Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Nisan '08

 
Kategori
Sinema
 

27. İstanbul Film Festivali Açılış Filmi : KARAMEL

27. İstanbul Film Festivali Açılış Filmi : KARAMEL
 

Festivalin açılış filmi : KARAMEL


2005'te Lavanta Kokulu Kadınlar'la açılmıştı festival, bu yıl yine bir kadın öyküsüyle başladı. Film Festivali'nin bu yıl açılış filmi Lübnanlı kadın yönetmen Nadine Labaki'nin "Karamel"i. Senaryo ve yönetmenliğin yanında oyuncu olarak da karşımıza çıkıyor Labaki. Filmin müziklerini eşi hazırlamış. En İyi Yabancı Film Oscar adayı olan filmin yönetmeni Festivale konuk olarak da katıldı dün akşam.

Film; kadın gözüyle Beyrut'ta bir kuaför salonu içinden kadın öykülerini anlatıyor. Beş kadın ve beş ayrı yaşam. Aşk, evlilik, annelik, kadınlık ve sosyal yaşamı gözler önüne seriyor. Çok sıcak bir anlatımı var filmin. Etkileyici ve aynı zamanda eğlenceli.

Kadınların toplumlar değişse de misyonu pek değişmiyor. Aileyi toplayan ve toparlayan rolü hemen her toplumda aynı. Özveri, bağlılık, iş-ev, ev-iş ikilemi, namus ve bekaret kavramı da yer kürenin hangi yerinde olduğuna bağlı. Aşkta da en çok acı çeken yine kadınlar. Yürekli olanlar da.

Nadine Labaki, ülkesindeki kadınların yaşamlarını çok duru bir dille anlatmış. Aynı zamanda aşk ekseninde toplumsal yapıyı da satır aralarına serpiştirip, sosyolojik olarak irdelemiş kendi toplumunu. Gelenek ve göreneklerdeki ritüeller renkli bir şekilde ekrana yansıtılmış: düğün töreni, cenaze töreni gibi.

Bekaretin önemli olduğu bir toplumda; yasak aşkı da vermiş, evlenmeden önce başka biriyle birlikte olmuş bir kadının çaresizliğini ve çıkar yolunu da, kadınlara ilgi duyan başka bir kadını da aynı beşlinin içine yerleştirmiş. Artık menopoza girmiş, fakat bunu kabullenememiş, reklam çekimleri ve sıradan figürasyon için çabalayan iki çocuklu bir kadının yanında, aklı gidip gelen kardeşiyle birlikte yaşamdan kendini soyutlayıp, yalnız ayakta durmak için çabalayan bir başka kadın da yer alıyor bu filmde.

Film aslında söylenecek daha çok şey var, bugün ve yedisinde gösterimi olan bir filmi izlemek isteyenler yer bulurlarsa kaçırmasınlar derim.

Film dışında şunu söylemeden geçemeyeceğim. Ediz Hun, Ekrem Bora ve İzzet Günay'ın sinema onur ödüllerini Türkan Şoray'ın ellerinden alması. Geçmiş yıllardaki sanatçıların gerek kültür, gerekse aile yapılarıyla; gerçekten toplumda ayrı bir yerlerinin olduğunu, ödüllerini alırken yaptıkları konuşmalarla bir kez daha hissettim kendi adıma.

Ayrıca festival sponsorlarına verilen plaketleri almaya gelenlerin hemen hepsi (üç kişi dışında) kadındı. Kadının iş yaşamındaki başarılarını sahnede izlemek ve plaketleri alırken alkışlamak da bir o kadar keyifliydi. Kadın olarak gurur vericiydi demeliyim -parantez içinde yine kendi adıma-.

İyi seyirler festival boyunca...
 
Toplam blog
: 38
: 1200
Kayıt tarihi
: 05.01.07
 
 

Belki de yazacak çok şeyim olmadığından üye olup sonra bıraktığım bu blog sevdasına yeniden başla..