Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Ekim '12

 
Kategori
Güncel
 

29 Ekim'i yasaklamak?

29 Ekim'i yasaklamak?
 

''Ankara ilinde işbu yasal olmayan eyleme tevessül edilmesi halinde, meydana gelebilecek her türlü olaylardan ve doğabilecek zararlardan; organize edenler ile söz konusu eyleme katılanların sorumlu olacağı, kanunsuz eylemin güvenlik güçleri tarafından engelleneceği ve eylemi organize edenler ile katılanlar hakkında da gerekli yasal işlemlerin yapılacağı hususu kamuoyuna saygıyla duyurulur."

Saygınız da sizin olsun, güvenlik güçleriniz de...

Yukarıdaki o "soğuk" duyuru, Ankara Valiliği tarafından yapıldı. Duyuru diyor ki özetle, "hayır, bayramı kutlayamazsınız!"

29 Ekim bu ülkenin kuruluşudur, bu ülkenin insanları, bu bayramın kutlanması için sizin izninize ihtiyaç duymayacaklar. O insanlar, Cumhuriyet'in ilan edildiği yerde, Cumhuriyet'i kutlamak istiyorlar yine.

Ülke, freni boşalmış bir kamyon misali yokuştan aşağı sürükleniyor son sürat. Her şey gitgide daha kötü oluyor. Basın yıldırılmış, insanlar sinmiş durumdalar. Dışarıda dolaşırken, Başbakan hakkında en ufak bir olumsuz söz söylediğinizde yanınızdan biri, "aman sus sus, yerin kulağı var" diyebiliyor.

Bu iklim yaratıldı nihayetinde. Eğitim teslim alındı, aileler çocuklarını gidip elleriyle verdiler bu gerici sisteme. Birkaç anne ağladı, kimse onları görmedi, duymadı. Yeterli gelmedi yaptıkları. Devlet, politika olarak insanları İmam Hatip okullarına yönlendirdi, "ulaşım-yemek-konaklama bedava" diye diye... Kimse de kalkıp, "böyle bir sistem devlet politikası yapılamaz" demedi, diyemedi. (Nihayetinde yine de tam dolmadı o okullar.) Birçok insanın okulları ellerinden alındı. Yine birkaç çocuk ağladı, annesiyle beraber. Biriniz duymadı.

Sağlık sistemi çöktü. Size gösterilenlere inanıyorsanız sorun yok, ben yaşadıklarıma inanıyorum. Kalp hastası bir insanın, yoğun bakıma alınması gerekirken, ne başka hastaneye gönderildiğini ne de kaldığı hastanede acilden çıkarıldığını görüyorum ben. Hastanelerin, onu taşıyacak donanıma sahip olmadığını görüyorum. Sağlık ücretsizmiş! Bunun yalan olduğunu fark edebilecek durumdayım.

Tüm bunlar olurken, bir de bakıyoruz, otuz tane sivil toplum kuruluşu bir araya gelip Cumhuriyet Bayramı'nı kutlamaya karar veriyorlar, tedirginler, Cumhuriyet artık sahip çıkılacak bir şey çünkü, güvende değil.

Sonra ne oluyor?

Tabii ki, birileri devreye giriyorlar, bu kutlamayı yasaklıyorlar. Bayramlar sözde halka kalmıştı artık, izin vermiyorlar. Bayram kutlamak için insanlar mücadele etmek zorunda bırakılıyor. Bu sene bir bahane bulamadıklarından kutlamaları iptal etmek için, bir de bakıyorsunuz, doğrudan yasaklıyorlar. İstanbul'da Kadıköy Belediyesi'nin Atatürk posteri asmasını engelleyecek kadar gözlerini kararttılar artık, bu kadar açık açık yapılıyor her şey.

Geçtiğimiz 30 Ağustos'ta, bulunduğumuz ortamda bir bayram eğlencesi düzenlendi. Orada insanlar gözyaşlarını tutamadılar. Özlemişlerdi öyle şeyleri, artık her şey yasak, artık her şey engelleniyordu çünkü. Yasaklarınız sizin olsun.

29 Ekim günü saat 11'de otuz sivil toplum kuruluşu 1. Meclis önünde olacaklar Ankara'da. Akşam saat 18.30'da da Sakarya Caddesi'nden 1. Meclis'e fener alayı-meşaleli yürüyüş düzenlenecek Çankaya Belediyesi tarafından.

Çok kalabalık olmak zorundayız, korkmamak zorundayız. Öyle olursak, dokunamazlar bize. Eğer birleşip, kenetlenirsek bir şey yapamazlar. Sapasağlam durmak zorundayız.

Biz böyle istiyoruz çünkü. Biz bayramımızı kutlayacağız. Umuda ihtiyacımız var. Ne demiş şair;

"Gün bu yediveren umuda karşılık gelmiyor, bir yerlerde bir Ağustos kalmış olmalı.."

Biz o Ağustos'u bulup çıkaracağız. Bayramımız kutlu olsun!

 
Toplam blog
: 142
: 1092
Kayıt tarihi
: 27.09.09
 
 

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakülteliyim. Seyahat benim için bir tutku, her fırsatta bir yerlere ka..