3K

3K VE KADINLARIMIZ

Kinder (Çocuk), Küche (Mutfak), Kirche (Kilise)

"3K"nın bizdeki karşılığı da ; Çocuk, mutfak, Cami

Ortaçağ Avrupa'sının temel anlayışı, Almanya'nın Nazi döneminde de sık sık gündeme gelen ve savunulan anlayışa göre; kadınların yeri ve işi; çocuk, mutfak ve kilise ile sınırlandırılmıştır.

Bugünün Avrupa'sında az da olsa bu düşünceyi savunanlar var. Bu anlayışa göre kadının işi mutfakta yemek pişirmek, çocuk doğurmak ve bakmak, kiliseye gitmek...

Bu anlayışa, Avrupa kadınlarının tepkisi, hayır teşekkür ederim, almıyorum şeklinde olmuştur.

Cumhuriyetten önce bu "3K" anlayışı tam olarak uygulanmıştır. Şeriat yanlısı yönetimler de bunu uygulamanın gayreti içinde olmuşlardır. Bunun örnekleri günümüzde bazı İslam ülkelerinde görülmektedir.

Ülkemizde kadınlarımızın iş hayatına atılmaları, eğitim ve kariyer yapmaları Cumhuriyetle, Atatürk Devrimleriyle birlikte olmuştur.

Tüm bunlara rağmen kadınların iş hayatına atılması kariyer yapması, siyaset yapması bazı kesimler tarafından yadırganmıştır, yadırganmaya da devam edilmektedir. Kadın istihdamına karşı çıkılmaktadır. Kadının yerinin evi olduğunu, çocuklara bakması, dini terbiye vermesinin yeterli olduğunu savunan geniş bir kitle var ülkemizde. Bunu ne yazık ki sözde aydınlardan da destekleyenler var !

"Kadınlar çalışmazsa, Türkiye'de işsizlik kalmaz, çocuklar daha iyi yetişir" diyen anlayış, bunu ülkemizin siyasi anlayışının içine de sokmaya çalışmaktadır.

Bu tavır ve davranışlara karşı kadınlarımız ; "Çocuk da yaparım, kariyer de" diyerek, ne kadar cesur, çalışkan fedâkar olduklarını gösteriyorlar... Bunu başaran kadınlarımız oldukça fazla. Ülkemizdeki "3K" ANLAYIŞI: Kadınlarımızı eve hapsederek, onların eğitimini ve kariyer yapmasını engelleyerek, evde çocuklara bakmasını onların dinsel terbiye ve eğitimiyle uğraşmasını, mutfakta yemeğini pişirmesini, akşamları eşine hizmet etmesini istemektedir. Kadınların üretime katılması ve beyinlerinden, düşüncelerinden, yararlanılması düşünulmediği gibi gerek de görülmemektedir !

Geçenlerde basına yansayan bazı din adamlarının, çalışan bayanlar için sarfetttiği çirkin sözler de bu anlayışların ürünüdür.

Ne diyor İmam Efendi : "Kadınlarınızı çalıştırmayınız, günaha girersiniz, kadının dokuz nefsi var,hangisine hakim olsun." İmam hazretleri çalışan kadınların eşlerini aldatacağını belirtiyor.

Kadınlarımızı bu "3K"nin içine hapsetmek isteyen anlayış, kadını yok sayan, nüfus sayımlarında bile saymayan, oy kullandırmayan, araba kullandırmayan, çocuk yapan, yemek pişiren, cinsel bir obje gibi gören bir anlayıştır. Ne yazık ki dinsel motiflerle beslenen bu anlayış kültürümüzün içinde iyice yer almıştır. Bu yüzdendir ki Atatürk devrimleri zayıflatılmaya çalışılıyor.

Bu yüzden, özellikle kadınlarımızın Atatürk devrimlerine sıkı sıkıya sarılmaları gerekir. Çağdaşlaşmanın yolu budur. Bilimsellikte ve her türlü alanlarda kadınlarımızın emek ve beyin gücünden yararlanmak zorundayız. Kalkınmamızın da olmazsa olmaz koşullarından birisidir.

Kadınlarımız da, Avrupalı kadınların "3K" için söyledikleri ve bizdeki karşılığını da yukarıda belirttiğim anlayışa karşı çıkmaları için: " Hayır, almıyorum teşekkür ederim" demeleri gerekmektedir.