Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Ocak '19

 
Kategori
Eğitim
 

2023 Vizyonu

2023 Eğitim Vizyonunda Denetim/Teftiş ve Rehberlik Sistemi

2023 Eğitim vizyonu çerçevesinde eğitim sistemi yeniden yapılandırma çalışmaları devam ediyor. Yeni yönetim sisteminin ortaya konulması sonrası eğitim sisteminin başına gelen Ziya SELÇUK toplumda her kesim tarafından büyük bir beklenti ile karşılandı. Eğitim sisteminin başına eğitimden anlayan birilerinin gelmesi eğitim adına var olan sorunların çözümüne dair ortaya çıkan ümit ışığının güçlenmesine neden oldu. Eğitim sisteminin başına uzun süredir eğitimle doğrudan ilgili birileri gelmemişti. Geçmişte var olan toplumsal sorunların çözülememe gerekçesi olarak vurgulan siyasal istikrarsızlık içinde bulunduğumuz dönemde doğrulanamadı. 2002 yılından beri var eğitimin arkasında güçlü bir siyasi irade var. Buna rağmen eğitime dair sorunların büyük oranda çözülememiş olması gerekçenin sadece siyasi istikrarsızlık olmadığını da gösterdi. Eğitime dair sorunların çözümü konusunda çok farklı etkenlerin işe koşulması gerektiği görülüyor. Siyasi istikrar bu etkenlerden sadece birisi ancak yeterli olmayan bir faktör olduğunu yaşayarak görmüş olduk. Aynı siyasi partinin içinden seçilerek gelen bakanlara rağmen eğitime dair sorunlar azalmak yerine arttı.

Yeni dönemde istikrar yanında işi bilen kişilerin de sistemin başına gelmesi sürecini yaşayacağız. Ziya SELÇUK daha önce bu sistemin içinde talim terbiye kurulu başkanı olarak da bulundu. Bulunduğu dönemde eğitim müfredatının yenilenmesine yönelik çalışmalar yapılmaya başlanmıştı ancak kısa süre sonra görevini bıraktı. Müfredata yönelik yapılanlar da bir bakıma olduğu yerde kaldı. Şimdi sistemin en tepesine oturarak bir bakıma oldukça güçlü bir konuma gelmiş oluyor. Geldiği günden itibaren de 2023 Eğitim Vizyonuna yönelik çalışmalara başladı. Bu çerçevede 2018’den 2023’e kadar sürecek yaklaşık beş yıllık bir döneme yönelik bir plan hazırlanmış bulunuyor. Bu plana bakıldığında eğitime dair pek çok alana yönelik hedefler belirlendiği, bu hedeflere ulaşmaya yönelik zaman ve faaliyet planlarının yapıldığı görülüyor. Plana yönelik tanıtım konuşmalarında bakan beyin çok farklı alan, kişi ve birimlerin koordinesini gerektiren bir sürecin işletilmesi gerekliliğinden söz edildiği görülüyor. Bu durum genel yönetim kültürümüzün geçmişine, geleneklerine ve uygulamalarına bakınca ümitvar olmayı zorlaştırıyor. Zira planlama tarihimize bakıldığında hedeflere etkin bir şekilde ulaşmanın her dönemde sekteye uğradığına şahit olmaktayız. Farklı alan, birim ve kişilerin koordinesini gerektiren bir durumda bu konu çok daha fazla zorlaşıyor. Eğitim sisteminde alınan kararların hayata geçmesini sağlayacak etkin bir kontrol sisteminin olmaması nedeniyle genelde yazılanlar dosyada, kağıt üzerinde kalıyor. Alınan kararların gereklerine ilişkin somut göstergeler bulunmuyor. Bu nedenle ülke çapında sınav benzeri değerlendirme araçları olmadığı sürece kağıt üzerindeki verilerden hareketle yapılan değerlendirmeler her zaman yanıltıcı oluyor. Herkes kağıt üzerinde işlerin iyi, güzel, plana ve hedefe uygun gittiğini iddia ediyor, yazıyor veya kabul ediyor. Bu genel kabulün gerçekliği ancak yapılan genel sınav veya objektif değerlendirmelerle ortaya çıkabiliyor. Eğitim sistemi içinde değerlendirme yapmaya imkan veren ortaokul ve lise sonu sınavları dışında başka veri sağlayan bir değerlendirme aracı olmaması nedeniyle eğitime dair etkin bir değerlendirme yapılamıyor. Bu sınavların dışında kalan kurum, kuruluş ve birimlere ilişkin değerlendirme yapılamıyor.

2023 Vizyon Belgesi bu yönüyle değerlendirildiğinde eğitim sistemine dair tüm alanların kapsanmadığı söylenebilir. Bakanlık merkez ve taşra teşkilatı birimleri başta olmak üzere eğitim öğretim faaliyetlerinin üretiminin yapıldığı okul ve kademeler dışındaki alan ve kurumlara ya hiç değinilmediği ya da kıyısından köşesinden geçilerek kısmen değinildiği görülmektedir. Konulan hedeflere bakıldığında sistemin genel olarak yapılanmasından ziyade eğitim öğretim faaliyetlerine veya bu tür faaliyetlerin yürütüldüğü kurumlara yönelik hedefler belirlenmeye çalışıldığı görülmektedir. Eğitim sisteminin genel anlamda yönetiminde etkin olan birimlere yönelik bir hedef konulmasından kaçınıldığı gibi bir izlenim oluşmaktadır. Vizyon belgesi bir yönüyle öğretmen, öğrenci ve okulu merkeze alan bir yaklaşımla hazırlanmış gibi görünmektedir. Eğitim sistemini bütün olarak ele almadan sadece sistemin bir yönünü ele alarak sistemde sorunların çözülebilmesi çok da mümkün görünmemektedir. Eğitim faaliyetleri sadece okul, öğrenci ve öğretmen etkileşimini içermez. Bu etkileşimi de içine alarak daha büyük bir ilişkiler ağını kapsar. Bu nedenle hedef belirlerken eklektik bir bakış açısından ziyade sistemin tümünü düşünerek hareket etmek çok daha gerçekçi bir yaklaşım olacaktır.

