2013 Öğretmen atamalarında yaşananlara rezalet dememek için kendimi zor tutuyorum.

Çoğunlukla  Ağustos ayı içinde yapılan öğretmen atamaları 2013 yılında önce Eylül ayına sarktı. Daha sonra ilk defa tüm branşlara 60 puan baremi getirildi ve delinmeyeceği MEB müsteşarı Sayın Yusuf TEKİN tarafından dile getirildi. Adaylar bu söze güvendi. 

Gerçekten de ilk başvurularda 60 puan altı adaylar başvur/a/madı ve bir beklenti içine girmedi. 40 000 (kırk bin) kişilik kadronun 36 489 kişisi ilk atamada atandı.

Boş kalan kadrolara MEB müsteşarı Yusuf TEKİN 2 (iki) gün içinde atama yapılacağını twitter üzerinden duyurdu. Kimse bir rezaletin perdesinin aralanacağını bilmiyordu bile. Buna rağmen 4. günün sonunda beklenen ADALETLİ açıklama yapıldı. Rezaletin ilk perdesi burda açıldı.  Daha önceki yıllarda teamüle göre ek atamalar 26. tercihi seçen adaylar arasından ve puan üstünlüğüne göre sıralanarak atamaları gerçekleştiriliyordu. Fakat 2013-1 ek atamaları yalan oldu ve yeniden başvuru alınarak sadece din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliği atamasına dönüşür gibi oldu. Çünkü ilk atamada 3 880 kişilik kadro açılan din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliğine başvuran 1865 adaydan 1 756 sı atandı ve 2 124 kişilik kadro boş kaldı. İ.H.L. Meslek dersleri öğretmenliğine 1 216 kişilik kadro ayrıldı ve 422 başvurudan 419'u atandı. 797 kişilik kadro boş kaldı. Toplamda bu iki branş için 2 921 kişilik bir boş kadro oluştu. Milli Eğitim Bakanlığı'nın elinde hangi branştan ne kadar öğretmen kaç puan almış olduğuna dair bilgi bulunduğu düşünülmektedir. Bu bilgiler ışığında başvuru taban puanları belirlenebilirdi. Ancak görülen o ki bu yapılmadı. Bu basiretsizlik kimin veya kimlerin eseridir. Bunu açıklayabilecek bir makam var mıdır?

Öğretmen adayları, ek atamalarda, kadroları boş kalan değil tam dolan branşlara ek kontenjan ayrılacağını ve bu şekilde bir adalet sağlanacağını umuyordu. Ne yazık ki Milli Eğitim Bakanlığı, bu beklentiyi karşılamak ve tam dolu branşlara kadro ayırmak yerine başvurusu yeterli sayıya puan engeli nedeniyle ulaşmamış bazı branşlara yer verdi. Örnek vermek gerekirse Psikolojimezunlarına 7 kontenjan ilk atamada ayrıldı ve hiç başvuru olmadı.  Ray.Sis.Tek./Ray.Sis. İşletme mezunlarına 8 kişilik kadro ayrıldı ve hiç başvuru olmadı. Normal şartlarda bu bölüm/branş mezunlarının 60 puana sahip olmadıklarını veya başvurmadıklarını öngörebiliriz. Her halükarda bu branşlara ikinci bir şansın verilmemesi gerekir(di). Ancak MEB YİNE EZBER BOZDU ve bu gibi dolmayan branşlara hak tanırken örneğin El Sanatları Teknolojisi-2 Nakış Öğretmenliği gibi (kontenjan 136 / başvuru 237, bekleyen aday sayısı 101, 60 Baraj puanına göre) ayrılan kontenjandan fazla başvurusu yapılan bir branşa yeni bir hak tanımadı. Buna benzer örnekler her iki durum için de çoğaltılabilir.   

