4,5G sisteminin altyapı çalışmalarında, yerli üretim yapan KOBİ' lerin mağduriyeti

GSM telekomünikasyon alt yapı alanında, Türkiye'de 15 yıldan bu yana, hatırı sayılır şekilde metal aksam üreten KOBİ ler kurulmuştur. Kurulan bu KOBİ ler nedeniyle, ilk başlarda, yurt dışından ithal edilen tüm metal aksamlar, yurt içinde üretilmeye başlanmış ve makro ekonomik hedefleri gerçekleştirme üzerine yapılan çalışmalara, gerek üretim ve katma değer, gerek istihdam ve gerek ihracat açılarından, büyük katkı sağlamışlardır. Bir başka deyişle, üretici KOBİ'ler, ithalatın önünü kesmeleriyle kalmamışlar, civar ülkelerede  ihracat yapmaya başlamışlardır.

Bilindiği üzere, 3G sisteminin alt yapısının kurulmasında, yerli malını teşvik amacıyla % 10 oranında, operatörlerin, yaptıkları yatırımlarını, yurtiçindeki KOBİ lerden alma zorunluluğu getirilmişti. Bununla ilgili olarak da, zaten 15 yıldır var olan KOBİ lerin, yanı sıra üretim yapmayan "ÇAKMA KOBİ" lerde kurulmuştu. BTK (Bilgi Teknolojileri Kurumu) da bu yaptırımların denetiminden sorumlu kurum olmuştur.

4,5G nin, Türkiye'de hayata geçirilmesine dair çalışmalar başladığından bu yana, devlet iyi niyetli olarak, KOBİ lerden alım yapma şartını % 30 ve takip eden yıllarda % 45 'e kadar çıkmasını zorunlu hale getirmiş ve KOBİ tanımına ek olarak "ÜRETİM" özelliğini de eklemiştir. Bir başka deyişle, üretim yapan KOBİ'lerden alma zorunluluğu getirilmiştir. 

Ancak, 2015 son çeyreğinden itibaren, piyasaya, kendi ülkesinden de aldığı destek ile, agresif bir şekilde giren çin'li vendor sıfatıyla firma, operatörlerin alt yapı kurulum ihalelerinin, çok ucuz fiyat vererek, hatta zarar ettiğine dair söylentilerde mevcuttur, toplam projelerin % 95 ni uhdesine almıştır. Hal böyle iken, söz konusu firma, Türkiye'de yıllardan beri üretilen ürünleri de, Çin'den getirmeye başlamıştır.

Bunun üzerine doğal olarak, yukarıda bahsettiğim tüm üretim yapan KOBİ ler işsiz kalmışlardır. Bu durumun ne kadar tehlikeli sonuçlar çıkardığını anlatabilmek için, konuyu biraz daha açmak istiyorum.

Öncelikle , ülkemizdeki çinli firmalara bakacak olursak, karar mercilerinin tamamen çinli olduğunu görürüz. Türk personelin karar verme veya son sözü söyleme gibi yetkisi yoktur. Avrupa menşeyli firmalarda ise, durum böyle değildir. Karar mercileri, türk personeldir ve yaptırım yetkileri de vardır.

Türkiye'de mevcut piyasa özelliği itibarıyla Çinli firma, tek alıcı konumuna gelmiştir. Bu firma, ayrıca bu üretimleri, Türkiye'den almayıp, Çin'den ithal ederek, resmen, KOBİ lerin nefes alma borularını tıkamıştır.

Operatörlerin sorumluluğu altında bulunan, yerli üretimden alma oranları ve şartı, operatörleri kara kara düşündürürken, üretim yapan KOBİ'ler boş durmakta ve operatörlerin iş verdiği çinli firma, hiç bir şeye aldırmadan ithalata devam etmektedir. Sanki, işveren çinli firmadır, taşeron firma operatörlerdir. Nasıl olsa, Çinli firmanın yerli alım yapma şartıyla ilgili bir bağlayıcılığı yoktur.

Konuyla ilgili, BTK'ya çok büyük bir sorumluluk düşmektedir. Çünkü, tebliğin son maddesi, eğer operatör bu % 30 luk yerli üretim kotasını dolduramaz ise, 6 ay önceden BTK'ya dilekçe verecek ve bu durumu erteleyecektir. Herhalde operatörlerde, buradaki esnekliğe güvenmektedirler.

