- Kategori
- Ekonomi - Finans
21.Yüzyıl Yazıları/ Pamuk İpliğindeki Süper Ekonomi: Güney Kore
başkent Seul
Kalkınma öyküsüne Türkiye'den daha sonra başlamasına rağmen, uygulamış olduğu akılcı eğitim, bilim, teknoloji ve inovasyon politikalarıyla ülkemizi fersah fersah geride bırakan Güney Kore'nin 21.Yüzyılda iz bırakacak kısa hikâyesi..
............ ............................................
Güney Kore’nin kalkınma öyküsü tam bir peri masalı gibidir. Ancak bu masallardaki olmayacak hayallere değil, tam anlamıyla bilim ve teknolojiye dayanır. Yarımadayı yerle bir eden Kore Savaşı bittiğinde Güney Kore’nin kişi başına milli geliri sadece 67 dolardı. Hyundai’nin tasarladığı ilk yerli otomobillerini üretmeye başladıklarında Türkiye ile aynı düzeydeydi. O yıllarda ülkemiz ithal ikamesi ve montaj sanayi ile avunurken Güney Kore yüksek teknolojiye geçişin plan ve programını yapıyordu. Nitekim 1980’lerin ortasında başlayan yarı iletken ve bellek üretimi çabaları o denli başarılı oldu ki dünyanın önde gelen imalatçıları arasına girdiler. Günümüzde bu alanlarda dünya liderliği Güney Kore’nin elindedir ve sırf bu ürünlerin yıllık ihracat miktarı 90 milyar dolar civarındadır. Tüm bu çabaların doğal sonucu olarak 1,5 trilyon dolarlık bir GSMH ve kişi başı milli gelir 28 bin dolarlık bir düzeye erişmiştir.
Güney Kore Tankları sınırda tatbikatta
Güney Kore yalnızca Samsung’la sembolleşen elektronikte değil, başta otomativ olmak üzere gemi inşa, çelik, robotik, makine gibi ileri teknoloji kullanan sanayi dallarında başa güreşmektedir. Ülkenin yüzyılımızdaki hedefi ulaştığı bu seviyeden geriye düşmeden Çin ve Japonya gibi geleneksel rakiplerinin arasından sıyrılmaktır. Hatta elde edilen ileri teknoloji bilgi birikimi ile aynen cep telefonunda olduğu gibi yarışı önde götürmektir. Ancak her an patladı patlayacak İkinci Kore Savaşı’nın baskısı altında, komunist Kuzey Kore’nin nükleer tehditleriyle yaşamak bu ülkenin en büyük handikapı olacaktır.