21.03.2012 çrş günü ben de Cafe Bene'deydim.

Öncelikle toplantı organizatörü Sema ŞENER hanıma baş sağlığı diliyorum.

Blog kategorisinde MB geneline yapılan davet duyurusu çerçevesinde gerek Sema ŞENER hanımın gerekse Mesut SELEK beyin bloguna düştüğüm yorumlar doğrultusunda sözümde durarak 21.03.2012 çrş günü CAFE BENE'YE gittim.

Gitme amacım farklı konsepteki buluşma ortamını özümsemek ve özellikle katılacakları öngörülen (ekrandan gürleyip parlayan) M.Talip GİRGİN ve Zeynep KİBAROĞLU ile şahsen karşılaşmaktı, agresiflik adına değil sadece bu sanal insanları canlı haliyle algılayabilmekti. Ancak ekrandan parlayıp gürledikleri beni kıstırmalarına çanak tutmak için katılmama rağmen ikisi de gelmedi, toplantı süresince hani en azından biri gelir diye düşündüm ama nafile. 

15 ten fazla MB yazarının katıldığı buluşma başladığı gibi (öğrenciliği Ankara'da geçenler, sade bayanlar ve benim bulunduğum köşe olmak üzere) 3 ayrı grup oluştu, ben çevremdekilerle sohbet ettim, derken saatler geçti kalkışlar başlayınca bende usulca vedalaştım.

Önceki buluşmalarda veya yorumlaşmalarda tanıştığım Sn.Sennur hanım, Sn.Şükran DEMİRTAŞ, Sn.Hızır KABİL, Sn.Kerim KORKUT, Sn.Turgut ÇELİK, Erdal CEYHAN, Sn.Hasan Basri ÖZGEN de oradaydı ve kısa sohbetler yaptık, bana zaman ayıranlara çok teşekkür ediyorum.

Buluşma sonrası yazılan blogta nedense katılımcı olarak ismim yazılmamış, ya fark etmediğinden veya yazanın tarzı.

Bundan sonraki M.Talip GİRGİN ve Zeynep KİBAROĞLU'NUN, Ümit CULDUZ'un katılacağı buluşmalara davet edilirsem katılmaktan sakınmayacağımı özellikle belirtiyorum. Kaçışlar ve davet edilmemem onların problemi demekten başka ne diyebilirim.

Her ne olursa olsun medeni olmanın yüzyüze gelebilmek olduğunu hatırlatırım.

Yüzyüze tanışmak dilegiyle...