30 AĞUSTOS ZAFERİNE İLİŞKİN !...

Son 13 yıldır, Atatürk ve Cumhuriyete karşı bir itibarsızlaştırma, önemsizleştirme çabası var biliyorsunuz. İlk zamanlar gizli gizli yapılan bu işler artık daha aşikar yapılmaya başladı. Cumhuriyet’in yıllanmış kurumlarının başındaki TC ibaresi kaldırıldı, halkın Milli bayramların stadyumlarda ve meydanlarda kutlaması yasaklandı, bayramları kutlamak isteyenler gözaltına alındı, bu ülkenin bugünkü Cumhurbaşkanı, Başbakanken Atatürk ve İnönü’ye hitaben “iki ayyaş” dedi… İktidarın havuz medyasının tv kanallarında boy gösteren karaktersiz, kifayetsiz kişiler de Atatürk’e her türlü hakaretleri yaptı, yapmaya da devam ediyor.

Durum bu merkezde iken buna daha fazla yorum yapmadan Atatürk’ün veciz bir sözünü hatırlatayım ve gündeme ilişkin tarihi bir bilgiyi sizinle paylaşayım..

“ Bir zamanlar gelir, beni unutmak veya unutturmak isteyen gayretler belirebilir. Fikirlerini inkâr edenler ve beni yerenler çıkabilir. Hatta bunlar, benim yakın bildiğim ve inandıklarım arasından bile olabilir. Fakat ektiğimiz tohumlar o kadar özlü ve kuvvetlidirler ki bu fikirler, Hint’ten, Mısır’dan döner dolaşır gene gelir, verimli neticeleri kalpleri doldurur. “

ZAFER NASIL GELDi ?

İngiliz desteğini de alan Yunan ordusu, bütün Ege'yi eline geçirmişti ve korkunç bir kıyım yapıyordu. Bir çok mevzide mevzilenmiş olan Yunan ordusu, Türk askerlerini püskürtüyor ve her seferinde bunu bir zafer edasıyla kutluyordu..

Yunanla çarpışan Batı cephesi komutanı İsmet İnönü'ye Mustafa Kemal'den acil bir telgraf geldi.. Telgrafta "geri çekilin" deniyordu. Komutanlar buna bir anlam veremediler..

Türk askerl geri çekilirken, Yunan ordusu zafer kutlamaları yapıyor "Türkleri yendik" diyordu.. İngiliz Başbakanı Yunan tahkimatını inceleyerek; “Türkler bu tahkimatı altı ayda geçebilirse kendileri ile iftihar edebilirler.” demişti. İngiliz başbakan gibi tüm dünya Türklerin zaferden çok uzak olduğunu düşünüyordu. Ama yanıldılar!..

KEÇİÖREN’DEKİ EVDEKİ O TOPLANTI...

25 Ağustos 1922 gecesi. Yani Büyük Taarruz’un başlamasına saatler var.

Mustafa Kemal kurmayları Keçiören'deki evde toplamış. Sabaha kadar durum değerlendirmesi yapmışlardı.. Son değerlendirmeler yapılmış ve birazdan cepheye hareket edilecekti. Kurmaylarıyla tüm hazırlıklarını tamamlamış olan Mustafa Kemal Paşa, yorgun gözlerle onların yüzüne bakar ve şöyle der:

“Düşmana hücum haberini aldığınız zamandan itibaren hesap ediniz. 15. gün İzmir’deyiz !..”

O esnada herkes şaşkın bir şekilde birbirlerine bakar. Kimse buna bir ihtimal vermez. Çünkü asker ağır bir yenilgi almıştır. Doğru dürüst silah yoktur. Yunan ordusunda gelişmiş silahlar, toplar hatta uçaklar vardır. Oradaki pek çok kimse " paşa galiba çok yorgun " diye içinden düşünür ve 15 güne ihtimal vermez.ama bu düşüncelerini Mustafa Kemal'e belli etmezler.

26 Ağustos günü Mehmetçik, BAŞKOMUTAN MUSTAFA KEMAL PAŞA’nın emriyle, İngiliz generallerin " Türk askeri 6 ayda aşılamaz " denilen Yunan tahkimatlarını 6 saatte aşar ve önüne kattığı Yunan ordusunu İzmir’e kadar kovalar. Sonuçta Türk ordusu 9 Eylül 1922 tarihinde yani taarruzun başlamasından 14 gün sonra İzmir’e girer.

1 GÜNLÜK YANILGI

Mustafa Kemal Paşa yanılmıştır. Zira Keçiören'deki evde yapılan toplantıda " 15 gün içinde İzmir'e gireriz " demişti.. Harekâttan sonraki 14 gün için de, Yunan ordusunu da önüne katarak İzmir'e girilince Keçiören’deki evde yanında bulunanlara imalı şekilde yanıldığını ifade eder ve “Sadece bir gün yanılmışım ama bu kusur bende değil düşmanda” diye söyler.

İŞTE BU ZAFER, BÖYLE BÜYÜK BİR KOMUTAN, BÜYÜK BİR DAHİ VE DEVLET ADAMININ "BAŞKOMUTANLIĞINDA" KAZANILMIŞTIR..

BİZİM İÇİNDE BAŞKA BİR BAŞKOMUTAN ASLA OLMAYACAKTIR.

ZAFER BAYRAMIN KUTLU OLSUN TÜRKİYE !..

../..