Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ağustos '07

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

3 Ağustos Cuma

3 Ağustos Cuma
 

Yaşadığım ülke adına sevinç duyabileceğim, gurur duyabileceğim şeyleri özlüyorum. Hepimizin göğsünü kabartan haberlerle dolu gazeteler olsun istiyorum.

Bu kadar dedikodu yapan, dinleyen, seven, inanan başka bir ulus var mıdır diye de merak ediyorum. Sadece magazin programlarımız değil, en ciddi konuların görüşülüp tartışılması gereken siyaset dünyamız da sadece dedikodu üretiyor.

Akşamları onlarca kanalda yüzlerce kişi sabahlara kadar dedi ki demiş demekten usanmıyor.

Çözümlenmesi gereken çok ciddi sorunlar var. Kapımıza dayanmış çare bekleyen problemler var. Biz nelerle uğraşıyoruz. Gerçekten kaybedilen zamana çok yazık.

Ne gazetelerde, ne televizyonlarda, ne blogta, ne sokakta, ne evde mutlu bir insan yok. Herkes huzursuz, herkes gergin. Ne için? Bu gerginliğimiz hangi sorunumuzu çözecek? Hiç düşünmüyoruz. Gerçekten düşünmüyoruz.

Ben, insanın düşünürse insan olacağına inanıyorum. Çünkü bu yetenek sadece insana verilmiş. Diğer canlılardan farkınızı ortaya koyan yeteneğimizi kullanmazsak, onlardan farklı olamayız ki…

Seçim zamanı gittik oylarımızı değişik partilere verdik. Seçim sürecinde kendimize göre A partili, B partiliydik. Şu anda hepimiz bu ülkenin vatandaşıyız. Hepimiz aynı gemideyiz. Hepimiz hizmet bekliyoruz, mutluluk bekliyoruz.

Şimdi düşüncelerimizi birleştirme zamanı. Her birimiz elinden geldiğince bir şeylerin daha iyi olmasına katkıda bulunmak için bilgisini, becerisini, özelliğini ortaya koymalı. Eğer farklı ve üstün vasfı varsa o zaman zaten ortaya çıkacaktır.

X partili olmakla Y partili olmak arasında vatandaş olarak bir farkımız yok. Çıkarsak hep beraber çıkacağız, batarsak da hep beraber…

Hâlâ 22 Temmuz’un etkisinden kurtulamadık. O artık çok gerilerde kaldı. Seçimin analizini yapmak, ondan ders çıkarıp gelecek seçimde yeni strateji belirlemek, parti yetkililerinin işidir. Biz vatandaş olarak oyumuzu verip doğal görevimizi yaptık.

Gelecek seçimde bu görevi daha iyi yerine getirmek için elbette yaşadığımız süreci değerlendiririz. Ama bu kadar mâlâyâni işle uğraşmak… yazık vallahi yazık…

Diyebilirsiniz ki bu işin sorumluları görevlerine yerine getirmiyorlar. Mesela ana muhalefet başkanı, partisine bir seçim sonucu analizi yaptırmış, kendisi dışında suçu herkese dağıtmış.

Ayrıca şu anda gündemdeki en önemli konu olan cumhurbaşkanlığı meselesi için de 22 Temmuz’dan önce ne dediyse tekrarlıyor. Hiç seçim olmamış gibi, seçimde büyük bir çoğunlukla tek başına bir parti iktidara gelmemiş gibi, kendisi bu seçimden yenilgiyle çıkmamış gibi diyebilirsinz.

O, onun sorunu. Gelecek seçimlerde siz de ona göre davranır, oyunuzu size uygun gelen partiye verirsiniz.

Bence en büyük yanlışlık buradadır. Ben oyumu ille de X partisine vermek istiyorum, o parti benim istediğim gibi olsun, şeklinde bir çırpınış var. Niye ille de X partisi? Senin düşüncelerini Y partisi dillendiriyorsa oyunu Y partisine verirsin. Başka ne diyebilirim ki…

Ben önce benim için çok önemli olan bir haberi vereceğim. İki üniversitemiz nanoteknoloji dalında adımızı dünyaya duyurmuşlar. Mutlu olmadınız mı? Ben kendi adıma çok sevindim. Buna benzer haberlerin artması dileğiyle…

İĞNENİN SİVRİ UCUNDAN YÜZBİN KERE KÜÇÜK (Bugün). Bilkent ve İzmir İleri teknoloji Enstitüsü Türkiye’ye dünyada sınıf atlattı. İkisi de nanoteknolojiyle en küçük Türk bayrağını yaptı.

Ne yazık ki arkadan hemen kriz haberlerine geçmek zorundayım. Çünkü manşetlerde bunlar var.

Bundan önceki dönemde ileri sürülen birkaç olumsuz durum vardı. 1. Meclisin ömrü artık çok az kalmıştır. Cumhurbaşkanını yeni meclis seçsin deniyordu.

