Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Mart '07

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

3 Mart Cumartesi

3 Mart Cumartesi
 

KAFA KOPARDI (Akşam)

İSKİ MÜDÜRÜ RÖGARA DÜŞTÜ (Posta)

YAŞASIN ADALET (Takvim)

Üzeri doğru dürüst örtülmeyen kanalizasyon bacasına düşerek ölen küçük Dilârâ’nın acısı kalpleri yakmaya devam ediyor. Bu arada Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olayla bizzat ilgilenerek İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’a gerekenin yapılması talimatını verdi. İSKİ genel müdürü görevden alındı, dere ıslahı çalışması yapan müteahhit firmanın sözleşmesi iptal edildi ve iki yıl süreyle ihalelere katılması yasaklandı.

Bütün görevlilere ve müteahhit firmalara, bunun ciddi bir uyarı olduğunu söyleyen Topbaş, kamu vicdanının rahatsız olması kadar, bir baba olarak kendisinin de bu olaydan çok büyük üzüntü duyduğunu söyledi.

Bu uygulamanın, bundan sonraki bu tip çalışmalarda farklı yaklaşımlara, görev bilinciyle hareket edilmesine ve insan yaşamına değer verilmesine başlangıç olmasını diliyorum.

İŞTE ÇUKURA DÜŞEN SİSTEM (Milliyet)

Tavukçu deresinin ıslahı için Büyükşehir belediyesinin İSKİ’yi görevlendirmesi, İSKİ’nin de bunu müteahhit firmaya ihale etmesi, müteahhit firmanın da taşeron firmayla sözleşme yapması, bu tür işlerin nasıl elden ele uzandığı, kaç aracıdan geçtiği ve dolayısıyla denetlenmesinin ne kadar zorlaştığını gözler önüne serdi.

Her işin doğrudan belediye tarafından yapılması ayrı bir dert, yaptırılması ayrı bir dert. Burada esas olan, denetim mekanizmasının çalışma biçiminin tam olarak tesbit edilememiş olması. Bu yüzden suçluyu bulmak oldukça zor. Bu durum yapılan işlerin niteliği açısından da aynı problemli sonuçları doğurabiliyor ve büyük ihtimalle belediyeler, gereksiz yere daha çok para harcamış oluyorlar.

DİLARA DERSİ (Vatan)

İlk kez bir facianın ahla vahla geçirilmediğini belirten Vatan gazetesi, ilk gün taşeron firmaya mensup üç kişinin tutuklanmasından sonra, dün de İSKİ genel müdürünün görevden alınmasını ve müteahhit firmanın sözleşmesinin feshedilmesini, faciadan alınmış bir ders olarak nitelendirdi.

EVREN PAŞAYA SORUŞTURMA (Gözcü)

Yedinci cumhurbaşkanı Kenan Evren’in Türkiye eyaletlere bölünebilir, şeklindeki sözleri, savcıları harekete geçirdi. Muğla cumhuriyet başsavcsı, ilgili birimlere gerekli talimatı verdiğini, suç unsuru varsa gerekenin yapılacağını söyledi.

12 Eylül dolayısıyla Evren’in yargılanmasını isteyenler için bu haber sevindirici bir gelişme olabilir. Fakat bundan bir sonuç çıkacağını pek sanmıyorum. Ayrıca bu söylemin bir suç olma ihtimali de yok gibi. Eyalet sisteminden ne anlamak istiyoruz, bu biraz da bunu bağlı. Doğrusu ben bir düşünce olarak böyle bir söyleme duyulan tepkiyi tam çözemedim.

Bir taraftan ifade özgürlüğünü savunurken, bir taraftan bir düşüncenin açıklanmasına bu kadar karşı çıkmayı, bitip tükenmek bilmeyen çelişkilerimizden biri olarak görüyorum. Biri bir şey söylediği zaman onun yapılmasından daha çok tepki veriyoruz. Hiç söylemeden el altından daha zararlı düşüncelerini eyleme geçirenlere karşı bırakın tepkiyi, yapılanın farkına bile varmıyoruz.

İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ ONA DA LAZIM (Yeni Şafak)

Birlik beraberlik bahanesiyle darbe yapan Evren hakkında bölücülükten inceleme başlatılması, kaderin bir cilvesi belki de… İfade suçları ile zihinlerde yer eden 12 Eylül’ün lideri Evren, şimdi düşünce suçlusu ilan edilirken, kendisine sadece özgürlüğü savunanlar destek veriyor.

EVREN’E BÖLÜCÜ DE DEDİLER NETEKİM (Radikal)

Darbe yaptığı için yargılanmayan Evren’in, Türkiye eyaletlere bölünmeli dediği için düşünce suçlusu olarak yargılanmasının istenmesini Radikal bu şekilde manşete taşıdı.

BUNU DA GÖRDÜK (Star)

Anayasaya koydurduğu geçici maddeyle, 12 Eylül darbesi dolayısıyla yargılanmaktan kurtulan Kenan Evren, federasyon önerdiği gerekçesiyle düşünce suçlusu oldu. Savcılık Evren’in sözlerinin vatana ihanet suçunu içerip içermediğini araştıracak.

EVREN’E BİLE İNCELEME (Sabah)

Öte yandan Marmarisli bir vatandaş Türk Ceza kanunu’nun 305 ve 329. maddelerinden Evren hakkında suç duyurusunda bulundu. Bu maddelerden Evren’in ayrı ayrı 15’er yıl hapisle yargılanması gerekiyor. Evren ise önerisinin eyalet değil, bölge valiliği olduğunu, ileride bölge valiliklerinin eyalet sistemine dönebileceğini söylediğini belirtti.

RTÜK’DEN BASKI (Cumhuriyet)

Cumhuriyet gazetesi, son günlerde gazete reklamı görüntüsünde, farklı bir reklam kampanyası başlatmıştı. Cumhurbaşkanlığı seçimini 100 yıl ülkeyi geri götürecek bir hareket olarak anlatan ve seçim sonucunu bir tehlike olarak empoze eden bu reklamların RTÜK tarafından incelemeye alındığı ve televizyon kanallarına yayınlanmaması konusunda baskı yapıldığı iddia edildi.

Herkesin farklı siyasi görüşü desteklemesi, demokratik yollarla başka görüşlere karşı da tepkisini gösterebilmesi elbette çok normal… Şu kadarı var ki, bu reklamlar, hükümete karşı bir tavır içinde olanların elbette çok hoşuna gitmiş, Akparti yanlılarını da çok kızdırmış olabilir. Buraya kadar her şey doğal. Fakat tarafsız bir gözle baktığınız zaman, bir gazete reklamının bir siyasi parti tavrından daha ağır bir tarzda, bir siyasi partiye ve onun temsil ettiği hükümete karşı tavır alması, demokratik ve etik açıdan normal midir?

Bu reklamın amacının ve sonucunun Cumhuriyet gazetesine okur sağlamak gibi bir endişesi olmadığı, böyle bir netice almaya da faydası olmayacağı açıktır.

Reklamın içeriğinin, en az farkında olunması istenen tehlike kadar büyük boyutta zararlara yol açabilecek durumda olduğu endişesini taşıdığmı belirtmek istiyorum.

NAPOLYON’A DA RAPOR VERMİŞ (Hürriyet)

Teröristbaşı Öcalan’ın avukatları tarafından Roma’da düzenlenen Basın toplantısına video konferansla katılan Fransız doktor Pascal Kintz, kendisine getirilen 6 saç telinde toksik bulgular olduğunu iddia etti.

1992 yılından beri adli eksper olarak çalışan Dr. Kintz, daha önce de Napolyon’un, yemeğine katılan fare zehiriyle öldürüldüğünü ileri sürmüştü.

DTP’NİN KIL TEHDİDİ (Bugün)

Apo’nun saç örneklerinde normalin üzerinde radyasyon bulunduğu iddiası, değişik boyutlara ulaştı. DTP Genel Başkan yardımcısı, bir zehirlenme olayının söz konusu olması durumunda, bunun sonucu hiç kimsenin hesap edemeyeceği kadar ağır olur, dedi.

