Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Aralık '12

 
Kategori
Sinema
 

2012'nin en iyi Türk filmi

2012'nin en iyi Türk filmi
 

Dede toruna tüfek öğretiyor


Ataerkil bir aile düzeninin dışarıda düşman yaratarak düzenini bozmama mücadelesini, sarsıcı ve tedirgin edici bir dille anlatan “Tepenin Ardı” bu yılın açık ara en iyi Türk Filmi. Emin Alper’in yazıp yönettiği film, başta Berlin (Caligari ödülü) olmak üzere İstanbul (en iyi film), Taipei (en iyi film), Karlovy (en iyi film) en son Asya-Pasifik (en iyi film) festivallerinden çeşitli ödüllerle döndü. Toplamda 14 ödül kazandı. Yaban bir araziden, yaban bir yaşam şekli, ülke toprakları üzerinde birçok aileye yansıtılabilir. Ataerkil hakimiyetin altında baş kaldıramayan aile bireyleri içlerindeki suçluluk duygusunu dışarıdaki “ötekilerin” sırtına yükleyerek  rahatlıyor.

Toplumdaki şiddetin temellerinin aile içinde nasıl atıldığını anlatırken film meseleyi hiçbir zaman şablon mesajlar üzerine yaslamıyor. Küçükten erkek olma baskısıyla geliştirilen şiddet eğilimi zamanla sahip olduğu mülkü koruma dürtüsüne dönüşüyor. Çocuk yaşlarda dedenin gururla torununa öğrettiği tüfek kullanma zamanla erkekliğin gururunu temsil ediyor. O küçük parmağın tetiğe basma arzusu her geçen gün artıyor.

Bir arada yaşayan iki ailenin hikayesinde dede Faik oğul Nusret, torunlar Caner,  Zafer ve diğer ailenin erkeği Mehmet, karısı Meryem ve oğlu Sülü ile tanışıyoruz. Mülkün sahibi Faik topraklarında hayvanlarını otlatan Yörükleri düşman olarak bellemiştir. Her fırsatta elde tüfek evden fırlayarak davarlarının topraklarına girip girmediğini kontrol eder. Bu durum diğerlerinin başta çok onaylamadığı ve inanmadığı bir durumdur. Bir süre sonra çevrelerinde olup biten suçları Yörüklerin sırtına yüklemenin getirdiği rahatlığı fark ederler. Artık ortak düşman vicdani sorumluluğun silgisidir.

Doğa içinde geçen öykü inanılmaz gergin, tedirgin edici bir dille anlatılıyor. Yaprak, bitki hışırtılarının, sinek vızıltılarının, kuş seslerinin yarattığı atmosfer doğanın güzelliğinden çok her an kötü bir şey olacak beklentisini doğuruyor. Elden ele gezen tüfeğin kimi öldürüp, yaralayacağını merak etmeye başlıyor seyirci. Karakterleri arkalarından izleyen kamera “acaba” sorusunu sorduruyor sık sık. Uzak plan görüntüler insanın bu coğrafyadaki yalnızlığını duyumsatırken, stilize bir western dokusuyla da benzeşiyor. Sessiz planlar iletişimsizlik ve çaresizliği müthiş vurguluyor. Antonioni’den Nuri Bilge Ceylan filmlerine kadar uzanan bir yelpaze içinde yer alabilecek bir sinema örneği “Tepenin Ardında”.

Filmin yapımcılarından olan Seyfi Teoman bu yıl içinde geçirdiği motosiklet kazasında yaşamını yitirdi. Filmin bir tek Berlin’de kazandığı ödülü gören Teoman, yönettiği ikinci filmi “Bizim Büyük Çaresizliğimiz” ile son yılların en iyi Türk filmlerinden birisine imza atmıştı. Bulut Film ekibinde yer alan Nadir Öperli, Yamaç Okur, Enis Köstepen Altyazı dergisinde sürdükleri sinema yazarlıklarını artık böyle kaliteli filmlerle süslüyorlar, tebrikler. Filmin Türkiye genelinde sadece 14 salonda gösterime girmesi ülkemizdeki bağımsız filmlerin durumunu ortaya koyuyor. Filmin Fransa’da ise 30 salonda gösterime girmesi planlandı.                              

 

Bu blog Sinema sitesinde de yayınlanmaktadır

 
Toplam blog
: 223
: 1093
Kayıt tarihi
: 12.01.11
 
 

İzmir’de doğdu. Viyana Tıp fakültesini bitirip doktor ünvanını aldıktan sonra Genel Cerrahi ihtis..