Meclis yenilendi. Ömrü beş yıl uzadı.

2. Ak Parti % 34’le mecliste yüzde altmış küsur temsil ediliyor. Bu haksızlık deniyordu. (Seçim kanunundan kaynaklanan bu sonuçta Ak Parti’nin hiçbir suçu günahı yoktu ama…)

Şimdi % 46, 5’la yüzde 61 temsil ediliyor.

3. Meclisteki partiler seçmenlerin % 55’in temsil ediyor deniyordu.

Şimdi mecliste seçmenin % 87’si temsil ediliyor.

Uzlaşma şartını öne sürmesi gereken artık iktidar partisi. Ancak onun önüne dikilen yine sayın Baykal oluyor. Halbuki Baykal, DSP milletvekillerinin ayrılmasından sonra mecliste % 18, 4’le temsil edilen bir parti lideri durumuna düşmüştür..

Geçen dönemde alınan oy oranı itibariyle mecliste temsil edilen partilerden Ak Parti % 64 CHP %36; çıkarılan milletvekili sayısı itibariyle Ak Parti % 66, CHP % 32 idi. Yani ortalama olarak iki şekilde de CHP, Ak Parti’nin yarısı kadar bir değere sahipti.

Bu seçimde ise alınan oy oranı itibariyle Ak Parti % 55, CHP % 21, 95; çıkarılan milletvekili sayısı itibariyle Ak Parti % 61, CHP % 18’dir. Yani oy oranı itibariyle CHP 15 puan değer kaybettiği gibi, milletvekili sayısı itibariyle Ak Parti’nin üçte birinden bile (yaklaşı 7’de 2 gibi) az temsilci çıkarmıştır.(99)

Bu bilgiler ışığında kriz haberlerinin değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.

İKİNCİ GÜL KRİZİ (Akşam). Köşk seçiminde başladığımız yere döndük. 22 Temmuz öncesi 367 ile kilitlenen meclis, bu kez Gül’ün kararını bekliyor. Meydanın coşkusuyla niyetini belli eden Gül nedense aday değilim demiyor.

YİNE KRİZ PEŞİNDE (Bugün). Ne 20, 7’lik ağır seçim yenilgisi, ne artık git feryatları ders olmadı. Baykal yine krizden, çatışmadan söz edip aba altından sopa göstermeye başladı.

ÇANKAYA GERİLİMİ (Cumhuriyet). CHP lideri Baykal, Erdoğan’ı uzlaşmaya çağırdı, AKP içinde ise arayış sürüyor.

SAKIN HA!... (Güneş). Baykal’dan Erdoğan’a Köşk için son uyarı: Yine inatlaşma, sonu daha kötü olur…

CHP 6 GÜNAH KEÇİSİ BULDU (Hürriyet). CHP Merkez Yürütme Kurulu hazırladığı raporla seçim yenilgisinin faturasını partiye değil, tarikatlardan imamlara, ikinci cumhuriyetçilerden ABD’ye kadar herkese çıkardı.

BAYKAL’IN KÖŞK FORMÜLÜ YA UZLAŞMA YA ÇATIŞMA (Radikal). CHP lideri cumhurbaşkanlığı için uzlaşma olmazsa tekrar çatışma başlar. İktidara Türkiye’yi rahatlatacak yolu gösteriyoruz, herkesi akla davet ediyoruz, dedi.

CHP’DEN BAŞKA HERKES SUÇLU (Sabah). CHP sandıktan çıkan oyun suçlularını buldu: AB, ABD, tarikatlar, ikinci cumhuriyetçiler ve medya.

22 TEMMUZ’U ÇABUK UNUTTU (Star). Seçim öncesi 367 olmazsa çatışma çıkar diyen CHP lideri Baykal aynı üslubunu sürdürdü.

CHP SUÇLUYU BULDU (Vatan). Parti yönetimi seçim başarısızlığının faturasını AKP’ye destek veren ABD, AB, tarikatlar, imamlar, RTÜK ve medyaya kesti.Kendilerinin hiç suçu yok.

TEHDİT YİNE MİLLETİN İRADESİNE (Yeni Şafak). CHP lideri Baykal, Anayasa Mahkemesi’nin cumhurbaşkanı seçimini engelleyen kararından önce yaptığı çatışma çıkar tehdidini tekrarladı.

Su sorunu kesintiyle hemen karşımıza çıkıveren bir örnek. Ankaralılar, Melih Gökçek’in seçim sonrası başlattığı kısıntıyla sıkıntı yaşamaya başladılar.

Melih Gökçek her zamanki şirin haliyle insanları tebessüm ettirecek bir öneride bulundu. Ankara’dan yaz tatiline gitmek isteyenler bir an evvel şehri boşaltırlarsa, su sıkıntısı bir nebze olsun azalacakmış.

