Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Ocak '20

 
Kategori
Güncel
 

223 mü dediniz?

 Sayısı bile belli değil.
En son ulusal gazetelerden birinde çıkan rakam bu; 223.
 
Özeli, devleti, vakfı, falanı….
 
223 üniversite olmuş Türkiye’de.
 
Şaka mı?
 
Misal Balıkesir Merkez’de Balıkesir Üniversitemiz var, birkaç yıl önce de Bandırma 17 Eylül Üniversitesi açıldı. Tamam Bandırma pek çok ilden çok daha gelişmiş bir ilçemiz, üniversiteyi de elbette hak ediyor ama Türkiye’nin gerçeği karşısında şart mıydı?.. Balıkesir Üniversitesi’nin zaten fakülteleri orada bulunmakta iken açılan üniversite sadece yeni bir kurumsal kimlik kazanmak mı?..
 
Peki yeni üniversiteye dönüşüm olurken bunun maliyet tablosu nedir?..
 
Şimdi körfez bölgemize üniversite kurulacağı dile getiriliyor zaman zaman.
 
Körfez de kuşkusuz gerek nüfus gerekse gelişmişlik açısından pek çok ili gölgede bırakır konumda.
 
Lakin…
 
Ne faydası olacak Körfez’e ayrı bir üniversite açmanın?..
 
Balıkesir  Üniversitesi’nin yine fakülte ve yüksekokulları yok mu o tarafta da?..
Var.
Haliyle ille de yeni isim, yeni rektörlük, yeni fakülteler şart mı?
 
Elzem olma sebebi var mı?
 
Elzem mi?..
 
Yoksa tamamen popülizm odaklı adımlar mı?..
 
Peki maliyet; yeni kurumsallaşmanın getireceği ek yükler?..
 
Peki öğretim üyesi, yeni fakülteler…
 
Kim ders verecek, kim gelecek, kimi bulacaksınız?..
 
Elbette coğrafyanın verdiği avantaj ile Şırnak ve Tunceli’ye gitmeyen öğretim üyesi Edremit’e de Bandırma’ya da gider ama yine de Türkiye’nin başka noktalarında da üniversite, fakülte açılma furyası devam etmiyor mu?..
 
Türkiye’nin bu kadar üniversiteye yeter sayıda öğretim üyesi potansiyeli var mı?
 
Yok.
 
Olmadığını herkes biliyor.
 
O halde olan ne, göz boyama mı?..
 
Üniversite açmış olmak mı?
 
Hele hele vatandaşın yaşadığı bölgede yüksek okul, fakülte, üniversite istemesinin bize özgü tarifi imkansız çok farklı bir gerekçesi de var, ki siyasetçiler hep bu istemin üzerine inşa ediyorlar üniversite açılması gerekçesini:
 
“Beldemize hareket gelir, öğrenci gelir, alışveriş artar, canlılık gelir.”
 
Böyle bir bakış açısı olabilir mi?..
 
Hadi vatandaş istedi, bu istem idari birimlerce kaale alınabilir ciddiyette bir istem midir allasen?..
 
Türkiye’de şu an diplomalı cahiller ordusu var.
 
Diplomanız olsun, öğretim üyesi olup prof.luğa yükselin, sonra çocuk yaşta evlilikler yasaklandı diye deprem olduğunu söyleyin; bu mudur prof.luk seviyesi?..
 
Örnekleri yenilemeye gerek yok, tel tel dökülen yükseköğretimimiz var.
 
İlk ve orta eğitim zaten nicedir yerlerde.
 
Doğuştan test ve sınava odaklandırılan, eğitimin içine sonuna kadar siyasetin girdiği garip zamanlardan geçiyoruz.
 
Yazıktır öğrencilere.
 
Ve yazık bu ülkenin gençleri ile geleceğine.
 
Sayısını tam bilen yok, 223 olarak açıklamış eskiden Hukuk Fakültesi dekanlığı da yapan Sayın Aysel Çelikel rakamı. Wikipedia 203, başka internet bilgi siteleri 206,215 gibi rakamlar veriyor, Çelikel ise birkaç gün önce verdi 223 sayısını.
 
Fakülte sayılarını takip edebilene de aşk olsun, misal, hukuk fakültesi kaç tane, onu bile takip edemiyorsunuz…
 
Baksanıza Balıkesir Üniversitemiz de hukuk fakültesi açılması için çabalıyor…
 
Hukuk Fakültesi açılır açılmasına da…
 
Öğretim üyesi var mı, öğretim üyesi?...
 
Mahkemelerde alim hakimler zamanları bitti, kürsüde 35 yaşından daha üst yaşta hakim görürseniz “oh be” der vaziyete geldi yargıya yolu düşen vatandaş…
 
“Çocuk hakimler” döneminden sonra bir de “çocuk öğretim üyeleri” devrine geçeriz…
 
Üniversiteye başlayan 17-18 yaşındaki gence de 22-23 yaşında öğretim üyesi ders verir.
 
Olacağı bu.
 
Prof olmak kolayken, rektör olmak kolayken, üniversite üst yönetimlerinin hepsi sessizlik girdabında günü kurtarırken…
 
Öğretim üyesi yokken üniversite sevdasının devam ettiği bu çarpıklık karşısında artık her şey mümkün değil midir?
 
 
Toplam blog
: 130
: 93
Kayıt tarihi
: 07.02.18
 
 

1971 Balıkesir doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimimi Balıkesir'de tamamladıktan sonra Ankara Ü..