301'mi kalkmalı, dokunulmazlıklar mı? 3

Merhaba sevgili okurlar,

Bugün, DOKUNULMAZLIKLARIN KALDIRILMASININ, niçin Ülkemiz ve insanları için son derece önemli bir iş olduğunu ve buna karşın da ne derece de zor bir iş olduğunu değerlendirmeye çalışacağım.

Evet sevgili okurlar,

AKP iktidarı, bugüne değin 5. yılını dolduracakları iktidarlık dönemlerinde, 200 milyar dolarlık Ülke borcunu, bu süreçte elde edilen gelirler, TMSF kanalıyla yapılan ve Hazineye aktarılan paralar ve yine özelleştirmelerden alınan paraların dışında, yaklaşık 400 milyar dolara yakın bir seviyeye getirmiştir.

Bu durum, 5 yıllık süreçte düzenlenen Devlet Bütçesindeki gelir kalemlerinin tümünün harcandığını ve üzerine, yaklaşık olarak 200 milyar dolar daha borçlanıldığını ifade etmektedir.

Yaptıkları işlerin parasal boyutlarının hesabı ise, muhtemelen yapılacak seçim sonrası oluşacak yeni TBMM'nde, ele alınacak, muhtemelen de sorgulanabileceklerdir.

Yani, bugün haklarında gensoru verilen, ancak, TBMM'deki çoğunlukları nedeniyle reddedilenler, o günkü şartlarda, belki bugünkü kadar, yargı karşısına çıkmama konusunda şanslı olamayacaklardır.

Sevgili okurlar,

Anayasamızın 168. maddesi, "Tabii servetler ve kaynaklar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Bunların aranması ve işletilmesi hakkı Devlete aittir. Devlet bu hakkını belli bir süre için, gerçek ve tüzel kişilere devredebilir. . . . . " der.

Yine, Anayasamızın 169. maddesi ise, "Devlet ormanların korunması ve sahaların genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır. . . . Bütün ormanların gözetimi Devlete aittir. . . . . ORMANLARA ZARAR VEREBİLECEK HİÇBİR FAALİYET VE EYLEME MÜSADE EDİLEMEZ. . . . . ORMAN SUÇLARI İÇİN, GENEL VE ÖZEL AF ÇIKARILAMAZ. ORMANLARI YAKMAK, ORMANI YOK ETMEK VEYA DARALTMAK, AMACIYLA İŞLENEN SUÇLAR GENEL VE ÖZEL AF KAPSAMINA ALINAMAZ. . . . . " der.

Şimdi verdiğim bu 2 örnek madde üzerinde AKP'nin yaptıklarına ve de yapmadıklarına bir bakalım.

AKP, TBMM'de, çoğunluğu elinde bulunduran bir İktidar partisi olarak söz konusu maddeler hakkında gereğini yapmışdır diyebilirmiyiz?

AKP, bu 5 yıllık süreçte hangi tabii servetlerimizi ve kaynaklarımızı aramış, bulmuş ve işletmişdir.

Aramış, bulmuş ve işletmişlerde bizim mi haberimiz olmamıştır.

Bizim bu süreçte haberimiz olan, tabii servetler ve kaynakların aranması ve işletilmesi yerine, bir KUŞ GRİBİ VAK'KASININ yaşanmasının ardından, UNAKITAN YUMURTALARININ PİYASAYA ÇIKIŞIDIR.

Yine, AKP, ormanlarımıza sahip çıkıp, onları koruyabilmişmidir? Yanan ormanlarımız için, yenisini ekeriz, dikeriz ya da benzeri ifadeler kullanabilen bir Bakana ne diyebiliriz ki?

"HATAYI KABUL ETMEK MEZİYET MİDİR? " başlıklı 01. 09. 2006 tarihli yazımda bu konuya yeterince değindiğim için, burada fazla derinlemesine ele almayacağım.

Sadece, Sayın Bakan'ın görevini layıkıyla yerine getirip getirmediğini, Sizlerin takdirine ve kendisinin vicdanına bırakıyorum.

Bu konuda, bir başka çarpıcı örnek ise, "ACAR İSTANBUL" . BENİ MAZUR GÖRÜN LÜTFEN AMA, TABİRİ CAİZ İSE, ORMANI KABAK GİBİ YAPMIŞLAR.

Sevgili Reha MUHTAR'ı buradan anmadan geçemiyeceğim. Haber bültenlerini sunduğu sıralarda, "NEREDE BU DEVLET? "derdi.

