Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Nisan '12

 
Kategori
Siyaset
 

28 Şubat'a Dair Günah Çıkarma Seansları

28 Şubat'a Dair Günah Çıkarma Seansları
 

  •  
  • Görünen o ki döneme damgasını vuran basın erbaplarının paçası tutuşmuş… Ertuğrul Özkök’ün bugünkü yazısından bunu anlıyoruz.
  • Ertuğrul Özkök, 28 Şubat süreci sonrasında yapılan 1999 seçimlerinde halkın Erbakan ve Çilleri cezalandırdığından demler vurmakta ve 28 Şubat dönemindeki iklimden bahsetmekte. Eh işte biliyoruz ki, döneme en fazla etki eden gazetelerden ve yayın gruplarından birisi de Doğan gurubuydu. O gurubun en tepesinde bulunan kudretli şahsiyeti de Ertuğrul Özkök’tü. Burada bir parantez açmakta yarar var. Hatırlatalım, Ertuğrul Özkök kendisinden her zaman öyle veya böyle bahsettirebilmiş bir basın profesyonelidir… Yani efendim döneme göre renk almak… Bukalemun misali… Her ne hâl ise, muhterem her dönemde günah çıkartmakla meşgul… Kolay değil efendim, amiral gemisinin tepesinde 20 yıl dümen çevirmek. Bir ara öyle demişti ya, “Siz biliyor musunuz ben günde kaç insanı idare ediyorum? Kılıktan kılığa girmesem bu kadar insanı nasıl idare edeceğim.” Mantıklı bir açıklama… Tabii ki muhtereme o dümenin yönetimini verenlerde bilirler ki, o dümeni en iyi kim çevirecekse, o dümen ona emanet edilmelidir. Kolay mı, 20 yıl o dümeni çevirebilmek.
  • İş gelip de 28 Şubat soruşturmasına dayandı ya, herkesin paçası tutuşmaya başladı.
  • Ertuğrul Özkök’ün de paçası tutuşmuş olacak ki, halkın Erbakan ve Çiller’i cezalandırdığından demler vuruyor. Halkın cezalandırması da, bu iki partinin oylarında 3 bilemedin 5 puanlık bir kayba işaret etmesi. Ne komik ne komik… Erbakan’la, Çiller halk tarafından cezalandırılmış ta, ödüllendirilenler de, hepi topu oylarını bir miktar artırmışlar. Bilmeyende efendim Ecevit’in DSP’sinin oy patlattığını sanır. Oysa dönemi az buçuk bilenler bilir ki, CHP 1999 seçimlerinde meclis dışında kalmıştı. Öyle ya, Erbakan ve Çiller 28 Şubat’ın mağduruydu da, CHP nesiydi? En feci darbeyi CHP yemişti. Hem de tarihindeki en feci felaketlerden birisiydi CHP’nin başına gelen. Tabii ki eşek olan, Ertuğrul Özkök’ün yazdıklarını ciddiye alır.
  • Döneme geri dönüp de bakan her göz, Abdullah Öcalan’ın yakalandığı anda iktidar da ANAP ve DSP tarafından kurulmuş olan ve dışarıdan CHP tarafından desteklenen Anasol Hükümetini görür ve sonrasında CHP’nin, Türkbank skadalıyla birlikte mevcut hükümetten desteğini çekmesinden sonra yapılan seçimlerde CHP’nin cezalandırılmasına, halkın, Abdullah Öcalan’ın da yakalanması sonrasında DSP’yi birinci parti ve MHP’yi ikinci parti konumuna getirmiş olduğunu anlar… Vaziyet budur! Tabii Ertuğrul Özkök’ün paçaları tutuştuğundan olsa gerektir ki, süreci çarpıtacak yazıların altına imza atmaya devam edecek ve bu yazıları tefrika halinde yazacak. Bize de Özkök zihniyetinin ortalığa saçılacak haline tanıklık edip gülmek düşecek.
  • Ertuğrul Özkök her zaman bunu yapmakta. Artık kendisini fazlasıyla tanıyoruz. Tabi ben merak ediyorum, acaba Ertuğrul Özkök ne zaman anılarını yazacak? Harbiden merak konusu benim için. Koşa koşa gidip, anılarını yazdığı kitabı almazsam nağmerdim.
  • Tabi “Ertuğrul Özkök her zaman bunu yapmakta” derken kastım malumunuzdur, Ahmet Kaya’nın başına neler getirmişti. Başında olduğu gazetenin o gün atmış olduğu manşetler halen zihnimizi tırmalamakta. Sadece Ahmet Kaya’mı? Tabii ki hayır. Akın Birdal’ı hedef göstermediler mi? Ya Hrant Dink’i hedef gösterenler kimdi? Orhan Pamuk’u hedef gösterenler de Ertuğrul Özkök’ün başında olduğu Hürriyet Gazetesi değil miydi?
  • Dönün geriye ve bir bakın… Lütfen bir bakın. Hürriyet Gazetesinin bu ülkede açtığı yaralara, vicdan kanatan haberlerine, hem savcı, hem hakim olduğu haberlerine… Hürriyet Gazetesinin yayınlarından her dönemde utancın izlerine rastlamak mümkün… Ve bu gün, o gazetenin bir dönem en kudretli şahsiyet olan ismi, sözüm ona günah çıkartmakta. İnsan az buçuk susar ve köşesine çekilip utançlarıyla birlikte sessiz sedasız oturur ve sıranın kendisine gelmesini bekler.
  •  
  • “Son dönemlerde dikkatini çeken en önemli toplumsal gelişme nedir?” diye soranlara verdiğim yanıt gayet yalın bir şekilde “Toplumun darbelere ve darbecilere karşı almış olduğu tavır” derim. Gerçekten böyle bir iklim oluşuyor toplumda. Darbenin ahlâksızlık olduğunu bu toplumun her siyasi kutbu fazlasıyla fark etmiş durumda.  Peki halen darbe destekçileri yok mudur? Tabii ki vardır darbe destekçisi ve şakşakçıları. Ne var ki sesleri fazla çıkmıyor. Daha üç beş yıl öncesine kadar mitinglerde, hiç utanmadan “Ordu göreve” dövizi taşınıyordu. Şimdi ise dört duvar arasında darbe bekletişine yönelmiştir o bir avuç diyebileceğimiz azınlık. Sebep budur ki, bir zamanlar darbelere örtülü, örtüsüz destek verenlerde günah çıkartma yarışına girişecekler. Tıpkı Ertuğrul Özkök’ün yaptığı gibi. Bakalım günah çıkartma sırasına kimler girecek? Günah çıkartma sırasının en sonunda Sözcü Gazetesi şürekâsı olacağından şüphem yok. Ama en nihayetinde onlarında günah çıkartacağına az buçuk da olsa inanıyorum.
  •  
  •  
 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..