- Kategori
- Kültür - Sanat
3 Haziran 1963. Nazım Hikmet'in ölümü....
Dört nala gelip Uzak Asya'dan
Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan,
bu memleket , bizim
Bilekler kan içinde, dişler kuvvetli, ayaklar çıplak
ve ipek bir halıya benziyen toprak
bu cehennem, bu cennet bizim.
Kapansın el kapıları,bir daha açılmasın,
yok edin insanın insane kulluğunu,
bu davet bizim
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
ve bir orman gibi kardeşcesine
bu hasret bizim.
Nazım Hikmet
Geçtiğimiz günlerde 3 Haziran günü büyük Türk şairi, oyun yazarı, romancı Nazım Hikmet'in ölüm yıldönümü idi ve biz ne yazık ki geçtğimiz günlerde ülkemizde var olan karabasan yüzünden bu büyük şairimizi anamadık.
3 Haziran 1963 günü kaybettiğimiz Nazım Hikmet, siyasi inançları sebbeiyle defalarca tutuklanmış, yetişkin yaşamının büyük bölümünü hapiste ya da sürgünde geçirmiş, şiirleri 50 den fazla dile çevrilmiş ve eserleri ile büyük ödüller almış bir edebıyatçımız.
Çağdaş Türk şiirinin en önemli isimlerinden olan Nazım Hikmet, dünyada 20.yüzyılın en büyük şairleri arasında gösterilmektedir.
Yazdığı şiirleri yasaklanan, yaşamı boyunca yazdıkları yüzünden 11 ayrı davadan yargılanan Nazım Hikmet 12 yıl boyunca Türkiye'de çeşitli şehirlerdeki hapishanelerde hapis yatmıştır. 1951 yılında Türk vatandaşlığından çıkartılan Nazım Hikmet, gene 5 Ocak 2009 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile Türk vatandaşlığına alınmıştır. Mezarı Moskovada'dir.
Yazımın başında bir şiiri ile başladığım büyük şairimiz Nazım Hikme'ti sevgi ve saygı ile bir kez daha anıyoruz.