Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Haziran '13

 
Kategori
Güncel
 

31 Mayıs direnişi

31 Mayıs direnişi
 

11 senelik iktidar süreci ve o süreçte çeşitli güçlerle sindirilen halk. Sürekli öfkeli ithamlar ve bu sürede halkın önünde devamlı yasaklar konulmuş. Aydınlatılmayan ve önüne taş koyulan olaylar… 

Alkol sorunu, Ankara metrosunda verilmeye çalışılan ahlak dersi, kürtaj, tutuklu komutanlar ve gazeteciler. Hatta Roboski, Reyhanlı, Kürt sorunu, Suriye ile savaşa girme konusu…

Ve bunlara göz yuman, yazmaktan korkan, işini hakkıyla yapmayan ve yalakalığa soyunan medya.

Küçük bütçeli yurt sever kanallar dışında hiç bir ulusal güç cuma ve haftasonu yayın yapmadı mesela. Ulusal dediğimiz medya ise güzellik yarışmasını, soslu tavuk yapımını ve orta doğudaki sosyoloji yapıyı tartışmayı seçti. Bizler ise olayların bir kısmını yabancı kanallardan ve o ufak bütçeli kanallardan takip ettik

O medya patronları emin olsun ki halk bunları unutmaz. Ki zaten Taksim'de kanal minibüslerinin üzerine spreyle yazılan sloganlar bunu destekler seviyedeydi.

***

Umarım kindar yöneticiler kafalarını yastığa rahat bir şekilde koyuyorlardır. Bu kadar inatlaşmanın nedeni nedir? Peş peşe gelen birbirinden saçma ve tutarsız açıklamalar yapıldı. O açıklamalar bize gösterdi ki, iktidar kanadı olaya polis gücüyle sert cevap verecekti. Ayrıca yine o açıklamalarda Başbakan ''Siz ağlasanız da zırlasanız da biz kararımızı verdik'' derken Büyükşehir Belediye başkanı Topbaş ''Biz orayı sadece düzeltecektik'' demesi bile ne kadar tutarsız oldukları hakkında bize sağlam bilgi veriyor.

Sen çıkacaksın Esad'ı kötüleyeceksin. Onun kendi halkına yaptıklarını eleştireceksin ve sen kendi halkına Esad'dan daha beter zulüm edeceksin. Ne yazık ki senin demokrasin, özgürlüğün sadece o ağzından düşürmediğin % 50'ye hitap ediyor

***

Bu kadar olay sadece bir kaç ağaç için çıkmış gibi görünebilir ama arkada bir bıkmışlık, demokratik hakların ve özgürlüklerin ellerden alınmasına bir isyan vardı.

Taksim Gezi Parkı aslında bu bütün olayların birikip bir anda patlamasına neden oldu. En ufak halk eylemlerinde polisle halkı sindiren zihniyet artık bunu yapamayacak. Halk artık uyandı. Artık halk geçirecek polise sözünü.

Eylem sırasında hiç bir halk geri adım atmadı. Düşünün sağcısı, solcusu, farklı spor takımları destekleyen taraftarlar, farklı etnik kökene ait insanlar…

Hepsi omuz omuzaydı.

Bu yürüyüş özgürlüğün, demokrasinin, uzun zamandır ihtiyacımız olan birlik ve beraberliğin göstergesiydi. Bölgede bazı cafeler, okullar, kıyafet ve ayakkabı satan dükkanlar, daire sahipleri, okullar, bazı AVM'ler halka el uzattı. Onların ihtiyacını giderdi, elbirliğiyle bu işin altından çıktılar.

***

Artık vakit Nazım'ın da dediği gibi

''Yaşamak bir araç gibi tek ve hür

Ve bir orman gibi kardeşçesine''

Daha özgür ve demokratik Türkiye'ye vesile olsun... 

 
Toplam blog
: 117
: 379
Kayıt tarihi
: 01.09.12
 
 

Öğrenci, sanatsever, sporsever, Mustafa Kemal Atatürk... ..