Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Mart '11

 
Kategori
Özel Günler
 

22 Mart Dünya Su Gününüz kutlu olsun

22 Mart Dünya Su Gününüz kutlu olsun
 

Bir gün deniz veya göl kenarında ya da bir akarsu kıyısında oturup suyun olmadığı bir dünyayı hiç düşündünüz mü?

Başta bizler olmak üzere canlıların susuzluğa ne kadar dayanabileceğini aklınızdan geçirdiniz mi?

Kuraklıktan kurumuş göllere akarsulara ya da çatlamış topraklara hiç ayakbastınız mı?

Hiç şüphesiz kuraklığı ve kuraklığın yol açtığı zararı görmek ve yaşamak istemeyiz.

Hiçbirimiz çöle dönmüş, doğal örtüsünü yitirmiş, ölüm sessizliğine gömülmüş, topraklardaki susuz bir yaşamı ve doğayı asla düşünemeyiz değil mi?

Dünyayı yaşanır kılan 4 ana unsur vardır. Bunlar kutsal kitaplarda da yer alan Toprak, hava, güneş ve sudur. Bu unsurlardan birinin bile olmaması gerek dünyanın varlığını gerekse canlı yaşamı imkansız hale getirir.

Her canlıların yaşamını devam ettirmesi için su şarttır. Su bir besin kaynağı olduğu kadar birçok canlı içinde yaşam alanıdır.

İnsanoğlu tarih boyunca suyun bu gücünü görerek suyu takip etmiş ve tarımsal üretimini gerçekleştirmiş, besin ihtiyaçlarını karşılamış, varlığını su sayesinde geleceğe taşımıştır. Bu nedenle uğruna göçler yapmış ve su alanlarını korumak ve ele geçirmek için savaşmıştır. Tarih boyunca da suyun önemi artarak devam etmiştir.

Bugün dünyanın ¾ sularla kaplıdır. Ancak bu suyun %1’i içilebilir niteliktedir. Dünyadaki su varlığının % 96;5’i denizlerde % 3,5’i karadadır. Karalardaki bu oranında % 1,75’ünü buzullar, %1,66’sını yeraltı suları ve % 0,10’ununu da göller, akarsular ve atmosfer oluşturmaktadır. Sıvı haldeki suyun da % 97’si “Aküfer” adı verilen yer altı boşluklarında depolanmaktadır.

Bir yağmur damlası yılda 40-42 kez buharlaşıp, yeniden yağış olarak dönmektedir. Dünya yılda ortalama olarak yaklaşık 1000 mm yağış almakta Bunun yaklaşık olarak 660 mm’si karalara, geri kalanı da okyanuslara düşmektedir.

Sanayi devrimi ile çevreye duyarsız şekilde birlikte sanayi bölgelerinin ve şehirleşmenin yaygınlaşması sonucu ortaya çıkan çevre kirliliğinin etkisi ile su kaynaklarını kirlenmekte, içme suyu kaynakları daralmaktadır.

En önemli besin kaynaklarımızdan olan su canlılarının yaşam alanlarının yaşam alanları daraltmakta ve hatta birçok canlı türü kaybolmaktadır.

Artan dünya nüfusu karşısında daralan temiz su kaynakları, başta gelişmiş ülkeler olmak üzere tüm dünyayı tedbirler almaya zorlamaktadır. Çünkü suyu en çok kullanan gelişmiş ülkelerdir. Tarımda, sanayide ve içme suyu ile diğer ihtiyaçlar için yıllık toplam su kullanımı Almanya’da 620 litre iken, bu miktar ülkemizde 90-136 litreye, Afrika ülkelerinde ise 2-3 litreye kadar düşebilmektedir.

Dünyada temiz su rezervlerinin azalması, deniz, göl ve akarsuların kirlenmesi, buna karşılık ihtiyaçların artması başta gelişmiş ülkeler olmak üzere dünyayı uluslararası kuruluşlar aracılığı ile yeni arayışlara yöneltmiştir. Su 21 yüzyılda artık stratejik hale gelmiştir.

http://www.tema.org.tr/Sayfalar/CevreKutuphanesi/Pdf/SuKaynaklari/SuyunOnemiEkolojikSorunlar.pdf

İşte suyun önemini dünyaya duyurmak ve bireylerin suyu iyi kullanmaları ve korumaları amacıyla için Uluslararası Çevre ve Kalkınma Örgütünün (UNCED) 1992 Birleşmiş Milletler Konferansı'nda önerisi üzerine Birleşmiş Milletler 22 Mart gününü Dünya Su Günün olarak üye ülkelerde kutlanmasına karar vermiştir. İlk olarak 1993 yılında dünya su günü kutlanmaya başlanmıştır.

