2013 ve Umutlar...

İnsan, bu kelimeyi tekrarladığı zaman içinde umutlar yeşeriyor. Hepimizin yeni yıldan beklentileri var. Kimimiz daha zengin olmayı arzuluyoruz, kimimiz daha meşhur olmayı. Belki de bunlardan uzakta sadece mutluluğu arıyoruz.

Hayat, aslında her gün yeni bir başlangıç fırsatını bizlere sunuyor. Her sabah uyandığımızda hayat yeniden başlar. Tabi ki, geçmişin acıları, geçmişin sıkıntıları da bizimle sabaha uyanır. Ancak uyandığımız sabahın galibi kim olacak. Geçmiş mi yoksa gelecek mi.?

İnsanın umudunun olması güzel bir şey. Ancak bu umudu gerçekleştirmek için gösterdiğimiz çaba, bence umudumuzdan daha çok önem taşıyor. Sokağa çıkıp karşımıza çıkan insanlara sorsak, herkesin kendisine göre bir umudu, bir hayali vardır. Ancak, bu umudunu, bu hayalini gerçekleştirmek için, kaç kişi gereken çabayı göstermektedir. Kaç kişi sabah uyandığında bu umudunu gerçekleştirmek için yataktan fırlamaktadır.

Bu söylediklerime karşılık hemen bir savunma metodu devreye girer. Yaşam şartları, bizi bu mücadeleyi sergilememize engel oluyor. Tabi ki, hayatın zorlukları olacaktır. Ancak, en basit örnekle, savaş kamplarından çıkıp ta dünyaya nam salmış insanlar bile yeterli bir örnektir.

Hayat, idealler ile gerçekleri bütünleştirebilme mücadelesidir. İdealleri olmayan insan, gündelik yaşamlar arasında kaybolup gider.

Eğer 85 yaşına gelmiş bir iş adamı, hala hayatta yapacak çok şeyim var diyebiliyorsa, demek ki, hayatın farklı bir manası var. Önemli olan bu manayı erkenden yakalayabilmek ve bu yolda huzur içinde ilerleyebilmek...