- Kategori
- Siyaset
- Okunma Sayısı
- 989
21. yüzyılda diktatörlük

BASKININ EN SOMUT ÖRNEĞİ DİKTATÖRLÜK REJİMLERİDİR.
Baskı; insan yaşamında en sevilmeyen hallerden birini en net şekilde ifade eden kavram.
Baskı altında büyüyen çocuk kurtulmak için tüm çabaları sarf eder, kurtulamazsa baskının tramvaları beyninde kişiliğinde kökten olumsuz izler bırakır.
Baskı altındaki öğrenci agresif olur, isyan eder, okulu kırar, dengesiz ve başarısız olur.
Baskı altındaki çalışan çalışma saatinin bir an önce bitmesini bekler ve sürekli alternatif işyeri arar.
Baskı altındaki vatandaş, vatanından kaçar gönüllü sürgüne gider.
Baskı; çocukta, öğrencide, eşte, çalışanda, vatandaşta, her muhatap olduğu insanda ters tepki oluşturan en olumsuz kavramlardan.
Özetle baskı direnç yaratır, baskı tepki görür, baskının yok edilmesi için becerilebilen tüm çabalar verilir.
Tarih baskıcı liderlerin, rejimlerin olumsuz sonuçları ile doluyken, 20. yüzyıl diktatörlük rejimlerinin ve liderlerinin feci sonuçları ile yazılmışken 20. yüzyıldan kalıntılar olan 21. yüzyıl diktatörleri usul usul demokrasiye geçişi kabul etmeleri yerine kendi rejimlerinin devamı için kanlı mücadelelere devam etmelerini anlamak mümkün mü?
Saddam rejiminin akibetine, Mübarek'in kafesle mahkemeye getirilmesine rağmen diğer diktatör liderlerin otoriteye devam etmeleri, başkaldırıları silahla sindirmeyi denemeleri 21. yüzyılın bu kargaşanın etkisinde devam edeceğini göstermektedir.
Otoriter rejimlere sahip devletlerdeki demokrasi mücadelesinin karmaşasına karşılık birçok ülkeninde işsizlik ve borç yükü altında ezilmeleri 21. yüzyıl dünyasının hiçte keyifli yaşanmayacağını öngöstermektedir.
Özetle 21. yüzyıl için dünyanın bir bütün geleceği belirsizlikler içerirken Türkiye'nin yönetim politikasının da en gerçekçi ve risksiz bir programdan oluşması gerekmez mi?
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.

Konuyla ilgili kısa ve özlü yazınızını severek okudum, akıcı ve yalın bir Türkçe'niz vardır. Kutluyorum. Hani derle ya "Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste "...Geçenlerde Mısır'ın eski diktatörlerinden Hüsnü Mübarek'i demir Kafeslerde görünce bu söz aklıma geldi...Herkes ektiğini biçiyor...Kirli çamaşırlar çıkınca...Selamlar.
Abdülkadir Güler 10.08.2011 18:18- Cevap :
- Kesinlikle ve yaşam, aynı zamanda bir infaz meydanı gibi yapana yapıyor. Selamlar... 10.08.2011 21:06
başka hiçbir şekilde bir "ben" olamayan aşılamamış ve aç egoların, hükmetme hırsı ve erk arzularının, aklı esir almasıdır. Onun için öylelerinde, gerçekçilik, doğru, izan ve basiret aramamak gerekir.
Filiz Alev 06.08.2011 2:07- Cevap :
- De, sonuçta kendileri de yok oluyor... 06.08.2011 13:12