Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Şubat '12

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

4+4+4

Ehh, artık bu konuda ben de fikrimi belirtsem pek iyi olur.

İlk haberim olduğunda “Yok artık!” demiş, hatta epey bir süre kendimi sakinleştirmeye çalışmıştım…

Kendi kendimi “hayata geçirilebilecek bir proje değil, celallenme bakalım hemen” diyerek anca yatıştırmıştım!

Biliyorum; eğitimci tarafım öyle söylüyordu, oysa bir de gerçekleri var ülkemizin…

Bu arada, “Eğitimci tarafım” derken: İngilizce öğretmeniyim; her ne kadar mesleğimi icra etmesem de…

Yani: Eğitim ve öğretimin öneminin bilincinde olanlardanım diyerek geçiştirsem pek klişe olabileceği için bu açıklamayı yaptım; hani, biraz ahkam kesebilirim de… Şimdiden uyarayım dedim ukalalık yaparsam eğer!

******

İlk 4’den sonra evde eğitim görmeyi tercih etmek gibi akıllara zarar bir madde vardı, sanıyorum şu an geri çekildi.

Geri çekilmesinden öte nasıl böyle bir şey düşünülebilir sorusunu gündemde tutmak belki biraz ışık tutabilir ülkemizin gerçeklerine!...

5-6 yaşlarında okula başlayan çocuk 9-10 yaşlarında eğitim ve öğretimine evde devam edecek! Peki buna kim karar verecek? Tabii ki aile!

Erkek çocukları ile başetmek zor olduğundan aile onları okula gönderecek, tam da başlarını kapatma yaşlarına gelen kız çocukları eve hapsedilecek!

Adı da 4+4+4 eğitim sistemi olacak!

“Allah akıl fikir ihsan eylesin kadın! O karar geri çekildi, üstelik de eğitim on iki yıla çıkıyor; cehaletin pençesinden kendini kurtaramışken bir de başkalarına akıl mı veriyon?” tarzı yorumları şimdiden görüyorum!

******

Aslına bakarsak her birimiz pek iyi biliyoruz ki bu sistem belli amaçlar için geliştirilmiş bir formül, bir taraf “Değil, amaç meslek liselerinin gelişimi ve hatta eğitim standardının Avrupa düzeyine çıkması” falan-filan dese de, için için “Ohhh! Nihayet dindar bir nesil yetişecek!...” diye sevindiği; bir diğer tarafın da “Böyle eğitim mi olur?” diye iç acısını haykırmasıdır!

Eğitim-öğretim ciddi bir iştir beyler, bayanlar; çocuğunuzu siz dünyaya getirirsiniz, siz yoğurursunuz! Başkaları bir yere kadar eğitir-öğretir; sizler eğitimden-öğretimden uzak yetiştikçe, çocuklarınız da aynı şekilde mayalanacaktır!

Öğretmenler bir şekilde öğretir, bir şekilde eğitir ama okul ve ev arasında uçurumlar varsa… Şanslı ya da akıllı olanlar kendilerini bir tarafa atarlar.

Diğerleri uçurumun dibini boylarlar!

******

Okul tarafına kendilerini atanlar bir şekilde hayatlarını kurtarırlar, ev tarafına atanların da koruyucuları vardır hep; ya annedir, ya baba… Gelecekleri anne-babalarından kalan mirasın sonuna kadardır, gerçi…

Uçuruma düşenleri kucaklayan birileri de vardır hep; hep minnet duygusu ile bağlanılan… O minnet duygusu uğruna kendi hayatlarından vaz geçtiklerinin bile farkında olmayan…

******

Garip bir durumdur bu: Her ülke vatandaşının kendi ayakları üstüne basmasını, kendi ayakları üstüne basıp da dimdik durmasını, dimdik dururken evleneceği kişiye kendisinin karar vermesini ve istediği zaman çocuk yapıp, yaptığı çocuğun ayakları üzerinde durması için çaba harcamasını ister, normal şartlar altında.

Zira bir ülkenin geleceğidir sağlıklı, mantık örgüsü normal, mutlu, ne istediğini bilen bireyler…

Ülkeleri kalkındıranlar vatandaşlardır aslında; beyin ve iş gücünü yöneten bilmem kaç kişi olamayacağına göre, yani, mantık olarak, milyonlarca beyni, fikri, duyguları ve yansımaları bir ülkenin hazinesidir!

Yani, öyle olması gerekir!...

******

Eğitimi eve kapatmak hangi çocuğa, gence pencere açabilir?

Yani, hangi aile “çocuğumu dünyaya getirdim ama o özgün bir bireydir” diyebiliyorken; kaç ebeveyn “Yaşama ayakları üzerinde duran bir birey yetiştirmeliyim!” diye düşünebiliyorken…

Kaç kız çocuğu çarşaflara sarınılacaktır ve kaç kız ve oğlanlar aileleri tarafından zorlanacak, kendileri hakkında verilen kararlara uyacaklardır?

Gariplerim, öyle bir yaştalar ki; akılları zaten karışık! Bir yol, bir ışık, bir yol-yöntem gösterene ihtiyaçları varken her gelen öneriye açıklar!...

Her korkutulmaya açık oldukları gibi…

Bir baba dayağı, mesela…

******

4+4+4

Eşittir on iki yıl kesintisiz eğitim; kulağa ne kadar hoş geliyor!

Vay be, “Çağdaş Medeniyetler” düzeyine ulaştık yani desenize!

Şekerim, bu işler öyle kağıt üstünde gibi işlemez!

Bir kere, kesintisiz on iki yıl için her bir öğrencinin okula gidip, doğru-dürüst eğitim ve öğretim alması gereklidir.

Ve…

Çocuklar siyasete alet edilmezler aslında, normal şartlar altında!

Çocuklar istismar edilemezler, N.Ş.A., ne cinsel, ne siyasal!...

Çocuk tecavüzlerinin, çocuk gelinlerin pek sık görüldüğü bir ülkede her ne kadar geri çekilmiş de olsa dört yıl eğitimden sonra evde eğitim görme teklifi hala sizi düşündürmüyor mu?

******

Aslında var ya; acayip geçim sıkıntısı içinde olan bir halk için bulunmaz nimet!

Okul giderlerinden kurtul!

Sonra da şükret; “Hükümet sağ olsun!”

******

Offf!...

Bu işin içinde daha çok şeyler var; ahh, bu Oriyental cahilliğimiz olmasa!...

 

http://twitter.com/Gulgunkaraoglu

gulgun_2006@hotmail.com

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..