Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Haziran '10

 
Kategori
Bayramlar
 

27 Mayıs Hürriyet ve Anayasa bayramı

27 Mayıs Hürriyet ve Anayasa bayramı
 

27 Mayıs Devrimi'nden önceki günler. Hükümetten yana yöneticiler askere talimat veriyor: "Sokak gösterilerine karşı önlem alın. Göstericilerin üzerine ateş edin!".

Ancak, bu talimatı Türk ordusu dinlemedi ve göstericilerin üzerine ateş etmedi.

İşte size 27 Mayıs ile diğer askeri darbeler arasındaki en önemli fark.

Sonra ne oldu?

Halk ve ordu el ele Devrim marşlarını söyledi.

Oysa daha 28 Nisan 1960 tarihinde rektörler ve dekanlar polis ve polis kıyafeti giymiş kişiler tarafından dövülüyor, yerlerde sürükleniyordu. Peki neden? Neden olacak, DP'nin bütün muhalefeti ortadan kaldırmak için kurduğu tahkikât komisyonunu protesto eden öğrencilere "Dur" demek için yola çıkmıştı rektör ve dekanlar. Ama, DP iktidarı onları da protestocu guruptan sandı. Dövdüler, yerlerde sürüklediler profesörleri. Çünkü, bu profesörler DP'lilerin gözünde "Kara cübbeliler"den başkası değildi.

Ya Türk ordusu?

DP'nin, "Ben orduyu yedek subaylarla da yönetirim" dediği söylenmişti.

DP'liler "Vatan Cephesi" adı altında birleşiyordu. Ya DP'li olmayanlar?

Yok yok DP dönemini öyle anlı şanlı demokratik bir dönem olarak sakın ola anmayın. Ananlara da inanmayın. O ananlar mutlaka o siyasal ortamdan siyasal ya da ekonomik açıdan nemalananlardır. Çünkü, DP'ye yakınlığı ile bilinen kişi ve kuruluşlar bugün bile zenginliklerinin ölçüsünü bilememektedir. Kim ki bugün DP'yi yere göğe sığdıramıyorsa, araştırın köklerinde mutlaka Menderes zenginliği vardır. Yağmalanan Türkiye'den DP'li olmanın paylarına düşen paylarını alanlardır onlar.

Hukuk ayaklar altına alınmıştı, muhalefet ortadan silinmeye başlanmıştı, yandaşlara büyük rantlar sağlanmıştı, Atatürk ilke ve devrimlerinden büyük ödünler verilmeye başlanmıştı, bilim yuvaları üniversiteler alay konusu edilmişti, Türk ordusu itibar kaybetmeye başlamıştı, profesörler ayaklar altında sürüklenmişti, yolsuzluklar artık gizli kapaklı değil açıkca yapılmaya başlanmıştı...

Daha neler neler? Ama, bütün bunları görmeyenler, DP dönemini "Demokratik yıllar" olarak tanımlar.

Ve bir sabah Alparslan Türkeş radyodan "Devrim bildirisini" okur. Alparslan Türkeş'in kendi ağzından ve o günkü yayın sırasında banda kaydedilmiş bu bildirinin orijinal ses kaydı bu satırların yazarının arşivinde vardır.

DP dönemi, DP'liler için zengin olma dönemiydi.

Gerisi için diktatörlük dönemiydi.

Ve...

Bu diktatörlüğe dur diyen halkın ve öğrencilerin üzerine "Ateş edin" emrini verenlerin emrine Türk ordusu uymamış ve emri reddetmişti.

Türk ordusuna bazı kesimlerin duydukları "kuyruk acısı" işte taaaa o günlerden gelmektedir.

27 Mayıs'ı "Devrim" yapan da işte bu küçücük ama büyük ayrıntıda gizlidir.

Hatırlayanlar mutlaka vardır. Genç dostlar okumadılarsa bilmezler. 27 Mayıs, 12 Eylül 1980 darbesine kadar "Hürriyet ve Anayasa Bayramı" olarak kutlanırdı. Türkiye'nin en çağdaş, en demokratik ve en özgürlükçü Anayasasını ortadan kaldırıp, içinden çıkılmaz sıkıntılara Türkiye'yi sokan 12 Eylül Anayasasını getirenler, 27 Mayıs Devrimi'ni de, onun Anayasasını da taşıyamadılar.

27 Mayıs Devrimi, Kemalist devrimlerin tamamlayıcısı olmuştu.

 
Toplam blog
: 278
: 3275
Kayıt tarihi
: 26.05.07
 
 

İstanbul'un Kadıköy ilçesinde doğdum. Bir daha da Kadıköy'den ayrılmadım. İstanbul Üniversitesi, Ede..