27 Şubat Salı

BOSNA İÇİN VİCDAN SIZLATAN BİR KARAR (Radikal)

SOYKIRIM VAR SORUMLUSU YOK (Yeni Asya)

FAİLİ MEÇHUL SOYKIRIM (Vatan)

ADALET DİVANI KATLİAMA ORTAK (Milli Gazete)

Yüz binden fazla insanın öldürüldüğü Bosna iç savaşının, Boşnaklar’a karşı bir soykırım olduğu iddiasıyla Lahey Uluslararası Adalet Divanı’na açılan davadan, vicdanları sızlatan bir karar çıktı.

Başyargıç Rosalyn Higgins "Srebrenitsa soykırım, ama Boşnaklar’ın uğradığı diğer katliamlar soykırım değil" ifadelerini kullandı. Böylece Sırbistan devletinin soykırımda doğrudan sorumluluğu olmadığına, ama Cenevre Sözleşmesi uyarınca Srebrenitsa'da soykırımı önleme yükümlülüğünü çiğnediğine hükmettiklerini belirtti.

Ortada bölgesel de olsa tescillenen bir soykırım tesbiti olmasına rağmen, bunun bir sorumlusu olmadı. Bireysel cinayetler gibi Bosna’da katledilen 8 bin müslüman Boşnak’ın ölümü de faili meçhul kaldı.

Bu durumda Adalet Divanı bir anlamda bu katliam suçuna ortak olmuyor mu?

MEYDAN OKUYOR (Cumhuriyet)

KÜRDİSTANA ALIŞIN (Milliyet)

KDP lideri ve Bölgesel Kürt yönetimi Başkanı Barzani, Kuzey Irak’ta PKK varlığıyla askeri mücadelelerinin söz konusu olamayacağını ifade ederek, burada bağımsız bir yapının 40 milyon nüfusa sahip Kürt ulusunun hakkı olduğunu söyledi. Arkasına ABD desteğini alan Barzani, Türkler, İranlılar ve Araplar bu fikre alışmalılar diyerek, Kerkük’ün Kürt kenti olduğu tezini de tekrarladı.

ATA UÇAĞINDA VURACAKLARDI (Akşam)

Irak’ın iki devlet başkan yardımcısından biri olan Abdülmehdi yeni bir suikaste uğradı ve yaralandı.

20-21 Şubat’ta Türkiye’yi ziyaret eden Abdülmehdi, başbakanlığa ait ATA uçağıyla Irak’a giderken son anda Bağdat’a inmeyerek güvenlik nedeniyle Ankara’ya geri dönmüştü. Bunun sebebi bir suikast ihbarının alınmasıydı.

BUSH'U DİNLERKEN NEFRETLE DOLUYORUM (BirGün)

Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu'nun davetlisi olarak Türkiye'ye gelen Amerikalı "Barış Annesi" Cindy Sheehan, Irak işgalinin haklılığına inanmayan oğlunun Irak'ta savaşmayacağı, sadece yemek yapacağı belirtilerek kandırıldığını söyledi. Onun ölümünü televizyonda haberleri izlerken öğrendiğini belirten acılı anne, Bush’u, evlatlarımızın demokrasi ve özgürlük için savaştıklarını, gerekirse diğer askerlerin de seve seve canlarını vereceklerini söylerken duyduğumda, o an içime nefret doldu, dedi.

SUÇ PATLAMASI (Gözcü)

Geçtiğimiz günlerde Emniyet Genel Müdürlüğü’nün 2006 yılıyla ilgili açıkladığı suç istatistiklerinden sonra, şimdi de Jandarma kırsal kesimlerdeki suçların rakamlarını açıkladı.

Geçen yıl 292 bin suç işlendiği kaydedilen bilgilere göre, saldırıların 109 bini cana, 193 bini ise mala yapıldı. Uzmanlar geçen yıla göre artış gözlenen suç artışlarına, işsizlik ve yoksulluğun sebep olduğunu söylüyorlar.

HIRSIZA CEZAYI GASPÇI VERDİ (Hürriyet)

Hırsızlık yapan iki kardeş, Tunceli Valisi Mustafa Erkal’ın Ankara’da bulunan evini soyduktan sonra kapı önündeki otomobilini de çaldılar.

