22 Temmuza doğru 2

Seçimlere yaklaşık bir hafta kaldı. Görülen o ki AKP birinci, CHP ikinci, gerisi toz duman. Sıcakların kavurduğu seçim meydanları gene hareketli. Bu seçim öncesi liderleri herhalde TV ekranlarında göremeyeceğiz. Bir önceki yazımda son süreçte nasıl fakirleştiğimizi yazmıştım. Sonra ülkemizin değerlerinin nasıl bir bir satıldığını yazmıştım. Milli Görüş'ün ateşli savunucularının bizleri nasıl yönettiklerini hep beraber gördük.

Sayın okuyucular, bizim toplum geçmişi neden çabuk unutuyor bir türlü anlıyamıyorum. Dün Cumhuriyetimize laf edenleri, şeriatı savunanları nasıl unutuyoruz. Gazetelerde birçok köşe yazarı yazıyor, yapılan icraatlar, onlar muhalefette olsaydı herhalde mangalda kül bırakmazlar, cuma namazı çıkışlarında Beyazıt Meydanı şenlenirdi. Oysa şimdi kısır döngü içine girmiş, sığ sularda oyalanıyoruz. AKP ye kimler, hangi dünya görüşündeki insanlar oy verir, biri bana sıralayabilir mi?

Cumhuriyetçiler mi ? Sermayedarlar mı ? Milliyetçiler mi ? Üniversite okumuş gönlü sevgi dolu insanlar mı ? Atatürkçüler mi ? Memurlar mı ? Çiftçiler mi ? Emekçiler mi ?

Biri bana söylesin. Gözümüz bu kadar mı boyanmış. Cumhurbaşkanlığı Seçiminin laf kalabalığı ile günler geçiyor. Kimse geçmişi konuşmuyor, kimse geleceği konuşmuyor. Bu ulus, bu ülke bu kadar dar görüşlü olmamalı.

Yanan hektarlarca ormanlarımız nasıl ciğerlerimizi yakıyorsa, AKP in bugüne kadarki icraatleri de gönlümü yakıyor. Yıllar önce Özal'a sitem ediyorduk. Bu sefer durum o yıllardan daha ciddi. Gelen gideni aratıyor. Rejimimize sahip çıkmalıyız.
Biraz önce bir haber kulağıma geldi, 3. Boğaz köprüsü Beykoz - Sarıyer arasına planlanıyormuş. Gel de kahrolma.

Sabırlı günler sizinle olsun....