olimpiyatlarında 1 altın, 4 gümüş, 3 bronz olmak üzere toplam 8 madalya almış ve başarısız olduğumuzu görmüştük. 2012 'de ise katılım sayısı neredeyse iki katına çıkmasına rağmen 2 altın, 2 gümüş, 1 bronz ile toplamda 5 madalyada kaldık ve sporda iyice dibe vurduğumuzu gördük. Madalyasız geçen 10 günün ardından bazı şeyleri sorgulamaya başlayan medyamız  ve idarecilerimiz de Aslı-Gamze-Nevin üçlüsünün atletizmde yaşattığı başarılardan sonra yine zafer havasına girince inanın şimdiden söyleyebilirim ki 2016 Rio olimpiyatlarında da benzer bir başarısızlık bizleri bekliyor.

Oyunları baştan sona izlemiş birisi olarak bazı branşları tek tek ele almak ve değerlendirmelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Atletizm

Aslı Çakır ve Gamze Bulut ikilisi gerçekten ülkemiz adına inanılmaz bir başarıya imza attılar. Burada gelen iki madalya gerçekten ülkemizde kopması muhtemel fırtınaların önüne set çekti. Aslı, Diamond League'de koştuğu derece ile burada madalya adayıydı ama altın ve gümüş madalyaların aynı yarışta ülkemize gelmesi bizler için çok büyük bir gurur oldu. Bunun dışında  Nevin Yanıt bizlere verdiği sözü tuttu ve final yarışıp 5. oldu. Gerçekten sprint yarışlarında bu ülkemiz için çok büyük bir başarı olarak kabul edilebilir. Bizleri mutlu eden bir diğer atletimiz de yüksek atlamada finale kalan Burcu Ayhan oldu. Bu sayılan 4 sporcu dışında kalan atletlerimiz ise ortalıkta gözükmedi. Fatih Avan, Eşref Apak gibi süpriz adaylarımız çok kötü performanslar sergilerken, Karin Melis Mey uzun atlama final müsabakası öncesi sakatlanarak hayal kırıklığı yarattı. Bir zamanlar büyük sporcular yetiştirdiğimiz Maraton branşında ise alınan dereceler çok komik ve güldürücü idi. Genele bakılınca atletizm çok parlak değildi fakat diğer branşlar o kadar kötüydü ki atletizmi o nedenle başarılı kategorisine koyabiliriz.

Tekvando

Açık ara en başarılı branşımız tekvandoydu. Maksimum 4 kişi ile katılınabilen organizasyona 3 sporcu gönderdik ve 1 altın ,1 gümüş madalya çıkarmayı bildik. Sporcularımız yaptıkaları 12 maçta 9 galibiyet aldılar. Şu anda dünyanın en iyi erkek tekvandocusu olan Servet Tazegül çok rahat bir şekilde olimpiyat şampiyonluğuna ulaşırken, 19 yaşındaki Nur Tatar'da gümüş madalya ile harika bir iş yaptı. Burada en çok üzüldüğümüz konu ise Bahri Tanrıkulu oldu. Türkiye'de tekvandoyu yayan insan olan Bahri çok istediği olimpiyat şampiyonluğu için çok ama çok çalıştı. 2008 olimpiyatının finalistleri olan Yunan ve Koreli rakiplerini ilk iki turda yendikten sonra yarı finalde Gabonlu rakibine son saniye puanı ile yenilmesi tam bir şok oldu. Her ropörtajında olimpiyat şampiyonluğunu istediğini dile getiren Bahri  ne yazık ki bu hayaline ulaşamamış oldu.

 Güreş

Ata sporumuz olan güreşte tam bir rezillik yaşadık. 7 sıklette katıldığımız Grekoromen stilde maç kazanabilen tek isim 120 kiloda Rıza Kayaalp oldu. Serbestte ise iki bronz madalya maçını kaybettik. Maçlar sırasında genelde pasif kalmayı, işini kuraya bırakmayı seçen sporcularımız maçlarını kaybettiler ve maalesef ki ortaya hiçbir şey koyamadılar. Aylardır süren kamplarında ne yaptıklarının, nasıl çalıştıklarının bir sorgulanması gerekiyor çünkü minderde milli formayı giymeyi haketmeyen birçok sporcuyla karşılaştık. Ezeli rakiplerimiz İran,Rusya madalyaları toplarken biz ise 1984 olimpiyatlarından beri ilk kez 14 sıkletin hiçbirinde finalist çıkartamadık. Gerek idareci, gerekse de sporcular bakımından bir revizyon yapılması gerçekten kaçınılmaz gözüküyor.

Halter

Yıllardır en güçlü branşlarımızdan olan halterde de dibi gördük. 9 sporcu ile katıldığımız şampiyonadan 1 madalya dahi çıkartamadık. Herkesin zirve yaptığı olimpiyat podyumlarında maalesef bizim sporcularımız kendi derecelerinin yanına bile yaklaşamadı. 'Çok stres yaşadık. Antremanda çok iyiydik.' tarzı laflar dışında bir şey duyamadık. Halil,Taner,Nurcan,Naim gibi dünyaya nam salmış sporcularımızın anılarıyla yetinmek zorunda kaldık.

 
Toplam blog
: 27
: 1790
Kayıt tarihi
: 10.02.09
 
 

1990 Kadıköy Doğumluyum. Hala İstanbul Üniversitesi Matematik Bölümü'nde öğrenciyim. Koyu bir Beşikt..