Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Ocak '07

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

21 Ocak Pazar

21 Ocak Pazar
 

Hürriyet' in dediği gibi bugün "Dünya cinayeti konuşuyor."

Türkiye'yi derinden sarsan Hrant Dink cinayeti katilinin yakalanması, elbette bugünkü gazete manşetlerinin de ilk haberi. Toplum olarak olaya sahip çıkılması ise dikkat çeken sevindirici bir olay.

Çocukluğumda Kennedy suikastıyla tanışmıştım ilk kez böyle bir olayla. Katilin öldürülmesi, arkadan onu öldürenin de öldürülmesi çok garibime gitmişti. Böylesine çok boyutlu cinayetler, genellikle dünyanın her yerinde ne yazık ki biraz karanlık kalıyor.

Hrant Dink'in katili 36 saat sonra tabancası ve beresiyle Samsun'da yakalandı. Doğrusu bana biraz garip geldi. Neden suç aletini hâlâ yanında taşıyordu ve neden hâlâ onu bütün Türkiye'ye ifşa eden beyaz beresi yanındaydı, bilemiyorum.

Katilin yakalanmasında televizyonda yayınlanan görüntülerini tanıyıp onu ihbar eden ailesinin yardımı büyük oldu. Akşam, Milliyet ve Posta gazeteleri "Katili babası yakalattı" manşetini atarlarken, Sabah gazetesi "Teyze ihbarıyla yakalandı" diyordu.

Akıllara takılan bazı sorular da bazı gazetelerde manşet olmuştu: BirGün gazetesi "Vur emrini kim verdi?" diye sorarken, Akşam gazetesinde "Bu cinayet bir çocuk işi değil" deniyor

Salı günü toprağa verilecek olan Hrant'ın cenazesinde, kendi vasiyeti üzerine pankart açılmayacak, slogan atılmayacak. Onun hatırasına saygı duyanlar, onun ölümüne kalpten üzülenler ve bu cinayetin Türkiye'ye karşı işlendiğinin bilincinde olanlar, bu kurala titizlikle uyacaklardır.

Ancak her karışıklıktan bir sonuç çıkarmaya, bulanık suda balık avlamaya ve fırsatları kendi çıkarları için istedikleri gibi değerlendirmeye yeltenenler de olacaktır.

Başbakan Erdoğan bu oyunun başa çıkarılması için gayret gösterildiğini belirterek, Hrant'a devletin sahip çıkacağını söyledi. Bu arada ailesinin rıza göstermesi halinde tabutun Türk bayrağına sarılabileceği de belirtiliyor. Şu anda zaten Hrant'ın evinde Türk bayrağı asılı bulunuyor.

Türkiye'den başka herkesin ekmeğine yağ süren bu olayın, basit bir cinayet olmadığı görüşüne, ortada bir provokasyon olduğunda akl-ı selim sahibi herkes hemfikir. Türk düşmanları bayram etmesine rağmen, konunun ciddiyetini kavrayan ülkeler de yok değil.

Hrant Dink'in Roj TV'deki bir beyanatında "PKK silah bırakmalı" şeklindeki söylemi de benim dikkatimi çeken konulardan biri.

Bu arada gazete manşetlerinde yer alan bir husus, zihnimde bir türlü yerine oturmadı. Hrant'la ilgili böylesine spekülatif bir durum varken, neden onun istemesi veya istememesi düşünülmeden korumada âciz kalındı? Çünkü bu sonuç, devleti zor duruma düşürecek bir konuma sahipti.

Milliyet'te "Koruma zaafı" Posta'da ise "Koruma skandalı" başlığıyla gündeme getirilen bu konu, ölüm tehditleri alan bir kişinin kendi istemese bile korunması gerektiği gerçeğine işaret ediyor.

Bu güncel ve önemli olayın ardından alt sıralarda vatandaşı ilgilendirecek bir iki küçük başlıkla bugünkü turumuzu noktalayalım.

TOKİ 2007 yılında, sürekli işi olmayan dar gelirli aileleri, peşinatsız 240 aya kadar vadeyle ev sahibi yapmanın hazırlığı içinde. 55-65 metre karelik konutlara vatandaş yerleştikten sonra, ayda 100 lira gibi düşük bir taksitle bedelini ödeyecek

Bu arada kazılmasına 1993 yılında başlanan Bolu tünelinin İstanbul-Ankara istikameti, hizmete girmek için gün sayıyor.

Yarın tekrar buluşabilmek umuduyla..

 
Toplam blog
: 859
: 979
Kayıt tarihi
: 21.06.06
 
 

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, ekonomik..