Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Mart '09

 
Kategori
Siyaset
 

29 MArt öncesi, Güneydoğu’da güç gösterisi!

29 MArt öncesi, Güneydoğu’da güç gösterisi!
 

GÜNEYDOĞU'DA ARALARINA BİR ÜÇÜNCÜ GİREMEZ!


29 Mart seçimlerine doğru yuvarlanıyoruz!
Bütün gözler Güneydoğu’da...
Güneydoğu’da sadece iki parti var; ötekilerin adı yok: AKP, DTP!

Bu konuda Cumhuriyet’ten Hikmet Çetinkaya’nın değerlendirmesine bakalım:
<ı>“AKP, DTP’nin ‘etnik milliyetçiliği’ne karşı ‘Kürt-İslam sentezi’ni çağrıştıran, Nakşi-Nurcu birlikteliğini öne çıkarıyor. (...) Türk ve Kürt emekçileri sınıfsal bir siyasal mücadelenin dışında Güneydoğu’da... Aşiretler, tarikatlar, PKK, Hizbullah, İslami Hareket, İslami Cihat, Müslüman Kardeşler.
Bölgede onlar egemen...”
(<ı>Cumhuriyet, 28.02.2009)

AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, bütün gücünü Güneydoğu’ya vermiş gözüküyor. Miting üstüne mitingi yapıyor. Bölge milletvekilleri hep yanında. Bakanları da yanından ayırmıyor. Alanlara toplanan kalabalıklar, televizyon görüntülerine bakılırsa coşkulu, renkli görüntüler oluşturuyor. Kamerayı gören bayrağı sallıyor. Yoksulluğun, yokluğun kol gezdiği bölgede, bu kadar renkli (afişler, bayraklar...) görüntülere giden “para”yı düşünmek geçiyor aklımdan. Bu renkli görüntüler içinde “devlet”i, “devlet olanakaları”nı görmek, biliyorum, çoğu yurttaşı rahatsız ediyor. Devlet olanaklarıyla/ gücüyle yapılan “kurumlar”ın/ “bina”larının açılışının yapıldığı söyleniyor. Ama görüyoruz ki, açılıştaki görüntülerin “açılan”la ilgisi yok; tam AKP mitingi. Üstelik, Başbakanın sözlerinin “açılan”la hiç ilgisi yok. Bunun adı, devlet olanaklarıyla yapılan AKP mitingleri!

Mitinglerde iki hedef var: DTP, CHP!... Özellikle DTP!..
Türkiye, sadece Güneydoğu’dan oluşmuş sanki. AKP, Güneydoğu’daki belediye başkanlıklarını, özellikle Diyarbakır Büyükşehir’i aldığı zaman, sanki Türkiye’nin, dolayısıyla Güneydoğu’nun sorunları çözülecek!

AKP, her şeyi tekelinde görüyor, bir başka deyişle tutmak istiyor. Onun için de, “Kürtçe konuşulacaksa, biz konuşuruz!”, “Kürtçe afişleri sadece bir kullanırız!” havasında hareket ediyor. Ama öte yanda DTP, bu yolda bir girişimde bulununca bunun adı “yara kaşımak” oluyor.

24 saat yayın yapan Kürtçe kanal TRT 6’ın Güneydoğu’ya getirdiği havanın olumlu olduğu söyleniyor. Türkçe bilmeyen yurttaşlarımız, televizyon izleyerek bilgilenecekler. Yıllardır, eğitim olanaklarından yoksun bırakılan, dinciliğin, etnik milliyetçiliğin, ağalığın, tarikatçılığın... kucağına atılan Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları, demek ki, artık Türkçe’yi öğrenemeyecek! İleride, Türkçe, belki de yabancı dil konumuna düşecek!
Güneydoğu, artık farklı bir bölge olmaya yüz tutuyor. “Etnik milliyetçilik” yapan parti ile “dincilik” yapan parti karşı karşıya. Hangisi kazanır? Sandıklar açılmadan bunu yanıtlamanın zor olduğu gözüküyor.

AKP ya da DTP kazansa ne değişecek?
Güneydoğu’ya refah mı gelecek?
Güneydoğu insanı “yokluk”tan mı kurtulacak?
Ağalık düzeni yıkılacak, bir başka deyişle feodal yapı, çağdaş bir yapıya mı dönüşecek?
Dincilik, cemaatçilik, ağalık, şeyhlik, etnikçilik... tarihin çöplüğüne mi gömülecek?

Biliyorum, bu ve buna benzer soruların yanıtları havada kalacaktır. Kimi, bu soruları duymazlıktan gelecek, “inkâr”ın ürünü sayacak; buna “ulusalcı” bir yaklaşım diyecek. Kimi de, soruları bir yana bırakıp, “kurulu teyp” gibi ezberlediklerini anlatacak. İşte, sorular, bu yüzden havada kalacak. Zaten istenen de, soruların yanıtlarını verecek girişimler yapmak değil, “vaziyet”i korumaktır. Onun için Güneydoğu’daki seçimlerde AKP de, DTP de kazansa/başarılı olsa “vaziyet”, güç bir başkasının elinde olarak, korunacaktır!

29 Mart, Güneydoğu’ya odaklanmış durumda. AKP ve DTP, izledikleri politika ile toplumu da Güneydoğu’ya ”odak”lamak istiyorlar. Bu arada Güneydoğu dışındaki yurttaşların, AKP ‘ye oy verenlerin ne düşündüklerini merak ediyor, aklımdan geçiyorum.<ı> Lazlar, Boşnaklar, Çerkezler, Arnavutlar, <ı>Araplar... bu işe, acaba ne derler? Kendilerini <ı>“ikinci sınıf vatandaş” konumunda hissederler mi?
Düşünmekten, meraktan vaz geçiyorum!
Mart üzerine söylenen <ı>“söz”ler geliyor aklıma:

<ı>“Mart kedisi gibi damlarda dolaşmak.”
“Mart kedisi gibi miyavlamak.”
“Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır.”
 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..