Gerçekten su günümüzde sratejik bir kaynak olmaya başlamıştır. Nitekim Rusya Güvenlik Sekreteri Nikolay Patruşev bunu çok açık ortaya koymuştur. 2010 yılında verdiği bir demeçte, küresel iklim değişiklikleri nedeni ile suyun önümüzdeki günlerde stratejik kaynak olacağını, 2035'den önce dünyanın su krizi ile karşı karşıya kalmasının muhtemel olduğunu, su kıtlığı nedeni ile silahlı çatışma ve savaşların komşu ülkeler arasında patlak verdiğini söylemiştir. http://www.haberler.com/rusya-guvenlik-konseyi-sekreteri-patrusev-su-2199066-haberi/

Hepimizin az çok tahmin edebildiği gibi su sorununu yaşayacak ülkelerden birisi de sınır aşan sularımız nedeniyle ülkemiz olacaktır. Halen de sorunlarımız devam etmektedir.

Bugün ülkemizde kullanılan suyun %75 tarımsal sulama, %15 içme-kullanma suyu, % 10 ise sanayide kullanılan sudur. Ülkemiz su zengini bir ülke değildir. Kişi başına düşen yıllık su miktarı çeşitli kaynaklara göre 1600 m3/yıldır. Oysa su zengini ülkelerde bu miktar 10.000 m3/yıl civarındadır. Ülkemiz su sıkıntısı çeken ve gelecekte sıkıntısı artacak ülkeler arasındadır.

Küresel ısınma nedeniyle dünyada yaşanan iklim değişikliği nedeniyle ülkemiz çölleşme tehdidi altında olan ülkelerden biridir. Kuraklık tehlikesi hala sürmektedir.

Şehirlerde ve kırsal alanda su kullanımı konusunda sorunlar devam etmektedir. Kaynakları koruma ve kullanma ile ilgili tedbirlerimiz hala yeterli değildir.

Su kirliliği halen devam etmektedir. Şehirler su rezerv alanlarının aleyhine gelişmektedir. Şehirler ve sanayi kesimi kirletme konusunda hala tedbirler almamaktadır.

Temiz su kaynaklarının deposu olan ormanlık alanlarımız hala tahrip edilmekte, 2 B yasal düzenlemesi ile bu alanların rant alanı olarak kullanılmasına bir ölçüde izin verilmiştir.

Gerek şehirlerde gerekse tarımsal alanlarda su fiyatları tüketicilere ve üreticilere aşırı yük getirmektedir. Geçim masraflarını ve maliyetleri artırmaktadır.

Tarımsal sulamada eğitim sorunlarımız hala devam etmektedir.

Tarımsal alanda sulamada kooperatiflerin geliştirilmesi konusunda gerekli tedbirler alınması bir tarafa bu kooperatiflerin devre dışı bırakılması istenmektedir.

Daha da üzücüsü Japonyadaki deprem sonrasında yaşanan nükleer felaketin su kaynaklarına verdiği zarar ve dünyada nükleer enerjiye duyulan güvensizlik ortamı bir tarafa bırakılmış, nükleer enerji yatırımlarında bile ısrar edilmektedir.

İşte dünyadaki ve ülkemizdeki bu tablo altında 22 Mart Dünya Su gününü kutlamaktayız. Dünyada suyun ayni petrol gibi bir paylaşım potası içine alındığı bir yüzyılda su konusunda daha dikkatli politikalar geliştirilmesini zorunludur.

Ancak bu politikaları dış kaynaklı düşünce kuruluşlarının gölgesinde değil ülkemiz menfatterini, tüketicinin ve üreticinin görüşlerini dikkate alan uzmanlar, akademisyenler, sivil toplum örgütlerin önerileri doğrultusunda olmalıdır.

Dünya su günümüz kutlu olsun Her zaman suyunuz bol ve temiz olsun

 
Toplam blog
: 416
: 790
Kayıt tarihi
: 19.02.10
 
 

Tarım, Gıda, Ormancılık, Çevre, Örgütlenme ve Proje konularında çalışmalarda bulunmaktayım. Öncel..