Vizyon belgesinde var olan hedeflere bakıldığında tümünün değerlendirmesini bir yazı sınırlarına sığdırabilmek oldukça güç ancak genel anlamda bir değerlendirme yapılacak olursa sistemin tümünü ele almaktan uzak olduğu şeklinde bir değerlendirme yapılabilir. Bu yazıda sadece teftiş ve rehberliğe yönelik hedefler üzerinde odaklanılarak bir değerlendirme yapılmaya çalışılacaktır.

Vizyon belgesinde Teftiş ve Kurumsal Rehberlik Hizmetleri başlığı altında yapılacaklar üzerinde durulurken dört hedef konulduğu görülmektedir. Teftiş ve Kurumsal Rehberlik Hizmetleri başlığı eğitim sisteminin genel denetiminden ziyade eğitim öğretim kurumlarına yönelik teftiş ve rehberlik sürecinin yapılandırmasını hedeflemektedir. Bu yaklaşım genel yönetim sistemi içinde bir denetim işlevinden çok okul ve kurumların işleyişine yönelik teftiş ve rehberlik faaliyetini önceleyen bir yaklaşımın benimsendiğini göstermektedir.

Yönetim bilimi çağımızda herkes tarafından kabul edilen bir çalışma alanıdır. Bilimsel yönetim anlayışı içinde yönetimi bir bilim olarak kabul etmeme gibi bir yaklaşım artık çok gerilerde kalmıştır. Yönetim bilimi alanında yönetim fonksiyonları içinde denetim en can alıcı öneme sahip bir fonksiyon olarak olmazsa olmaz bir fonksiyon/işlevdir. Denetim ve teftiş kavramları üzerinde hala uzlaşılmış kavramlar değildir. Bununla birlikte aynı anlamda kullanılıyor denilse dahi vizyon belgesinde sadece okul ve kurumlara yönelik hedef belirlenmesi de yine sınırlı bir yaklaşımdır. Vizyon belgesindeki teftişe yönelik bir ana hedeften ziyade rehberlik odaklı bir teftiş anlayışının vurgulanması daha da sınırlı bir teftiş işlevi üretilmeye çalışıldığı izlenimi vermektedir. Yönetimin işlevi olan denetim/teftiş işlevi yerine okula yönelik bir rehberlik işlevi denetim/teftişten beklenen verimi, istenen sonucu vermekten uzak olacaktır.  Rehberlik odaklı bir teftiş sistemi sınırlı bir etkiye sahip bir işlevin oluşmasına neden olacaktır.

Rehberlik kavramı ile denetim/teftiş kavramlarının ilişkisi üzerinde de durmak gerekmektedir. Denetim/teftiş kavramı rehberlik faaliyetlerini de içine alan daha geniş bir kavramdır. Rehberlik faaliyetlerini ön plana çıkararak oluşturulacak bir teftiş/denetim yapısı sınırlandırılmış bir yapı ortaya çıkarır. Rehberlik faaliyetlerinde iki taraflı, gönüllü, ihtiyaç halinde isteğe bağlı bir danışmanlık süreci söz konusu iken denetim/teftiş faaliyetlerinde işin yapılış sürecine ilişkin gözlem ve değerlendirmeyi de içeren bazen tek taraflı, gönülsüz ve sorgulayıcı süreçler de söz konusudur. Eğitim sistemi içinde denetim/teftiş faaliyetlerini sadece rehberlik çerçevesinde ele almak ne kadar yanlış ise sadece sorgulama çerçevesinde almak da o kadar yanlıştır. Bu iki işlev de dengeli olarak kullanılması gerekmektedir. Bu çerçevede bu hizmetler yapılandırılırken bu dengenin göz önünde bulundurulması gerekir.  

Yönetim faaliyetleri kurumların işleyiş amaçlarını gerçekleştirmeyi üzerine alırken çok çeşitli alt işlevleri kullanır. Eğitim yönetiminde belirlenen hedeflere ulaşma süreci insan merkezli bir yaklaşımla mümkün olmakla birlikte sistem içinde çok farklı tipte insan ilişkileri ve insan tipleri vardır. Bu nedenle tek tip yönetim ve yönetime bağlı alt sistemler yapılandırmak yerine durumsal yaklaşımı dikkate alacak çok çeşitli esnek yapılar oluşturulması gerekmektedir. Bu esnek yapılar oluşturulurken bir işlevi öncelemek yerine tüm işlevlere dengeli bir şekilde yer vermek gerekiyor. Bu nedenle denetim/teftiş sistemi de aynı yaklaşımla yapılandırılmalıdır. Denetim/teftiş sistemi yapılandırılırken okul merkezli rehberlik faaliyetlerinin düşünülmesi denetim/teftişi okulla sınırlı bir işleve dönüştürecektir. Bunun yerine okula etki eden tüm sistemin denetim/teftiş işlevinin çalışma alanına dahil edecek bir yapılandırmaya gidilmesi daha doğru bir yapı olacaktır. Denetim/teftişi sadece okullarla sınırlamak yönetim biliminin işleyiş mantığına da uymamaktadır.

Ali Hikmet Demir

       ahdemir35@gmail.com

 
Toplam blog
: 147
: 1198
Kayıt tarihi
: 26.09.08
 
 

Öğretmen olarak başladığım meslek hayatıma yönetim ve denetim konusunda aldığım yeni eğitimler sonr..