Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Nisan '09

 
Kategori
Futbol
 

26.haftanın kerameti

26.haftanın kerameti
 

Beşiktaş'ı zorlu bir fikstür bekliyor.


Mustafa Denizli’nin 26.hafta konulu demeçleri gerçekten de içinde bir hikmeti barındırıyormuş. Bu noktaya puan ya da takımın klasmandaki yeri anlamında dikkat çekmiyorum, açıkça Beşiktaş’ın oynadığı futbola methiyeler düzmeyi amaçlıyorum. Siyah-beyazlılar görünen tabloda şampiyonluk için kıyasıya bir rekabete girdikleri rakipleri Sivasspor’un aksine ligin sonu yaklaştıkça daha agresif ve daha pozitif bir futbol oynamaya başladılar.

Samimi bir söylemle ligimizdeki tüm takımlar açısından Kayserispor’un baş ağrıtan bir rakip olduğunu belirtmek gerekiyor. Üç büyüklere gönül vermiş o geniş taraftar kitlesi bile rakibin Kayserispor olduğu haftalarda zirve hesaplarına çekingen yaklaşma eğilimindedir. Üstelik bahsettiğimiz bu takımın Beşiktaş’ı ligin ilk yarısında kötü bir sürpriz yaparak yendiğini de biliyoruz. İşte tüm bu olumsuzlukların gölgesinde ve Sivasspor’un üç puan alarak takım üzerindeki baskıyı katladığı saatlerde oynanan Beşiktaş – Kayserispor maçında ben öyle bir Beşiktaş izledim ki, tekrarı halinde siyah-beyazlıların kalan haftalarda beraberlik bile almadan ligi domine etmesi olası. Toraman ve Sivok’un yerlerini bulduğu, Cisse – Ernst ikilisinin yeniden orta alanda buluştuğu bu takımda Yusuf da mevkisinin hakkını verince Kayserispor’un bir anda sürklase olduğunu gördük. Burada sorulması gereken soru; “Sağ ve sol bekten yoksun Kayserispor’u bu denli edilgen oyuna iten Mustafa Denizli’nin taktik kurgusu muydu?” olmalı. Pek çok futbolsever ve yorumcunun kırmızı kart sonrası Beşiktaş’ın oyununu normal bulacağını sanıyorum. Ancak gören gözler için kırmızı kart öncesi de sonrası da oyunun mutlak hâkimi değişmiyor. Artık izlemeye alıştığımız 4-3-3 anlayışını bu kez hücum bölgesinde Nobre, Bobo, Serdar Özkan üçlüsüyle uygulamaya koyan Mustafa Denizli, ideal bekleri Koray ve Toledo yerine Bilal ve Ali Turan’ı kullanmak zorunda kalan Tolunay Kafkas’ı kolaylıkla alt etti. Fabian Ernst ve Yusuf Şimşek’in muhteşeme yakın performanslarıyla oyunun hücum yönünde rakibi üzerine adeta çöken siyah-beyazlılar, defansif anlamda da Abdullah ve Saidou’yu başarıyla pasifize ederek dönen topları toplamayı ve yeniden oyuna sokmayı başardılar.

Maça dair özel paragraf açılması gereken iki isim var: Ernst ve Bobo. Ernst, Aurelio’nun gidişiyle ön liberonun anlamını ve vasıflarını unutmaya yüz tutan Türk futbol seyircisinin gözlerindeki pası bıkmadan usanmadan siliyor. “Bir oyuncunun gelişi (Ernst – Beşiktaş) ya da gidişiyle (Aurelio – Fenerbahçe) bütün bir takım değişir mi?” sorusunun cevabını artık biliyoruz: Evet değişir! İnanmayanlar bir zahmet Beşiktaş maçlarını izlesinler. Bobo’ya gelince iyimser tabloyu bir anda kara bulutlar sarıyor. Beşiktaş – Kayserispor maçı eğer tek golle bittiyse şüphesiz bu durumda en az 3 net pozisyonu harcayan Bobo’nun da payı vardı. Üstelik genç Brezilyalı’nın bu sezonu neredeyse yatışta geçirdiğini ve artık takımına katkı yapması gerektiğini söylemeye bile gerek yok. Yeteneklerini ve kapasitesini bilmesek, “pozisyona girmek” önemli diyeceğiz ama kalan haftalarda önemli olan yarım pozisyondan da olsa gol atabilmek. Nobre ile birlikte Beşiktaş’ın santrforları arasında ismi sayılan Bobo mevcut formuyla eminim Denizli’nin de başını ağrıtıyordur. Yakın zamanda gol bölgesinde Nobre, Holosko, Tello üçlüsünü izlemeye başlarsak ben şaşırmam. Tavsiyem; Bobo da şaşırmasın.

Son notları da Kayserispor’a ayıralım. Bu sezon sakatlıklardan çok çektiler. Aghahowa, Olembe ve Purovic gibi oyunculardan da bekledikleri verimi bir türlü alamadılar. Ancak spotları Tolunay Kafkas’ın üzerine çeviren gelişme başka. Bir takım bu kadar sarı ve kırmızı kart görüp cezalardan yana bu kadar muzdarip oluyorsa Teknik Direktörün otoritesi ve disiplin anlayışı dünyanın her yerinde sorgulanır. Uzun lafın kısası, bu tür ayrıntılar sebebiyle Kayserispor’un mevcut potansiyelini kullanamadığını düşünenlerdenim.
 
Toplam blog
: 235
: 717
Kayıt tarihi
: 21.06.06
 
 

Yazar 1976 yılında İstanbul'da doğdu. Tüm eğitim ve öğretim hayatını burada tamamlayarak, 1999 yı..