22 Aralık'ta neler olabilir?

21 Aralık’taki beklenen güne yani kıyamete kaç gün kaldı şunun şurasında. 3 gün kalmış dünyanın sonuna, bu günleri nasıl geçirsek acaba diye sorasım var kendi kendime. Hani “ıssız bir adaya düşerseniz yanınıza alacağınız 3 şey ne?” gibi bir soru vardı dillerde. Onun gibi, ben de kıyamete 3 gün kala acaba ne yapsak, nasıl geçirsek diye soruyorum.  Sevdiklerimizle mi olalım, yoksa çılgınlar gibi alışveriş mi yapalım?

Şaka bir yana hakikaten var mı inanan bu efsaneye? Hoş inanmasalar çıkmazlardı dünyanın bir yerlerinden gelip de Şirince tepelerine.

Bilinç düzeyimiz 22 Aralık’ta nasıl olacak bilmem ama sabah pencerenize giren güneş ışığıyla gözlerinizi açınca, güne merhaba derken “acaba bu sabah daha mı bilgeyim” diye bir bakacaksınız belki de .  5. boyutta olmak nasıl bir şey yaşayıp görelim.

Mayaların kehaneti tutar mı bilmem ama 22 Aralık sabahından itibaren şunlar olabilir bakın;

Dünyanın birçok yerinde yüzlerce bebek yaşama gözlerini açarken, birçok yerde yüzlerce insan hayata gözlerini kapatacak.

Yine trafik kazaları, yine cinayetler, yine şiddet kol gezecek.

Savaş tanrıları yeni savaşlar için kolları sıvayacak, sürüp giden savaşlara körükle yaklaşacak.

Yine aldatmacalar, arkadan vurmalar, haksız kazançlar, üçkağıtlar yaşanacak.

Çevre kirliliğiyle dünyanın kafasını bir hayli karıştırdığımız için dünyanın belli bölgelerinde yeni kasırgalar, tufanlar, depremler ve iklim kaymaları yaşanacak.

Yine politik masallara kanıp, yine pişman olacağız. “Ne olacak bu memleketin hali” deyip yeni tartışmalara yelken açacağız. Ardından futbol konuşacağız.

Yine zengin fakirin halinden anlamayacak.

Bir yerlerde sevinçli kutlamalar yapılırken, bir yerlerde insanlar acıyla kıvranacak.

Güneş açacak, rüzgâr esecek, yağmur yağacak, kış geçecek ardından bahar gelecek.

Çiçekler yeniden kırlarda gülümseyecek.

Ve biz mutluluğu yakalamaya çalışacağız

Her zamanki gibi…

Şükran Demirtaş