İki kardeş, valinin otomobiliyle uyuşturucu almaya gittiler. Uyuşturucuyu satın alacakları kişilerin saldırısına uğrayan 2 kardeş, ellerinden otomobil ve diğer çalıntı eşyalar alındıktan sonra dövülerek yol kenarına bırakıldılar

NE ŞİİRMİŞ AMA (Posta)

İnternetten derlediği şiirleri bir kağıda aktararak, hava atmak için öğretmenine ben yazdım diyerek veren liseli gencin hayatı karardı. Şiiri okumadan çantasına koyan öğretmene ertesi gün, hocam şiirimi okudunuz mu diye sorunca, öğretmen çantasından şiiri çıkarıp okudu.

Ancak içinde geçen kelimelerin aşk sözcükleri içerdiğini, dolayısıyla kendisine cinsel tacizde bulunulduğunu düşünen öğretmen, öğrenciyi hem okul idaresine, hem de savcılığa şikâyet etti. Okuldan atılan öğrenci hakkında 2 yıl hapis istemiyle dava da açıldı.

ATAŞEHİRDE TÜRKİYE TÜRKLERİNDİR DAVASI (Sabah)

Ataşehirde bir apartmanda yöneticilik yapan Yahudi asıllı bir vatandaş, daire sahiplerinden emekli bir albayın eşiyle fayans meselesi yüzünden tartıştı. Tartışmanın büyümesi üzerine albayın eşi, apartman yöneticisine, Burası Türkiye, ben de Türk’üm, Burada Türk kanunları geçerli, Türkiye Türklerindir, diye yüksek sesle bağırdı.

Yönetici de, bu sözlerini apartman toplantısında sana yalatacağım diye cevap verdi. Karşılıklı şikâyet üzerine savcı iki komşu hakkında da birbirleri aleyhine 2 yıldan 4 aya kadar hapis cezasıyla hakaret davası açtı.

Türk olmayan bir Türk vatandaşına, Türkiye Türklerindir demek, bir tür hakaret oluşturuyor.

DERS GİBİ İDDİA (Star)

Emret Komutanım dizisinde bir subayı canlandıran oyuncu Seda Akman’ın da adının karıştığı kokain operasyonunda savcı, sistemdeki eksiklikleri ve aksaklıkları da ele alan bir iddianame hazırladı.

Oyuncu ve sanatçıların toplum üzerindeki etkisi dolayısıyla suç işlemeleri halinde bunların halk tarafından daha kolay benimsendiğine de dikkati çeken savcı, sanıklar hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak, uyuşturucu kullanmak ve uyuşturucu madde kullanılmasını kolaylaştırmak suçlarından dava açtı.

BARIŞIN ANAHTARI BAĞIMSIZ FİLİSTİN (Türkiye)

Kerkük dahil bütün problemlerin çözümü Bağımsız Filistin’den geçer, diyen başbakan Erdoğan, bu konuyu Amerika, Rusya, AB ve BM ile görüşeceğini söyledi.

Filistin’in İsrail tarafından ‘açık bir hapishane’ haline getirildiğini söyleyen Başbakan, “Hem İsrail hem de dünya Filistin’de kurulacak yeni hükümete şans vermelidir. Bölgedeki problemlerin merkezinde Filistin’deki huzursuzluk yatıyor. Filistin’i çözemediğimiz sürece Kerkük dahil diğerleri çözülmeyecek. Yani görünen gerçek o” dedi.

Barzani’nin ‘Kerkük Kürt kentidir’ şeklindeki açıklamasına da sert tepki gösteren Erdoğan, “Kerkük küçük bir Irak’tır, asla bir etnik unsurun tapulu malı değildir. Böyle bir yaklaşım tarzı da Irak’ın geleceği için çok yanlıştır. Bu, Irak’ta barışa, sevgiye, kardeşliğe gölge düşürür” şeklinde konuştu.

HEDEF ÇANAKKALE RUHUYDU (Vakit)

28 ŞUBAT İÇİN TÜRK HALKINDAN ÖZÜR DİLEYİN (Yeni Şafak)

28 Şubat’ın yıldönümü yaklaşırken, konuyla ilgili değişik görüşler ortaya atılıyor. O dönemde Batı Çalışma Grubu raporları doğrultusunda görevden alınan Prof. Dr. Nevzat Tarhan Vakit gazetesine yaptığı açıklamada, 28 Şubat sürecinde 1565 subay ve astsubayın re’sen, 10 bine yakın subay ve astsubayın da zorla emekli edildiğini söyledi.

