2067 yılını ziyaret etmek ister misiniz?

2067 senesinin Türkiyesinde herşey çok değişmiştir. Sadece Türkiye`de değil, bütün dünya` da muazzam değişiklikler olmuştur.

Bunlardan biri, Türkiye`nin tam 37 senedir AB' ye girmiş olmasıdır. Söz açılmışken, AB` nin de ciddi değişimleri olmuştur. Mesala, Fransa tamamen müslümanlığa geçmiş. Fransız nüfusunun % 85`i Arap, Mısır, Tunus ve Türk kökenlidir artık. Kalan %15` i ise Fransız ve diğer hıristiyanlardan oluşmaktadır. Almanya` da şu sıralar müslüman liderler ve hıristiyan liderler arsında, kansız bir iç savaş yaşanmaktadır. Zira Almanya`nın islam dinine mensup nufusu ile hıristiyan nüfusunun denk olduğu bilinmektedir. (Bu savaş`ın şeklini, asağıda anlatacağım Osaka anlaşmasında okuyabilirsiniz.)

2024 ile 2029 yılları arasında ABD nin ( 4. Bush diye anılan ) George Washington Bush yönetiminin Japonyaya karşı başlattığı savaşa Çin ve Rusya` nın, Japonya`nın müttefiği olarak iştirak etmesiyle birlikte, 3. Dünya savaşı başlamış ve o güne kadar görülmedik bir vahşetle 720 milyon insan yaşamını yitirmistir. AB nüfusu, ABD ile müttefik olarak katıldiğı dünya savaşında, 120 milyon şehitle, ciddi bir kayıba uğramıstır. 3. Dünya savaşından sonra Almanya`nın verdiği 16 milyonluk nüfus kayıbının 15 milyonu erkek olduğundan, kadın erkek nufüsundaki dağılım şu şekilde oluşmuş: % 80 kadın %20 erkek. Bu dengesizlik hemen her AB ülkesinde yaşandığından dolayı, 2030 tarihinden itibaren, Türkiye`nin de katildiği AB` de, iki cok önemli, anayasa değisikliği yapilmistir. 1. değişiklik sadece AB' yi kapsarken 2. değişiklik tüm dünya tarafından benimsenmiştir. 1. AB` de artık bigami (çok eşlilik) serbesttir. Hatta sadece bir kadınla evli olmakta ısrar eden erkeklerin her ay 1, 2 Milyar Euro ceza ödemeleri gerekmektedir. ( Yazmış olduğum rakamda hata yok! Doğru okudunuz 1, 2 Milyar €. Bir işçinin o yıllarda aylık ortalama geliri 3, 5 Milyar € olarak bilinmektedir ) 2. Bütün Dünya ülkeleri, bin yıllın antlaşması olarak nitelendirilen, Osaka anlaşmasını imzalayıp şöyle bir yasa çıkarmıştır: Bundan sonra hiçbir savaş, asker veya halkın katılımıyla ceryan etmeyecektir. Bütün savaşlar Suudi Arabistan' ın sahara çölünde, birbirleriyle savaşmak üzere, tahsil edilmiş bir alanda, savaş isteyen, siyasiler tarafından gerçekleştirilecektir. Kullanılacak silahlar sapan, kamış ve şişirme beyzbol sopasından ibarettir.

Bu günlerde AB Para biriminden sıfırlarını atabilmek için CEC` den ( Çin Emperyalist Cumhuriyetinden ) onay beklemektedir.

Dünya kapitalinin % 70 lik bölümünü kontrolü altında tutan CEC ve JEC`in ( Japon Emperyalist Cumhuriyeti ) savaş sonrası, süper güç olarak bilinmektedir. Bu süper güç karşısında, denge kurabileceğini düşündüğümüz tek gücün, Afrika Ülkeleri Birliği (AÜB) olması beklenmektedir.

Zira 3. Dünya savasın`a istirak etmeyen tek kıta Afrika olmustur. Bundan dolayı Bütün Dünya`da, savaşın beraberinde getirdiği krizler, Afrika ülkelerinde yaşanmamıştır. Büyük lider, Otanğo Butanğo Sutanğo Bizwalso tarafından, tüm Afrika ülkelerinin sınırlarının tamamen ortadan kaldırılıp, muazzam bir birliktelikle, bu ülkeleri refaha çıkarmıştır. Bu günlerde CEC ve JEC ile ciddi rekabet içine girmiş olan, AÜB ağır sanayiye de ağırlığını koyarak, AB ve ABD gibi üçüncü dünya ülkelerinin, CEC ve JEC zulmünden kurtulması için büyük umudu olmuştur. Şu sıralar tıpta da muazzam ilerlemeler kaydedilmektedir. Mesela 2040 yılına kadar 500 Milyon insanın ölümüne sebep olan HiV ( AiDS ) virüsünün çaresi bulunduktan sonra, tüm dünyayı saran ve milyonlarca insanın sosyal yaşamdan kopup, bilgisayarlarının başından kalkamadıkları için, çalışmamalarından dolayı, telefon faturalarını ödeyebilmek için çesitli sahtekarlık ve soygunlara yeltenip, nihayetinde ya tımarhaneyi yada hapishaneyi boyladıktan sonra, internetlerine kavuşamayıp, ölümlerine sebep olan, internet harmanlığı sendromu, diye adlandırılan İHS`in çaresi bulunmak üzere. ( Cümle çok uzun oldu yaa. Neyse idare edin.). İHS`in çaresi bulunmak üzere olmasına rağmen, BHS ( Bloğ Harmanlığı Sendromu ) tedavisindeki ilerlemeler çok ağır gelişmektedir.Yine hayli yaygın olan (RKS) Rektüs kaşıma sendromunun tedavisinde de ciddi ilerlemeler kaydedilmektedir.( Bu hastalıgın sebeplerini bir dahaki bölümde açıklayalım, olurmu? ) Daha önceleri öldürücü hastalık diye bilinen şimdilerde soğuk algınlığı niteliğinde ki kanser hastalıklarının da tamamen ortadan kalkması beklenmektedir.

