3 Mayıs Türkçülük günü

Cumhuriyetin ilanından sonra fikir ve edebiyat dünyamızın önde gelen yazar ve düşünürlerinden bir kısmı Türk Tarihi, Türk milli kültürü, Türk dili üzerine yazılar yazıyor, başta Ziya Gökalp, Namık Kemal, Rıza Nur, Mehmet Emin, Ali Süavi gibi Türk felsefe ve düşünce adamlarının izinden yürüyorlardı.

Atatürk’ün ölümünden sonra Cumhurbaşkanı olan ve ülkeyi CHP ile birlikte yöneten İsmet İnönü özellikle 2. Dünya Savaşı esnasında Rusların Almanya’ya üstünlük sağlaması sonrası Kominizme ve Sosyalist bloklara hoş görünme gayretleri öne çıkmaktadır.

1940 yıllarda İnönü ve bakanı Sabahattin Ali devlet kadrolarına Rus yanlılarını yerleştirmekte, “gayri milli unsurlara” sahip çıkmaktadır.

O yıllarda birkaç dergide ve gazetede sadece fikir alanında örgütlenen ve Türk maneviyatına inanan, ilimde ve fende Türkçü bir bakışla hayatı algılayan başta Nihal Adsız, Necdet Sancar, Hasan Ferit Cansever, Fethi Tevetoğlu, Zeki Velidi Toğan, Orhan Şaik Gökyay, Alparslan Türkeş, , Reha Oğuz Türkkan, Osman Yüksel Serdengeçti v.b bir avuç Türkçü yazar mevcut iktidar tarafından hedefe konulmuş ve bu grubun yok edilmesine karar verilmiştir.

İşte yakın tarihimize “Irkçılık- Turancılık Davası” olarak geçen bu dava o dönemin MEB Sabahattin Ali’nin Hüseyin Nihal Adsız’a dava açmasıyla başlamış, 07 Eylül 1944 başlayan dava da 23 Türkçü yazar ve düşünürün yargılanmasıyla devam etmiştir.

Dava kapsamında yürütülen soruşturmalar esnasında Nihal Adsız’ın evinde yapılan aramalarda o dönemde Üsteğmen olarak görev yapan ve daha sonraları Türk Dünyasının ve Türk Milliyetcilerinin “Başbuğu” olacak olan Alparslan Türkeş’in Nihal Adsız’a gönderdiği mektup ve yazıları da ortaya çıkınca; Alparslan Türkeş’de gözaltına alınarak İstanbul Tophane’deki Askeri Cezaevine konulmuştur.

“Irkçılık ve Turancılık” yaptıkları iddiaları ile tututlanan bir avuç Türk milliyetcisi ve vatan, millet aşığı insanlar, başta Türkeş, Reha Oğuz Türkkan,Nihal Adsız, Zeki Velidi Toğan olmak üzere  Irkcılık ve turancılık yaptıklarını itiraf ettirmek üzere işkencelere tabi tutulmuş,”tabutluklara” konulmuş, tırnaklarına varana kadar sökülmüştür.

Mevcut iktidarın baskısıyla yapılan tüm işkence ve tabutluklara rağmen milli ve manevi değerlerine sımsıkı sarılı, gönülleri Türk milliyetciliği ile yanan bu insanlara tesir etmemiş ve mahkeme günü beklenmiştir.

Irkçı –Turancı davasının ilk yargılaması 3 Mayıs 1944 tarihinde Ankarada yapılacaktır.

Cumhuriyetten sonra Türkçülerin ve kendilerini “Türk Milliyetcileri” olarak ifade edenlerin bu tarihe kadar yalnız duygu ve düşüncede yaşattıkları ve edebi, ilmi sınırları aşmayan “Türkçülük hareketi” artık eyleme dökülen bir hareket olarak ortaya çıkmıştır.

3 Mayıs günü Ankara’daki duruşmaya yurdun dört bir tarafından gelen ve büyük çoğunluğunun üniversiteli olduğu anlaşılan binlerce gencin gösterisine sahne olmuştur.

23 Sanıklı bu davada 65 oturum yapılmış, bu davadan 13 sanık beraat etmiş, diğer sanıklar başta Alparslan Türkeş, Zeki Velidi Toğan, Nihal Adsız, Oğuz Türkkan, Cıhat Savaş Fer, Nurullah Barman, Fethi Tevetoğlu Necdet Sancar,Cebbar Şenel,ve Cemal Oğuz Öcal gibi sanıklarda 26 Ekim 1945 tarihinde tahliye edilmişlerdir.

3 Mayıs 1944 tarihli duruşmadan sonra Ankara’da yaşanan “Ankara Nümayişi ve direnişini” yaşatmak maksadıyla ilk defa 3 Mayıs 1945 tarihinde Tophane Askeri cezaevinde tutuklu bulunan başta Alparslan Türkeş, Nihal Adsız, Zeki Velidi Togan, Necdet Sancar ve Reha Oğuz Türkkan olmak üzere on tutuklu tarafından kutlanmış ve daha sonraki yıllarda da kutlanma kararıyla da  bu kutlu direnişin adını “Türkçüler Günü”  “Türkcülük Bayramı”olarak kutlanmasına ve anılmasına karar verilmiştir.

1945 yılından sonra Türk milliyetcileri 3 Mayısları büyük bir çoşkuyla kutlamış, Türk milletinin tarih sahnesinde hep var olması, şanlı tarihine, geçmişine sahip çıkılması ve dünya yüzündeki tüm Türklerin özgürce ve kardeşce yaşaması için mücadele vermiş ve verilmeye de devam edilmektedir.

Günümüzde Türk kelimesini ağızlarına alamayanların iktidar olduğu bir dönemde;

Milliyetciliğin ayaklar altına alındığı ve 36 etnik parçadan birine indirgenmeye çalışıldığı bir dönemde 3 Mayıs “Türkçüler, Türk Milliyetcileri Günü” daha da büyük önem arzetmektetir.

Dün tabutluklarda sırf Türkçü ve Türk Milliyetcisi oldukları için işkenceye maruz kalan Türk Milliyetcileri bugünde şartlar ne olursa olsun bu büyük milletin en büyük savunucusu ve koruyucusu olmaya devam edecektir.

Tüm Dünya Türklüğünün ve Türk milliyetcilerinin 3 Mayıs Türkçüler günü kutlu olsun.

 Osman Özeker (Sonsuzluk)  01.05.2014