Rezalette ikinci perde ise düşmemesi beklenen başvuru taban puanları değişti ve 50'ye indi. Bunun yanında daha da şok edici olan ise aşağıdaki tablodanda görüleceği üzere dolmayan branşlardan Din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliğine 2 065, İ.H.L. Meslek Lisesi Öğretmenliğine 810, Rehber öğr. 273 kontenjan ayırarak 3 148 kişiyi iki-üç branşa, 2 875 kişiyle aslan payını da Din Kültürü ve İ.H.L Meslek Lisesi öğr. ayırarak diğer bekleyen öğretmen adaylarına büyük bir şok yaşatmıştır. 79 kişilik kadroyu ise hem daha önce başvuru yapılmayan iki branşa ve ayrıca 11 branşa 3-5 kişilik kadrolar dağıtılarak (2- 14 arası) sukutu hayale uğratmıştır.





Rezalette 3. perde ise yukardakilerden daha kepaze bir biçimde ortaya çıktı.  Ek atama beklenirken puan baremi düşürülerek yeniden başvurusu alınan  3 227 kişişik kadroya 1 097 kişi sığdırmayı başaran MEB yetkililerine daha başka türlü tepkimizi nasıl ifade edebilirdik, bilemiyoruz diyen öğretmen adayları son tablo karşısında yine hüsran ve şok içindeler. Üzülerek ifade ediyoruz ki gönlümüzden bu konu ile ilgili ne rezalet ne de kepazelik gibi sıfatları kullanmak istemezdik diyen öğretmen adayları Milli Eğitim Bakanı ve Bakanlığın ilgili yetkililerini sorumluluğa davet ettiler. Ak parti'yi de Adalet ve Kalkınma partisi olarak gerçekten görmek istediklerini, tabela partisi olup olmadığını merak ettiklerini dile getirdiler. 

NOT: İHTİYAÇ DUYULAN TÜM BRANŞLARA İSTENİLDİĞİ KADAR KADRO VERİLEBİLİR. ÖRN: 16 000 DİN KÜLTÜRÜ AHLAK BİLGİ ÖĞRETMENİNE İHTİYAÇ VARSA BUNUN HEPSİ DE BİR ANDA KARŞILANMAYA ÇALIŞILABİLİR. ANCAK HEM ADALETLİ DAVRANMA GEREĞİ HEM DE ÖĞRETMEN ALIM YÖNTEMİ OLARAK DOĞRU DÜRÜST İŞ YAPILMALIDIR. ELEŞTİRİLERİMİZ DİN KÜLTÜRÜ ÖĞRETMENİ ALIMINA DEĞİL BU ALIMI HEM DİĞER BRANŞLARI GÖZETMEYEREK HEM DE BİR ADAMA DOKUZ PUL, DOKUZ ADAMA BİR PUL MİSALİ DAĞITILMASI VE İLK ALIMLARDA BARAJ PUANININ DOĞRU DÜRÜST TESPİT EDİLMEMESİ, SONRADAN İNDİRİLMESİ VE BİR-İKİ BRANŞA POZİTİF AYRIMCILIK YAPILMASIDIR. YOKSA ÖRN İNGİLİZCE BRANŞINA  5000+ KİŞİLİK KADRO VERİLDİ DİYE KİMSE BİR ŞEY SÖYLEMEDİ. (FRANSIZCA'YA VE TEKNİK EĞİTİM FAKÜLTESİ MEZUNU ÖĞRETMELERE 0 (SIFIR) KADRO GARABETİ AYRI BİR KONU).

 

Şimdi sırada bu atamalardan da yine boş kalan yaklaşık 2 100 kişilik kadroyu nasıl bir akıbet beklemektedir. Öğretmenler büyük bir merak ve kaygı ile yeniden yaşayacakları bu stres dolu, bilgisayar ve Internet başında yetkililere çeşitli etkinliklerle seslerini duyurmaya çalışmakla zamanlarının israf edildiğini ifade etmektedirler. 

http://www.sosyalhizmetvedanismanlik.com/haber/egitim/milli-egitim-bakanligi-rezalette-kacinci-perdeyi-acacak-/858.html