Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Mayıs '16

 
Kategori
Kültür Turizmi
 

23. Uluslararası Hazar Şiir Akşamları

23. Uluslararası Hazar Şiir Akşamları
 

Keban baraj gölü sarmış etrafın,

Harput’a dayanmış senin bir yanın
Çayda çıra ile anılır adın,
Halay olmuş oynanıyor, Elazığ
.

         Adnan YÜCESOY

Nadir baba, Mansur baba erenler
İstasyondan gelir geçer trenler
Seni sever, sana gönül verenler
Doğunun gülüsün güzel Elazığ!

                     xxx

            

Sanata ve kültüre yaklaşımlı kimi yerel yöneticilerimiz, uluslararası etkinlikler gerçekleştirmektedir. Tüm illerimize örnek oluşturacak düzeyde ve kalitede Elazığ ilimizde Uluslararası  Hazar Şiir Akşamları etkinliği  düzenlenmektedir.

23 plakalı ilimizin 23Uluslararası Hazar Şiir Akşamları etkinliklerine Elazığ Valiliği ve Valilik adına İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün sanata duyarlı davranışları ile davet edildim.

Elazığ adı geçtiğinde kültür ve turizm, Elazığ’da kültür ve turizm dendiğinde İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ve onun başarılı müdürü Tahsin Öztürk akla gelmektedir!

***

Adını M. Kemal Atatürk’ün verdiği Hazar Gölü’nden alan etkinliğin bu yıl konusu: “Ali Şîr Nevaî ve Türkçe ” oldu.

Ali Şîr Nevaî kimdir?

Edindiğim bilgilere göre: Ali Şîr Nevaî, Uygur Türklerinden olup 9 Şubat 1441 tarihinde Afganistan-Herat'da doğmuştur. Babasının mesleği nedeniyle değişik yerleri gezmiştir. Babasının Horasan hâkimi Sultan Ebu'l Kâsım Babür'ün hizmetine girmesiyle Horasan'a yerleşmiştir. Orda Hüseyin Baykara ile öğrenimine başlamıştır. Aralarında ölünceye dek sürecek bir dostluk bağı oluşmuştur.

Çağatay edebiyatının oluşmasında Nevaî'nin rolü önemlidir. Değişik konularda yazılmış 30 civarında eseri bulunmaktadır. Eserlerinden kimileri şunlardır: Türkçe Divan (5 tane), Farsça Divan (5 tane), Çihim Hadîs (Kırk Hadis) ve Muhâkemetü'l Lûgateyn (İki sözlüğün karşılaştırılması)…

Nevaî’nin unutulmayan özelliği; Farsça'nın resmî dil olduğu, Türk aydınlarının bu dille eser vermeyi beceri dönemde Türkçe'nin Farsça'dan üstün bir dil olduğunu savunmuştur. Bunu da eserleri ile kanıtlamış ve kendinden sonrakileri bu yolda eserler vermeye yönlendirmiştir.

Ali Şîr Nevaî; Türk şairi, Bilgin ve devlet adamıdır. Kaşgarlı Mahmut‘dan sonra Türk diline hizmet eden en büyük Türk edebiyatçısıdır.

Horasan’da açtığı sanat çığırı, bütün Türk dünyasında yayılmış, eserleri Anadolu, Rumeli, Kırım, Azerbaycan, İran, Irak ve Hindistan Türkleri arasında yüzyıllar boyunca hayranlıkla okunmuştur.

Güzel Türkçemin savunmanı Ali Şir Nevai, 3 Ocak 1501 tarihinde Herat’da 60 yaşında dünyamızdan göç etmiş ve  Herat’ta kendi yaptırdığı türbeye gömülmüştür.                                                               

***

İlimizle özdeşleşen, “Uluslararası Hazar Şiir Akşamları”nın 23. sü; titizlikle hazırlanan programa göre 26–27–28–29 Mayıs 2016 günlerinde yapıldı. İz bırakan yaşananlardan başlıca aktarımlarım şöyle:

26 Mayıs 2016 –Perşembe

Katılımcıların karşılanması, şairlerin okuyucularla buluşmaları ve kimi liselerde imza günü düzenlendi.

27 Mayıs 2016 - Cuma

Bugün Elazığ fotoğrafları sergisi, Dünden bugüne Hazar Şiir Akşamları tasarımları sergisi, Tanışma toplantısı, Hazar Şiir Akşamları sinevizyon gösterisi, “23.Yılında edebiyat dünyamızda Hazar Şiir Akşamlarının yeri” konulu panel,  Şairler yürüyüşü, Şiir Akşamları açılış töreni yapıldı.

Serginin açılışında Vali Yardımcısı Haluk Çakmak ile tanışıp konuşma fırsatımız oldu. Çakmak,  İstanbul Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü mezunu ve görevine yakışan bir mülkiyeli… Tanışma toplantısında okuduğu şiir, ilgiyle dinlendi ve bol alkış aldı! (Şimdilerde Maçka Kaymakamı)

       Her şey şiirdir

       Her şey şiirdir, uğultusu rüzgârın
       Bir ırmağa usulcacık yağan kar
       Her gece okunan bir dua çocuklukta
       Gökyüzünde bölük bölük turnalar

       Her şey şiirdir, sevinç ve kader
       Dünyada olmak duygusu...
       Kıyıda, ıssız kayalarda
       Kendi başına ışıldayan su.

