3 piştiye bir cinayet

Malatya’da doğdu, 5 yaşındayken ailesi İstanbul’a göç etti. Anne babasının boşanmasıyla 2 kardeşiyle birlikte yetimhaneye yerleştirildi.  Şişli Lisesini bitirdikten sonra İstanbul Fen Fakültesine sonra da Felsefe bölümüne devam etti. Beraber büyüdüğü aynı sınıfta okuduğu arkadaşıyla evlendi. Eşinin de desteğiyle, kendisi gibi Anadolu’dan gelen, fakir ve kimsesiz çocukların kaldığı Tuzla Çocuk kampını yönetti. Ancak devlet kampı militan yetiştiriliyor diyerek kapattı.

Açtığı yayıneviyle, yazdığı yazılarıyla, eleştirileriyle kimliklerimizi sorgulamaya bizi düşünmeye ve bakış açımızı değiştirmeye çalıştı. Yargılandı içeri atıldı ve başaramadı(en azından yaşarken). 19 ocak 2007 yani 3 yıl önce de kahpece öldürüldü.

Kısa bir hayat hikayesi, üstelik çok da sıradan. Israrla öğrenmek istemememe rağmen dayanamadım bugün ilk defa araştırdım. Biliyorum ki öğrenince insan daha bi üzülüyor sanki.

Zaten ne zaman bir ölümün ardından düşünsem önce aklıma ölenin annesi gelir. Mahkemeler bilmez ama ben biliyorum ki yavrusu ölmüş analar da onlarla beraber ölürler. Acaba annesinden önce mi öldü? Ya karısı var mıydı onu hatırlayacak, ya çocukları? Bir kahpe kuşun kaç kişiyi öldürebilirdi ki? Bilmemek daha iyi.

Geçenlerde kahpe kurşunun sahibi Ogün’ün, birçok ölüm için çok kısa cezası açıklandı. Meğersem Yasin adlı arkadaşıyla Trabzon’da pişti oynarken arkadaşına üst üste 3 pişti verince  “ben de bu Hırant adlı kişiyi kurşunlamazsam” diyerek küfretmiş ardından Yasin’den aldığı tabancayla doğruca İstanbul’a gelip söylediği şeyi yapmışmış. Oynadıkları oyunun kolbastı olduğunu söyleyenler de çıkacaktır biliyorum ama ben inanmadım.
İnanmadım da şaşırmadım da, gerçi bakmayın siz bana sadece kırk yıldır okur yazarım, Hırant adını bile duymuşluğum yoktur (katledilinceye kadar), meğersem oralarda Hırant çok tanınan bir şahsiyetmiş. Sağa sola saldırıp adam dövenlerin, elindeki bombayla çelik çomak oynayanların hepsi Hırant’ı tanırlarmış da, ben cahil kalmışım.

Bilmediğimiz hayatlar üzerine yalnız Ankara’da oyunlar oynanmıyormuş demek ki. Daha çeşitlisi ve daha kahpeceleri bilmem hangi şehrin pişti masalarında da oynanabiliyormuş.

Gazeteci Uğur Mumcu 19 yıl önce bugün katledilmişti.
Gaffar Okan’ın Diyarbakır'da kahpece öldürülüşünün üzerinden 11 kısa yıl geçti.
Katili aranmayan 17.000 cinayet zaten zaman aşımına uğradı. (faili meçhul cinayetler: kimin yaptığı bilinmediğinden, o ülkede yaşayan herkesin faili olduğu cinayetler)

Utanıyorum.