- Kategori
- Gündelik Yaşam
3G, arabamı yıkatmak, sadeye doğru
FOTOĞRAF MAKİNAMDAN EOÇA....
Bir telaş bir koşuşturma; reklamlar merak soruları; ortalık yıkılıyor...
Ne toplumsal sorunlar; ne değişen koşullar ne de ekonomik kriz illaki olacak bir 3 G niz...
Benim telefonun ise 70 liralık; ama arabanın üstünden uçtu ; muhtemelen üstünden araba geçti de hala çalışıyor. Bazı arkadaşlarım benim için daha lüks; daha pahalı telefonları uygun görse de.
Telefonlarım, ucuz telefonlarım neler başarıyor: Sevdiklerim ile konuşmamı sağlıyor; arada bir mesaj çekmek isteyince başarıyor; hasta bakarken sıkışırsam ya da yolda karanlıkta kalırsam ışık kaynağı olarak kullanılıyor; sabah uyanmalarım için alarm zili oluyor, takvimi mevcut; saati zaten var…en güzeli ise 10 yıldır değişmeyen bir numaram sayesinde çoook eski dostlarım istedikleri anda bana ulaşabiliyor…..
Sizce yetmez mi? Fotoğraf çekmek için fotoğraf makinem; e mesajlar için diz üstüm ya da ülkenin her yerinde internet kafelerim var…..Eski bir walkmenim ayrıca adı nedir bilmem çok küçük seyyar bir müzik cihazım daha olup; bilgisayardan müzik dinlemekten nefret ettiğimden bir de taksitle aldığım orta boy müzik setim, ama mutfakta mevcut küçük radyom bambaşka….Yemeklerim onun sayesinde lezzetli.
Sadeye gitmek lazım sadeye; belli değerler ışığında ulaşmak lazım yarına……
Gezmek kadar çalışmak da lazım gezdiğin arabayı yıkatmak da…..
Nasıl zevktir o hafta sonu sabahları; gidersin tenhadır araba yıkatacağın benzinlik; araban temizlenirken illa da gazetelerin magazin sayfaları okunur; Kanat ATKAYA kıskanılıp telefon yazısı yazılır; Topesto özlenmiştir anılır…..Renkli (sanılan) dünyalara takılınılır; vintage yorumlarına kahkahalar atılır; bu arada da araban yıkanır…..
Puccini Toskani dalaşması öğrenilir; binicilik hakkında bilgiler edinilir; gazeteler elden geçerken araban yıkanır……
Bakıma verilen ayakkabılar alınır; çantaya ekmek atılır; ufak tefek işler hallolur; yaşamın içinde yaşanır…….
Sadeye gitmek lazım sadeye ; belli değerler ışığında yarına……
Ama sade derken karıştırmamak lazım; aristokrasi ve tavır da gelişir sadeliğin ışığında……
Önemli olan çalışırken de , gezerken de ; yerken de içerken de hakkını vermek; yaşamın içine girmek ; ince çizgilerde nazenin ; aristokrat; saygılı sevecen gezinebilmek…
Ve hala şimdilik müziği telefondan dinlememek ; 3 G ye direnmek; müziğin de günümüz sevdalarına dahil telefonların da hakkını vermek……
Yaşarken; yerken içerken; gülerken ve hatta ağlarken bile her parçanın kendinde gezinmek; her anın ruhuna inmek……