Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Kasım '13

 
Kategori
Sosyoloji
 

21 yaşına değmiş çocukların eğer bir zorunluluk yoksa aileleriyle birlikte kalmaları doğru değil

21 yaşına değmiş çocukların eğer bir zorunluluk yoksa aileleriyle birlikte kalmaları doğru değil
 

Zorunluluğa kim ne diyebilir ki ama sanki bu biraz alışkanlık yapmaya başladı gibi: Evi yok barkı yok nerde kalsın. İşi yok gücü yok neyle geçinsin. Bu yaşta daha gençler tahsildeler.

Tahsildelermiş! Niye? Çocuklar eğitime 6 yaşında başlamıyor mu kardeşim? Tam 15 yıl, bitmiyor mu bu eğitim denen nane! Bir kişi 30 yaşında 40 yaşında hala okulda okuyorsa ondan bir halt olmaz! Okumanın yaşı yokmuş. Eğitimde sınır olmazmış. E dershanelere, özel üniversitelere, eğitim tacirlerine para akıtıyorsunuz; 80 yaşınıza kadar okusanız onu isterler. 10 yıl temel eğitim, 5 yıl da üniversite ya da mesleki eğitim, hala bir baltaya sap olamadıysa bu adam adam olmaz kardeşim. Yok, mastırmış, yok kendini geliştirmeymiş, sanki ordinaryüs olacak! Dünyada 15 yılda öğrenilemeyecek meslek yok. Zaten 15 yılda öğrenememişsen zekânda sorun var demektir.

Ya gençler siz bari anlayın! Bu insanlar cahil diye siz de mi cahil olacaksınız. 34 yaşında kazık kadar adam anne babasıyla kalıyor. Üstelik bekâr. Üstelik hala okuyor, ne okuyorsa!

Onları zaten rahatsız ediyorsunuz da anne babanızla kalırken siz rahatsız olmuyor musunuz Allah aşkına! Şunu asla unutmayın, hayat paylaşılmaz; çocuktur bakıma ihtiyacı olur tamam da koca koca adamların kadınların anne babası bile olsa ailelerinin yanında sığıntı gibi durmaları onur kırıcıdır. Kazanıp para getirseniz bile dışarıya göre size onlar bakıyordur.

Hem gençlik demek özgürlük demektir; saygı duyduğunuz, çekindiğiniz büyüklerinizin yanında nasıl özgür olabilirsiniz ki. Onlara bunu saatlerce anlatsak dinletemeyiz, hala odunumun parası derler; ama sizler beni anlarsınız, 21 yaşına değmiş bir genç hayatını anne babası bile olsa başkalarıyla paylaşamaz. Modern gençler özgürlük ister; diş fırçası bile ayrı olmalıdır. Sizi zaruretleri, yokluğu, tahsili, evlenmemiş olmayı falan mazeret gösterip kendileriyle birlikte kalmaya ikna ediyorlar ya da mecburen onlarla beraber kalıyorsunuz ama hem onların hem de kendi mutluluğunuza zarar veriyorsunuz.  Anne babalar çocuklarını severler, onlar yanındayken mutlu olurlar, ya da rahatsız olsalar bile katlanırlar size söyleyemezler; bunu sizin anlamanız lazım. Babanız sizin yanınızda annenize bile sarılamaz, onların da bir hayatı var değil mi?

Her şey yazdığımız gibi böyle kolay değil elbette; ayrı bir ev, ayrı geçim, okul var, iş bulmak… Lakin Kerim Korkut’u takip ettiyseniz yaklaşımını da bilirsiniz: Hayatımızı şartlara değil, şartları hayatımıza uyduracağız. Mazeretlere sığınamayız. Bu düzende tahsil 30 yaşında bitiyorsa düzeni değiştireceğiz. Hayatımın en güzel yıllarını ben niye dershanelerde geçireyim ya! 30 yaşında koltuğunun altında dershaneye giden biri kusura bakmasın ben ona selam bile vermem. Hayatı bilmiyor kardeşim! Ne dershanesi ya, çocuk musun sen! 21 yaşına giren kadın erkek her ferdin mutlaka kendine ait ayrı evi olacak. Birlikte yaşadığınız kimselerle (eş, sevgili, arkadaş) aynı evi paylaşabilirsiniz; ama anne babanızla değil. 21 yaşına girmiş her ferdin para kazanacağı bir işi mesleği olacak. Biz yapacağız, yapamayan gitsin! Öyle iki köprü yaptı diye dünya lideri olunmuyor!

Gençliğin değişim ve modern hayata entegrasyonu ile ilgili yazılarımız devam edecek…

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..