28 Şubat’ı gerçekleştiren zihniyet, Çanakkale ruhunu ortadan kaldırmayı ve halkına yabancılaşmış bir ordu oluşturmayı hedefliyordu, diyen Tarhan, BÇG’nin emir komuta zinciri dışında hareket ettiğini, amaçlarının da irtica ile mücadele adı altında kadrolaşmak ve milletle orduyu karşı karıya getirmek olduğunu iddia etti.

Öte yandan emekli Yargıtay Savcısı Gündel, Anayasa’nın 138. maddesi, hiçbir makam hakimlere emir, tavsiye ve telkinde bulunamaz, dediği halde, verilen brifinglerle yargının askerden talimat alan bir kurum haline sokulduğunu iddia ederek, Türk halkından özür dilenmesini istedi.

Gündel, Yüksek Mahkeme başkanları, o dönemi sorgulayarak, brifinglere katılan üyeleri adına Türk toplumundan özür dilerlerse, bu hem demokrasiyi kesintiye uğratma heveslilerini caydıracak, hem de yeniden demokratik özgüveni yeniden kazandıracaktır, dedi.

PERDEYİ ŞENER ARALADI (Güneş)

Sayın Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra partinin başına Gül’ün geçeceği sinyalini kurultayda verdik, diyen Başbakan yardımcısı Abdüllatif Şener, Akpartinin gelecekle ilgili planlarına açıklık getirdi.

Başbakanın ısrarla 16 Nisan’a ertelediği cumhurbaşkanlığı ile ilgili konuyu Şener’in bu şekilde açıklaması, parti planını deşifre etmek anlamına mı geliyor, yoksa bu da taktiklerden biri mi, önümüzdeki süreçte bunu daha iyi anlayabileceğimizi umuyorum.

MUZLU TAHRİK (Takvim)

Piyasanın durgunluğu, esnafı satış yapabilmek için çeşitli alternatifler aramaya zorluyor. Marketler de bu konuda yapmadıklarını bırakmıyor.

Müşteriye güven verip para harcatmasını sağlamanın değişik taktikleri var. Türkler, muz, deterjan, çocuk bezi ve domates ucuzsa, o marketin hesaplı olduğuna inanıyorlar. Macarlar, biber, Avrupalılar ise çikolata-bisküvi fiyatlarından etkileniyor.

Taze ekmek ve kahve kokusu da tüketicileri gaza getiren etkenlerden biri. Kasa önlerindeki ucuz eşyalarsa, hem giderayak biraz daha müşterinin parasını almak, hem de müşteride, bak burada her şey ucuz, demek ki kazıklanmadım hissi yaratmak….

SARIGÜL DSP'NİN BAŞINA GEÇİYOR (Bugün)

Siyasetin en hareketli başlığı Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün DSP’nin başına geçeceği haberi… CHP’den ihraç edilince gözlerin yeniden kendisine çevrildiği Mustafa Sarıgül, iddiaya göre 50 belediye başkanı, 150 eski milletvekili ile DSP’ye girecek.

Siyaset dünyasında özellikle CHP’de haber bomba etkisi yarattı. Kimileri Baykal şimdi yandı, diye düşünüyor. Ancak bunların gerçekleşmesi için küçük bir pürüz var. Gerçi bu kulisi yapanlar DSP genel Başkanı Zeki Sezer’le görüştüler ama, Rahşan hanımın bu işe ne diyeceği henüz belli değil.

İNANILIR GİBİ DEĞİL, DOĞAL GAZ ŞİRKETLERİ ALDIĞINDAN ÇOK GAZ SATMIŞ (Zaman)

Enerji Piyasası Düzenleme kurulu, Eskişehir’de doğal gaz dağıtan Esdağ’ın işlemlerinde usulsüzlük tesbit etmesi üzerine, gözler diğer dağıtım şirketlerine çevrildi.

Konut ve sanayide kullanılan doğalgaza, vatandaşın tükettiğinden daha çok ödeme yaptığı ortaya çıktı. Sayaç ve hacim ölçer cihazlarının değerleriyle oynayan bazı dağıtım şirketleri, gaz basıncını düşük tutup havadan para kazanıyorlar.

Normal şartlarda tüketim faturalandırılmadan önce, mevsime göre basınç ve sıcaklık değerlerinin yenilenmesi gerekiyor. Ancak bazı dağıtım şirketleri bunu yapmıyorlar ve yaz kış aynı katsayıyı kullanıyorlar.

Yarın yeniden buluşabilmek umuduyla…