301. madde ve Süheyl Batum...

Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığı Süheyl Batum hakkında Türk Ceza Kanunun 301. maddesi gereğince soruşturma izni istedi. 

Bildiğiniz gibi Süheyl Batum’un cezalandırılması için Savcıları harekete Sayın Başbakan geçirmişti. 

Savcılar tetikte beklediği için derhal soruşturma izin yazısını Adalet Bakanlığına gönderdiler. 

Top şimdilik Adalet Bakanında! 

Büyük ihtimalle Adalet Bakanı’da soruşturma izni verecek. 

Vermek zorunda. Çünkü Savcılara talimatı Sayın Başbakan vermişti. Eğer Sayın Bakan izin vermezse, Sayın Başbakanla arası açılır! 

Amaç Batum ve CHP’ye darbe vurmak! 

Yani yıllardan beri beslendikleri mağdur edebiyatı ve ordu eleştirisinden, CHP ve Batum’u uzak tutmak! 

Biz gelelim Süheyl Batum hakkında soruşturma izni istenilen TCK 301. maddesine: 

* Türklüğü, Cumhuriyeti veya Türkiye Büyük Millet Meclisini alenen aşağılayan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. 

* Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini, Devletin yargı organlarını, askeri veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. 

* Türklüğü aşağılamanın yabancı bir ülkede bir Türk vatandaşı tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte bir oranında artırılır. 

* Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz. 

Evet, Süheyl Batum dört bir koldan saldırıya maruz kalıp, istifaya zorlanırken, yaratılan sanal gündemler sayesinde gerçekler halkın gözünden saklanıyor. 

Ülkede yetişmiş insan sıkıntısı çekilirken, yetişmiş aydınlar birer kâğıt parçası gibi buruşturup bir kenara atılmaya çalışılıyor. Herkes uzman olmadığı konuda konuşup, uzmanlar hakkında ahkâm kesmeye devam ediyor. 

Biz gelelim sanal olarak yaratılan gündemin, sanal olmayanına. 

Yani gerçeklere. 

Bildiğiniz gibi ülkemizde gündem çok çabuk değişiyor. Şimdiki gündemimiz “kâğıttan kaplan!” 

Oysa asıl “Kâğıttan Kaplan” ekonomi… 

Biz ekonomik verilere birde Kemal Kılıçdaroğlu’nun gözünden bakalım. 

Sayın Kılıçdaroğlu meclis grup toplantısında ekonomi ile ilgili ne söylemişti? 

“İş kazalarında dünya birincisi olduk... 

Rüşvette yine dünya birincisiyiz! 

Büyümede sekiz yıl önce gelişmiş 20 ülke arasında 14’üncüyken, 16’ncılığa geriledik...

Vatandaşlarımızın bankalara borcu, yüzde 2 bin 500 çoğaldı... 

Türkiye’nin son sekiz yıldaki dış borçlanması, önceki 80 yılı katladı!

Dış borca ödenen faiz, son sekiz yılda inanılmayacak oranda arttı... 

İcralık olan borçlar, yüzlerce misline ulaştı!” 

Evet, yaratılan ‘ekonomik mucize’ cephesinde hal böyle! 

Bunlara cari açık, bütçe açığı, ihracatın ithalatı karşılama oranı gibi verileri koymaya gerek yok. 

Hele hele işsizlik oranımızı yazmaya hiç gerek yok. 

Hani ekonomi iyi diyorlardı? 

İyi ekonomi böyle mi oluyor?