Çinliler hiçbir ihalede verdikleri sözleri tutmamışlardır. İşi alıncaya kadar herşeye tamam ama iş uygulamaya geldiğinde ise, maalesef ortada birşey yok. Amaçları, işi alalım, piyasaya hakim olalım, ele geçirelim, rakiplerimiz yok olsunlar, ondan sonra zaten iş işten geçtikten sonra, sorun yok şeklindedir herhalde. Takım tezgahları üretimi sekötürünü böyle bitirmişlerdir. Artık üreticliğe soyunacak birisi de yoktur bu sektörde. Oyuncak sektörünü aynı şekilde vurmuşlardır ve sektör can çekişmektedir. Anakara'da raylı sistemler işiyle ilgili sözde % 51 nin yurtiçindeki KOBİ lerden alacaklardı , bir çöp dahi almadılar, nerdeyse % 100 ünü Çinden getirdiler. Sonuçta iş iptal ettirildi, çok şükür. Aynı tehlike, şuan GSM sistemeleri için geçerlidir.

Operatörlerde, (TURKCELL, VODAFONE, AVEA) kar maksimizasyonuna dikkat ederek, ülkenin geleceği, stratejik yapısı, gibi konuları düşünmemektedirler. Nede olsa, amaçları bu değildir. Amaçları karımızı nasıl yükseltebiliriz yönündedir. Ama burada görev, devlete düşmektedir. Devlet, ekonomisini korumak adına, işçisini vatandaşını korumak adına, ihracatını geliştirebilmek adına çinlilerin bu agresif istila projelerine dur demelidir.

Tüm devlet yönetiminin, yerli üretim diye beyanatlarına rağmen, çinliler, ülkede maalesef KOBİ katliamı yapmaktadırlar.

İşin başka bir tarafı, Çin, bizim ülkemizin taraf olduğu bloğun karşı bloğundadır. Haberleşme gibi, ülkemizin tüm baz istasyonlarına ve hücrelerine sızmaları, çok büyük bir tehlikedir. Bir çip taksalar, Allah korusun bir savaş halinde, ülkenin tüm haberleşme ağını, kendi blok ülkelerine servis etme riskleri vardır , ki bunu yaparlar. Bazı ülkelerde ise, bavul içinde paralarla, kirli her türlü oyuna bile girmektedirler.

Durum çok vahim ve acildir. 5 yıl önce kurulmuş, GSM alt yapı metal aksamı üreten firma KOBİ, kurulduktan 2 yıl sonra ihracata başlamış ve büyüme trendini yakalamışken, birden bugün durma noktasına gelmiştir.

Çin'in Türk Telekom'a sponsor olması, şu anda kısa vadeli maddi çıkışlar, yarın öbür gün üretim sektörlerimiz ortadan  silindiğinde Türkiye'nin aleyhine dönecektir. Türkiye'de GSM Alt yapısına üretim yapan KOBİ'ler, Çinli firma tarafından, hiç bir kanuni zorunluluğa uymadan, umursamaz bir şekilde resmen yok edilmektedir. Türkiye Çin tarafından ekonomik olarak işgal altındadır. Bu konuda acil olarak başta cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan beyin liderliğinde birşeyler yapılmalıdır. Ne de olsa, yerli üretimlerden mal alma zorunluğunu kendi başbakanlığı döneminde, kendisi bizzat çıkarttırmıştır. Konunun  takibi ve BTK nın bu konuda hassasiyetle durması, ülke ekonomisi ve ülke istihdamı, cari açığın kapatılması gibi makro ehedeflerin yerine getirilmesi açısından hayati önem taşımaktadır.

1 Nisan 2016 da, Türkiye'deki operatörler, 4,5G için start verecekler. Bir başka deyişle 1 Nisana kadar pilot ve yoğun bölgelerde, alt yapının oluşturulması gerekmektedir. Şu anda Çin'den, Türkiye ye milyarlarca TL lik, konteynerlerce, Türkiye'de de üretilebilen ürünler, gemilerle gelmektedir. Ülkede üretim yapan KOBİ ler ise, işsizlikten, iflas etmeme derdindedirler.

Devletin acil olarak bu konuya, el atması gerekmektedir. Yoksa çok geç olacaktır. Operatörlerde, 1-2 sene sonra bu çinli firma  yüzünden havlu atacaklardır.Yabancılar, Allah korusun bir savaş söz konusu bile olsa, olasılık bile olsa, ilk yaptıkları şey, uçak biletlerini ayırtmak yönündedir. ama bu ülkenin KOBİ lerinde, bu ülkenin insanları, gençleri, çalışmaktadırlar. Onların gidecek başka bir ülkesi yoktur.