Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Ocak '14

 
Kategori
İstanbul
 

2014 Yılının ilk yazısı

2014 Yılının ilk yazısı
 

Bugün 1 Ocak 2014. Bir yılı geride bırakıp, yeni bir yıla gireli  daha 12 saat olmadı.

Uyandığımda kapkara bir İstanbul sabahını gördüm. Oysa ki ben bu sabah güneşli bir güne uyanmak ve neşeli bir yazı ile seneye başlamak istiyordum. Umuda o kadar çok ihtiyacımız vardı ki. Geçen yıl aynı gün yazdığım yazımı okudum. Geçen yıl 1 Ocakta güneşli bir güne uyanmışız. Ve ben geçen yıl bütün dertlerin geride kalıp gene güzel günlerin geleceği umudu ile yazmışım.

Ben ne yazayım düşüncesi ile çalışma odamın penceresinden dışarı seyrederken bir şey dikkatimi çekti. Apartımanımın etrafındaki binaların çeşitliliği gözümü aldı. Yazıma ek olarak koyduğum resimde de görebileceğiniz gibi çalışma odamın camından görünen binaların hiçbiri birbirine benzemiyordu.

Bir an bu binaları insanlara benzettim. Aynen insanlar gibi herbiri birbirinden bedensel ve ruhsal olarak farklı bir sürü bina. Mesala şu karşıdaki alçak bina genç yaşta eşini kaybetmiş, üç çocuğu ile yaşam mücadelesi veren Şüküfe hanıma benziyor. Onun gibi yılların yorgunluğunu üstünde taşıyan, bezgin bir duruşu var.

Sol taraftaki yüksek bina Emekli subay Ahmet Bey gibi heybetli, dik ve sert. Yıpranmış ama yıkılmamış. Gerideki beyaz yüksek bina 6.kattaki genç hanımı anımsattı bana. Uzun boylu, zarif, sarışın, güzel. Bir havayollarında hostes olduğunu söylüyorlar. Yakışır. Onun önündeki daha yaşı büyük bina Aytül Hanıma benziyor. Ufak tefek, fındık kurdu gibi, çapkın bir hanım. Eşi ile sorunları varmış.

Onun yanındaki aynı boylardaki daha yaşlı, daha geniş bina Eczacı Füsün Hanıma benziyor. Bir zamanlar güzelmiş o da diğerleri gibi ama kilo almış, yaşlanmaya yüz tutmuş.

Resmin sağına doğru gelirsek uzun boylu bir beye daha rastlıyoruz. Hafif esmer, daha orta yaşa gelmemiş, Sanırım bu da bizim Doktor bey olsa gerek. Arkasındaki geniş bina ise tüccar Hüseyin Beye benziyor. Orta yaşa gelmiş, varlıklı, ama biraz cahil. fakat çok bilmiş bir adam. Bulunduğu toplumda kimseye söz hakkı vermez.

Arada gözüken biraz daha eski küçük bina ise temizlikçi Seniye Hanım olsa gerek. Hergün işe gitmekten yorgun, bezgin Seniye Hanımcık.

Gördüğünüz gibi binalar da aynen o toplumda yaşayan insanlar gibi çeşit çeşit. Onlar da insanlar gibi nefes alıyorlar, yaşıyorlar.İçlerinde barındırdıkları kişilerin sorunlarını yükleniyorlar, adeta yansıtıyorlar.

Dikkatle bakarsanız binaların nefes aldığını, yaşadığını fark edersiniz.

Ben diyorum ki bütün insanlar, binalar tüm sorunları 2013 de bırakmış olsunlar. Yeni bir yıla bembeyaz bir sayfa ile başlasınlar. Bembeyaz, hiç yazılmamış bir sayfa. Mutlulukların, sevgilerin, huzurun, Barışın yazılacağı bembeyaz bir sayfa........ 

 
Toplam blog
: 826
: 1068
Kayıt tarihi
: 26.04.11
 
 

Ben emekli bir iktisatçıyım. 21 yıldır bir sanatçı annesiyim. Küçük kızım klasik müziğe eğilim gö..