İnanın ben de, biraz değiştirerek, TBMM'de bulunan Milletvekillerine sormak istiyorum. "BAKAN OLARAK, MİLLETVEKİLİ OLARAK, İYİ ÇALIŞTIĞINIZI, HALKA VERDİĞİNİZ SÖZLER ÇERÇEVESİNDE VE ANAYASAL YETKİ VE YASAMA SORUMLULUKLARINIZI VİCDANINIZ RAHATSIZ OLMAYACAK DERECEDE YERİNE GETİRDİĞİNİZE İNANIYORMUSUNUZ?

Sevgili okurlar, eğer ki, AKP İktidarı, geçen şu 4-5 yıllık süreçte, öz kaynaklarımızı değerlendirebilmiş olsaydı, en azından Ülkemizi ekonomik yönden dışa bağımlı hale getirmemiş olurdu. Sanırım, Osmanlı Padişahlarından Kanuni Sultan Süleyman, "BORÇ ALAN, EMİR ALIR" buyurmuşlar. Ne de güzel buyurmuşlar değil mi? İşte, görülen odur ki, durum budur.

Ama, AKP işin kolayını seçerek, borçlanmayı tercih etmiştir. Bu paralar ise, maalesef ki iş yaptırmak suretiyle, iş adamlarına aktarılmıştır. Muhtemelen bu kesimde AKP'ye yakın olanlardı ve de diyet ödenmiştir.

Gün yüzüne çıkan çarpıcı bir olay, Sayın Mehmet ŞAHİN'in yeğeninin, birisine ihale almak için kendisinden sanırım 80 milyar alması olayıdır. Devlet paralarının nasıl birilerine aktarıldığının en çarpıcı örneğidir. Bu olay, belki de, buz dağının su yüzeyinde görünen bir kısmıdır. O buz dağının altında kimbilir daha ne olaylar yaşanmaktadır?

CHP İstanbul Milletvekili Sayın KILIÇDAROĞLU, bu konularda son derece hassas olup, çarpıcı dosyaları, özellikle görsel basında Halkla paylaşmaktadır.

Eğer ki, yeğen bu ihaleyi o vatandaşın üzerinde bıraktırabilseydi, o iş adamı yeğene vermiş olduğu bu parayı cebinden mi verecekti? Tabii ki cebinden, ama, ihale bedelinin üzerine belki de 180 milyar ekleyerek. . .

Şu anda merak ettiğim bir başka husus, söz konusu ihaleyi kimin kaça aldığıdır? Şu yüzden merak ediyorum, ihaleyi alan kişinin AKP'ye yakınlığı varmıdır ve de % kaçla ihaleler pazarlanmış olabilir?

Yapılan ihaleler, verilen fiatlar, gerçekten her hangi bir şaibeye yer vermeyecek şekilde yapılmış olsa, AKP, niçin Dokunulmazlığı kaldırmasın ki? Ama kaldıramayacaklardır, çünkü, haklılar. Seçim öncesi harcanan paralar, verilen sözler ve ödenmesi icap eden diyetler vardır ve tüm bunlar, onları haklı kılıyor. . . . .

Haklı kılıyor, çünkü, Milletvekillerinin seçim öncesi harcadıkları milyarlarca parayı, bir vekil maaşıyla çıkartılabilmesi mümkün mü? Tabii ki mümkün değil. Ne yapacaklar, doğal olarak bir şekilde ihale olayları ile, ya da başka kanallardan bu harcanan paralar nemasıyla birlikte geri alınacaktır. Bunun başka çaresi var mı? Elbette var, Demokrasilerde çare tükenir mi, hayır. . .

Onun için bir öneri olarak yinelemek istiyorum ki,

BU DOKUNULMAZLIK YASASI, EN AZINDAN ÇIKTIĞI TARİHTEN GEÇERLİ OLMAK ÜZERE TBMM'Sİ GÜNDEMİNE GETİRİLMELİ VE DE ÇIKARILMALI Kİ, 117 MİLLETVEKİLİ YAPTIKLARI HATALARDAN ! SORUMLU OLMASINLAR. ANCAK, O TARİHTEN SONRA, SAYIN MİLLETVEKİLİ ADAYLARI, SEÇİM ÖNCESİ PARA HARCAMASINLAR VE İHALELERDE DAHA ETİK YAPILARAK DEVLETİN PARALARI ARACILARIN VE DİĞERLERİNİN CEPLERİNE GİDECEĞİNE, HALKIN YAŞAM STANDARDININ YÜKSELMESİNE YÖNELİK OLARAK HARCANABİLSİN.

HARCANABİLSİN Kİ, CANA, MALA KARŞI İŞLENEN SUÇLARDAKİ ARTIŞ ORANI AZALSIN, GENÇLERİMİZİN İŞSİZLİK NEDENİYLE DÜŞTÜKLERİ OLUMSUZ DURUM, ORTADAN KALDIRILABİLSİN. . . .