       Her şey şiirdir, şimdi, şu anda
       Ak kâğıt üstünde dolanan elim
       Karşıki avluda salınan söğüt
       Yandaki odada uyuyan bebeğim.

       Her şey şiirdir, çağrısı aşkın
       Bahar toprağından yükselen tütsü
       Umut ve acı, başlayan ve biten,
       Yağmurun ve akıp giden hayatın türküsü.

       Her şey şiirdir ve bir gün belki
       İlk aşkım, ilk göz ağrım şiir
       Koynunda ona yazdığım mektuplar
       Bir yerlerden çıkıp gelecektir...

       Ataol Behramoğlu

 

Programa göre Nurettin Ardıçoğlu Kültür Merkezi Salonunda paneller yapıldı. Kürsübaşı gerçekleştirildi.

Elazığ Valisi Murat Zorluoğlu ve Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz’ın katılımlarıyla Öğretmenevi önünden İzzetpaşa Meydanı’na dek görkemli ve coşkulu yürüyüş yapıldı.

Sonrasında Vali Bey konukları makama davet etti. Çay ikramında bulundu. Oval masadakii sohbet sırasında: “Şiir okumak isteyenler okuyabilir!” çağrısı üzerine etkinliğin temasına uygun olan şiirimi okudum.

                                                       Güzel Türkçem 

 

                                                       Güzel Türkçem, tatlı dillim

                                                       Ağız tadı, bal şekerim.

 

                                                       Düşüncemdir ilmek ilmek

                                                       Ak kâğıtta sergilemek.

 

                                                       Anadilim, sıcaklığım

                                                       Sesim, özüm, yüz aklığım.

 

                                                       Kırda çiçek, kitapta söz

                                                       Petek petek damlayan öz.

 

                                                       Salkım salkım üzüm bağım

                                                       Elmam, ayvam, şirin narım.

 

                                                       Şiir şiir kitaplığım

                                                       Simge simge al bayrağım.

 

                                                       Güzel Türkçem sevincimsin

                                                       Hem gündüzüm, hem gecemsin.

 

                                                       Muhsin DURUCAN

 

İyi planlanmış bir organizeye bağlı olarak Elazığlı güzel insanların da katılımlarıyla ‘şairler yürüyüşü’ yürekleri coşku coşku kabarttı!  

Sağduyunun ve sanatın sağı solu olmaz, düşüncesindeyim. Öteleyenlere  saygım azalır. Sağlıklı düşünen beyinlerin düşünceme katılacağını umuyorum. Kulağıma ulaşan sessiz çığlıklardan da anlaşılıyor! Her zaman ihtiyaç duyduğumuz barış, dostluk ve kardeşlik ortamı ancak böylesi yaklaşımlarla sağlanır.

Bu konudaki düşüncelerini empatik bulduğum Elazığlı yazar Mehmet Şükrü Baş’ın medya ortamında yayımlanan şair ve şiir seçimindeki yanlışlığa vurgu yapan yazısından ilgili bölümü aktarmadan geçemeyeceğim:

“……Bize göre şair seçiminde hiç bir isabet yoktu. İstisnalar kaideyi bozmasa da çok değerli ve saygın şairlerin davet edilmesine rağmen Hazar Şiir Akşamlarının atmosferine uygun olmayan şairler de davet edilmişti. Bazıları şiir yerine sanki ilahi okuyor, kendilerini şairden ziyade bilmem hangi ilahi grubunun mensuplarına benzetiyorlardı.

Bazıları bunu hoş görse de bize göre çok yanlıştı. Dini siyasete soktuk. Okula, kışlaya, ticarete, soktuk. Romana, hikâyeye, tiyatroya soktuk bari şiire sokmayalım…….”

28 Mayıs 2016 Cumartesi

Programa göre ilçelere gidildi. Hazırlanan araçla Baskil ilçesine giden grupta yer aldım. Dönüşte Zeynel Abidin Başaran'ın girişimi ile Özel Final Okulları’na davet edildik. Fen lisesi Müdürü  Turgay Turgut, diğer yöneticiler ve görevliler konukseverliklerini esirgemediler. 

Ali Şir Nevai ve Türkçe” paneli sonrasında tüm davetlilerin ve şairlerin katılımıyla Hazar Şiir Akşamları şiir gecesi-hava muhalefeti nedeniyle- Sivrice’de İl Özel İdaresi Sosyal Tesisleri’nde yapılamadığından Ardıçoğlu Kültür Merkezi Salonunda gerçekleşti.

29 Mayıs 2016 Pazar

Havalar genelde yağışlı geçti. Harput ve Sivrice Gölü gezilerine gidildi. Şefik Gül Kültürevi gezildi. Görüntüler alındı. Paşa Konağı’nın leziz yemekleri sonrası konukları uğurlama ile etkinlik programı da noktalandı.  