ÇALIŞAN KADINDAN MEKTUP VAR (BirGün)

Çalışan kadınlar, 8 Mart Dünya Kadınlar günü dolayısıyla Bakan Nimet çubukçu’ya bir mektup gönderecekler. Mektupta kamu ayırımcılığının ortadan kaldırılması, işyerlerinde kreş ve çocuk bakım ünitelerinin açılması, ücretsiz doğum izninin emeklilikten sayılması, çocuğu ile yaşayan boşanmış kadınlara çocuk yardımı verilmesi gibi istekler var.

SOYGUN İTİRAFI BAKANI KIZDIRDI (Güneş)

Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın Burdur Kadın ve Çocuk hastalıkları hastanesinde yaptığı inceleme sırasında acil serviste görevli bir pratisyen hekim, "Doktor, hasta, eczacı elele verdik performans adına devleti soyuyoruz" yazılı bir pankart açtı.

Şaşkınlık geçiren bakan kendini toparlayıp, soyma o zaman, soyuyorsanız hakkınızda soruşturma açacağım dedi. Bunun üzerine doktorun, maalesef efendim demesi, bakanı iyice kızdırdı. İtiraf ediyorsunuz yani diyen bakan yanındaki yetkiliye, bunun ve arkadaşlarının hakkında soruşturma başlatın diye talimat verdi.

IRAK’TA SİYONİST AYİN (Milli Gazete)

Irak’taki ABD ordusunda çok sayıda yahudi kökenli asker bulunduğu ve bunların Saddam’ın saraylarında ayinler yaptığı iddia edildi. Ayin görüntülerinin Irak kaynaklarını haklı çıkartırken, ABD ve İsrail kaynaklarını yalanladığı ileri sürülüyor.

GERÇEĞİ GÖRDÜLER (Türkiye)

Ermeni iddiaları konusunda Türkiye’nin tezini dinleyen birçok ABD Kongre üyesi, şimdiye kadar kendilerine böyle doyurucu bilgi verilmediğini söyleyerek, hatalarını anladıklarını itiraf ettiler. Yedi eyaletten 62 senatörle görüşen Amerika’daki Türk toplumu temsilcileri, gerçekleri anlatarak yetkilileri bilgilendirdiler. Bakalım bu durumu sonucu etkileyebilecek mi? Aslında bunun şimdiye kadar yapılmamış olması büyük eksiklik. Günümüzce sadece haklı olmak yetmiyor. Bunu başkalarına da anlatmanız ve kanıtlamanız gerekiyor.

AZINLIKLARA BAYRAM (Vakit)

Vakit gazetesi, Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun yürürlüğe girmesinin 83. yılı dolayısıyla yayınladığı bu haberle, İslâm diniyle ilgili eğitimin yasak olmasını, buna karşılık hıristiyan ve yahudilerin kendi dini eğitimlerini okullarda rahatça verebilmesini eleştirerek, böyle bir manşet yapmış.

ASIL TEHLİKE DARBECİLER (Yeni Asya)

Yeni Asya gazetesi, gazeteci yazar Mehmet Barlas’ın bir açıklamasını manşete taşımış. 28 Şubat dolayısıyla Barlas, darbelerde meclisi fesheden, hukuku rafa kaldıran darbeciler, Türkiye için daha büyük tehlike oluşuturuyorlar diye konuşmuş.

TÜRKİYE LÜBNANDAKİ BM DENİZ GÜCÜNÜN KOMUTANLIĞINA TALİP (Zaman)

234 personelle Lübnan’daki deniz gücüne katılan Türkiye, şimdi bu gücün komutanlığını istiyor. Bu konuda BM’e gerekli başvuru yapıldı. Onay çıkarsa komuta, Ağustos ayında Almanya’dan Türkiye’ye geçecek.

Yarın yeniden buluşabilmek umuduyla…

 
Toplam blog
: 859
: 979
Kayıt tarihi
: 21.06.06
 
 

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, ekonomik..