Gelelim Türkiye Cumhuriyetine: Bizde ki manzaralar Avrupanın diğer kısmından biraz farklıdır. Türkiye 3. dünya savaşına katılmamasına rağmen. O zamanki başbakanımız 2. Ayyıp diye bilinen, Necmettin Ayyip Erdayan`ın akılcı politikalarıyla, AB`ye girmeyi başarmıştır. Bu ara AÜB`nin ısrarlarına rağmen " Biz bu yola baş koyduk. İlle de AB" diyerek bunu geri çeviren, 2. Ayyip o zamanlar AB ye girmenin coşkusuyla AB' nin artık bir üçüncü Dünya ülkeleri topluluğu olduğunu görememiş ve artık iş işten geçtikten sonra Taksim meydanında, duruma hayli içerlemiş ve kızgın olan vatandaş tarafından sallandırılmıstır.

O gün bugün Taksim meydanı Ayyip meydanı olarak anılmaktadır. T.C. istisnai bir Ülke olarak adlandırılır. Zira 3. dünya savaşına katılmadığı için kadın erkek oranı AB`nin diğer ülkelerindeki çok kadınlı evlilik hakkından faydalanamamaktadır.

Kaldı ki T.C. ikinci Ayyip' den sonra bir fiil kadınlar tarafından yönetilmektedir. Yirmi senedir T.C.`de erkekler üzerinde muntazam bir baskı uygulayan kadınlar, sosyal yaşantıda hakimiyeti elinde bulundurmaktadır. Erkekleri koruma dernekleri yine kadınların elinde olan yargı tarfından sürekli kapatılmaktadır. TC` de erkeklerin hayatı, önemli mevkiilerde çalışması yaşaklanmış olduğundan, sadece vücut işlerinde çalışıp, çocukların bakımını üstlenip, karılarına hizmet etmekten ibarettir.

Bu trende katılan diğer ülkeler arasında: İran, eski Irak, Pakistan, Afganistan ve bütün arap ülkeleri sayılabilir.

Dünyanın diğer ülkeleri tarafından, inşaatlar da, fabrikalar da, bakır madenlerin de çalıştıktan sonra çocuk bakımına zorla yetişen ve sürekli hanım dayağı yiyerek, karılarının sex fantazilerini tatmin etmek zorunda kalan, onların çanta, giyim, ayakkabı hastalıklarına para yetiştirebilmek için, ek işler de, temizlik işlerinde çalismak zorunda kalan erkeklerin durumu, kınanmaktadır.

Bu ülkeler arasında, siddetle kınanan ve hatta batılı ülkeler tarafından ambargolarla dize getirilmeye çalışılan ülkeler vardır. Zira bu ülkelerde, erkeklerin burka taşıması şarttır. Vücudunun hiç bir tarafı görülmeyecek şekilde kapatılmış olması gerekmektedir. Bıyık bırakmanın cezası elli sapan taşıdır. Hem bıyık hem sakal bırakmanın cezası 250 sapan taşıdır. Bu ülkelerde devriye gezen kılık-kıyafet polisleri tarafından, bıyıklı veya sakallı olarak gezdiği tespit edilen ( Bu kadın polisler, her- an, her- yerde ve her erkeğin burkasını çıkarmasını emredebilirler.) Erkeklerin, cezası şu şekilde infaz edilir: Bıyık bıraktığı tespit edilen erkekler, götürüldüğü karakolun avlusunda, duvara yüzünü çevirmek şartıyla dayandırılır pantolonunu indirmek zorundalardır, şimdi elinde sapanlarıyla bekleyen memureler, nişan almaya başlarlar, elli taş isabet edene kadar devam eder bu prosedür. Bıyık ve sakal bıraktığı tespit edilen erkeklerde ise, elli yerine ikiyüzelli taş isabet edene kadar beklemek zorundalardır. Arada bir fark bulunmaktadır: Duvara yüzleri değil, sırtları dönük yaslanmışlardır. Zina ve zina benzeri vahim suçlarla ilgili cezaları, bir daha ki bölümde açıklayalım , olur mu ?

Türkiye dahil olmak üzere, bu ülkeler JEC, CEC ve Rusya tarafından kılıbık ülkeler olarak tanımlanmaktadır.

Editörlerin yayınlaması halinde ve siz sevgili blogculardan, devam talebi olursa, 2067 yılından anlatacağım, daha bir çok ilginç görüntüler de buluşmak üzere.

Okan TINMAZ 15.06.2007