İstanbul şimdilik durumu idare ediyor gibi. Ancak bu gibi konularda vatandaşa çok büyük görevler düşüyor. Sahip olduğumuz hiçbir şeyi idareli ve tasarruflu kullanmayı bilmiyoruz.

Biz henüz üretim toplumu olmayı beceremedik. Üstelik bu konuda bir çabamız da yok. Ama tüketim toplumu olmaya hemen adayız. İlle elimizdeki bütün kaynaklar tükenip zor durumda kalmamız mı lazım?

PROJELER RAFA, HALK DUAYA (Milliyet). Atık suyu arıtarak ihtiyacın üçte birini karşılayacak projeyi bürokrasi yüzünden 13 yıldır rafta bekleten İstanbul, bugün müftülük kararıyla yağmur duasına çıkıyor.

GÖKÇEK USULÜ ÇÖZÜM (Radikal). Su kesintilerine maruz kalan Ankaralılar’a Belediye Başkanı’ndan öneri: İki ay tatile çıkın. Gökçek’e göre Allah isterse susuzluk bir anda biter.

SU SIKINTISINA TATİL ÇÖZÜMÜ (Star). Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek 16 bin çalışanını Ankara dışına tatile gönderiyor.

ANKARA TATİLE (Takvim). Başkentte su kesintilerinin 4 güne çıkma ihtimali belirdi. Başkan Melih Gökçek çareyi buldu. 16 bin belediye çalışanı aileleriyle tatile gitsin.

İşte kuruyan barajların ortaya çıkardığı suç dosyamız… Piknik yapıyoruz diye baraj kıyılarında gününü gün edenler, giderken çöplerini, suyunu içtiğimiz baraj gölüne fırlatıp gitmişler. Tam 200 ton çöp toplanmış…

Ben hem üzülüyorum, hem utanıyorum. Üstelik bir parçacık bu işle ilgim olmadığı halde. Sebep olanlar ya bu haberi duymuyorlar, görmüyorlar, ya da tesadüfen duysalar bile hiç üzerine alınmıyorlardır. Belki de alaylı alaylı gülüyorlardır.

KURUYAN BARAJLARDAN TONLARCA ÇÖP ÇIKTI. (Zaman). İstanbul’daki barajlardan suların çekilmesi, çevre felaketini gözler önüne serdi. Sadece Elmalı, Ömerli ve Alibeyköy’den 200 ton çöp çıkarıldı. Çöpün kaynağı piknik yapan vatandaşlar.

Günün diğer manşetleri de şöyle:

ÖNCELİKLİ TEHDİT IRAK (Cumhuriyet). Genelkurmay’dan YAŞ üyelerine verilen brifing..

ABD’YE SUÇÜSTÜ (Güneş). Tunceli’de 3 askerimizi şehit eden ve 7 askerimizi de yaralayan PKK’lı teröristlerin üzerinden Amerikan yapımı M-16’lar çıktı.

EL-KAİDE DEĞİL İHMAL (Hürriyet). ABD’nin Minneapolis eyaletinde bir köprü, önceki akşam trafiğin en yoğun olduğu iş çıkışında çöktü. 4 kişinin öldüğü faciada kayı 30 kişiden de umut kesildi.

KADERE BAK (Posta). 2 yıl boyunca Bingöl’de PKK’lı teröristlerle göğüs göğüse çatışan ve büyük kahramanlıklar gösteren astsubay Hüseyin Akdoğan trafik canavarının kurbanı oldu. 4 gün önce evlenen Akdoğan eşiyle Çankırı’dan Ankara’ya giderken, muavinle tartışırken direksiyon hakimiyetini kaybeden şoförün narına yandı.

DÜNYAYI DOLANDIRDI KEMER’DE YAKALANDI (Posta). 1200’ü Türk olmak üzere tüm dünyada 80 bin kişinin kredi kartı bilgilerini elde edip satan ve Interpol tarafından aranan Ukraynalı bilgisayar korsanı Kemer’de elde ettiği paralı Rus kızlarla yerken yakalandı.

CİNAYET DEDİ 23 YIL İSTEDİ (Sabah). Savcı gürültü kavgasında genci öldüren polise cinayet davası açtı.

KRİTİK GÜN SALI (Takvim). Hükümetin zirvesine yerleşecek 3 isme Salı günü karar verilecek. Çankaya için Gül’ün Meclis başkanlığı için Arınç’ın adı ön planda.

SEZER MECLİS AÇILIŞINDA YOK (Türkiye). TBMM’de yarın yapılacak yemin töreninde Cumhurbaşkanı ile birlikte komutanlar da olmayacak.

TÜRKİYE’DE BİR İLK (Vatan). İstanbul Bahçeşehir Belediyesi beldenin yeşil alanını varoş piknikçilerine karşı tel örgüyle çeviriyor.

Yarın yeniden buluşabilmek umuduyla…

 
Toplam blog
: 859
: 979
Kayıt tarihi
: 21.06.06
 
 

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, ekonomik..