Konakladığımız kent merkezindeki İlbey Oteli’ne adım attığımda Otel Müdürü Şeyda Ahlatoğlu ile İl Kültür ve Turizm Müdür Yardımcısı Selahattin Yazar karşıladılar!  (Herkes bir şeyler yazar / Selahattin, soydan yazar…) Gülen yüzlü  ve kara gözlü Şeyda Ahlatoğlu sonraki günlerde de tüm konuklarıyla gereği gibi ilgilendi. Otel personeli, hizmetin en iyisini sunabilme çabasını gösterdi. Adı geçen otelde kalite ve ilgi, herkesi mutlu etti! 

Tanışma fırsatı bulduğum ya da yüz yüze olmakla saptayabildiğim kimi adları da  şöyle sıralayabilirim:

Muhammet Yalçın Azizoğlu, Şeyda Ahlatoğlu, İffet Sanaç,  Mitat Yılmaz,  Mehmet Şükrü Baş, Hasan Özçam, Süreyya Kaya, Hadi Önal, Bedrettin Kaleştimur, Şükrü Kacar, Zeynel Abidin Başaran, Talat Özer, Yahya Akengin,  Mehmet Demir, Mustafa Doğan, Hıdır Aytekin, Niyazı Murat, Gülnar Turgut, Menderes Demir, Ahmet Baysal, İlhami Bulut,Talat Ülker, Ali Osman Nebioğlu, Naime  Özeren, İlhan Yardımcı, Hüsamettin Soylu, Bestami Yazgan, Canan Özer, Çolpan Zaripova Çetin, Mehmet Ali Kalkan, Mahmut Hasgül, Tuncer Sönmez, Ahmet Tevfik Ozan, Oktay Rıza,  Ammar Muhammed Nur Taha Sılooğlu, Galina Sirkeli, Almas Binnatova,…

***

Elazığ Valiliğinin himayelerinde Belediye Başkanlığı, Fırat Üniversitesi Rektörlüğü, Sanayi ve Ticaret Odası Başkanlığı, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü gibi kuruluşlar; yurt dışından ve ülkemizden çağrılan kimi gazeteci yazarlara, şairlere, araştırmacılara ve diğer konuklara -beklenenin üzerinde gösterilen ilgiyle- ağırlama ve sahipliği yapıldı.

Özellikle İl Kültür ve Turizm Müdürü Tahsin Öztürk  başta olmak üzere, elamanları ve düzenleme komitesi üyeleri  Selahattin Yazar, Seyfettin Bahçeçi, Yahya Teksarı, Fuat Uslu, Ahmet Bayrak, Ercan Duran, Nuray Sanaç Bulanıklı ve diğer görevlilerin; etkinlik öncesinde, etkinlilik süresince ve sonrasında gösterdikleri ilgi, performans ya da canla başla çalışmaları gözlerden kaçmadı! Emeği  geçenlere, destekte bulunanlara saygı ve sevgilerimle teşekkür ediyorum…İlbey Otel'de ağırlandık. Her bakımdan alkışa değer...

***

Gidemediğin yer senin değildir.” diyor, Sivas Valilerinden Halil Rifat Paşa… Bu düşünceden hareketle vedalaşmayı takiben güneşin yüzünü göstermekten sakındığı ve bulutların dağlara yüklendiği ikindi zamanı Adıyaman’a gitmek için minibüsle Malatya yönüne doğru yol almaya başladım.

 *

 

Elazığ ile ilgili yazılarım:

(Tıklarsanız zevkle okuyabilirsiniz!)

 

http://blog.milliyet.com.tr/20-uluslararasi-hazar-siir-aksamlari-ndan-bir-demet-/Blog/?BlogNo=369908

http://blog.milliyet.com.tr/dort-kitap/Blog/?BlogNo=369790

http://blog.milliyet.com.tr/elazig-in-yukseginde-harput/Blog/?BlogNo=369669

http://blog.milliyet.com.tr/siirsel-mavigol/Blog/?BlogNo=369411

http://blog.milliyet.com.tr/BloggerBloglar/?UyeNo=1541392&Page=24

http://blog.milliyet.com.tr/hazar-siir-etkinlikleri-konseri/Blog/?BlogNo=369305

http://blog.milliyet.com.tr/edebiyat-dernekleri/Blog/?BlogNo=368913

http://blog.milliyet.com.tr/20-uluslararasi-hazar-siir-aksamlari/Blog/?BlogNo=368831

http://blog.milliyet.com.tr/yunus-emre-de-ask/Blog/?BlogNo=366502

 

İletişim:

muhsindurucan@hotmail.com

 

Not:

Aşağıda slayt görünümünde fotoğraflara bakabilirsiniz!

 

 

 
Toplam blog
: 782
: 1295
Kayıt tarihi
: 18.08.08
 
 

Kırşehir Erkek İlköğretmen Okulu'nu, İzmir Buca Eğitim Enstitüsü Türkçe Bölümünü, İstanbul Çapa M..