Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ekim '13

 
Kategori
Deneme
 

40 oldum... Hukuk eğitimi almaya başladım.

40 oldum... Hukuk eğitimi almaya başladım.
 

Onun kadar büyük bir yazar avukat olmak için elimden gelen her şeyi yapacağım. Allah rahmet eylesin. Amin.


Geçtiğimiz 23 Ekim'de 40 yaşına girdim. Yine aynı tarihte Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Adalet Yüksek Okulu'na kaydoldum. Hedefim, 2 yıllık eğitim sonucu şartları yerine getirmiş bir öğrenci olarak Türkiye'nin en saygın üniversitelerinin birinin hukuk fakültesine dikey geçiş yaparak 4 yıllık bu yeni eğitim serüvenimin sonunu iyi bir avukat olarak taçlandırabilmek...

Bu ülkede, İletişim fakültesinde halkla ilişkiler ve tanıtım okuyup, üzerine bir de hukuk diploması koyabilmiş kaç kişi var bilmiyorum. Ama bu sayının çok fazla olabileceğini de sanmıyorum. Hele de 40'ından sonra okuyup avukat olmak, her babayiğidin harcı değildir herhalde. Ancak bugüne kadar yaşamının her anında en az hayatına okuduğu kadar kendine de meydan okumuş bir adam olarak bu mücadelemden de alnımın akıyla çıkmak için elimden gelen her şeyi yapacağım.

Kendime böyle bir hedef koymamın en temel iki nedeni vardı. Bunlardan birincisi, ben yalan söyleyemem, bu yüzden iyi bir avukat da olamam türünden bir önyargıyla yaptığım bir hatayı 20 yıl sonra bile olsa, telafi etmek. Yaşadığı sürece herkes ikinci bir şansı hak eder çünkü. Bu yola çıkışımın ikinci nedeniyse, bence ilkinden çok daha önemli... Bugün bu ülkenin, ülkemin en büyük ihtiyacı adalet... Türk toplumunun gerçekten sağlanabilecek bir adalete geçmişten çok daha fazla ihtiyacı var bugün... Hem de ekmekle su, havayla ateş kadar.

Ülkesinin geleceğinde söz hakkı isteyen, zamanı geldiğinde Türk siyasetinde başrol oynamak niyetinde olan bir adamın bugün alacağı nitelikli bir hukuk eğitimi, hem kendisinin hem ülkesinin yarınlarına çok yararlı olacaktır. Atatürk Cumhuriyeti'nin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve vatandaşlarının çıkarlarını korurken, hukuktan kaynaklanan, bilgi, idealizm ve cesaretle beslenip bütünleşmiş bir vizyonun beni ve ülkemi bugünden çok farklı yerlere taşıyacağına inanıyorum çünkü.

Kendimi bildim bileli, hak ve adalet mücadelesi verdim. Hem de bulunduğum her ortamda. Karşımdakilerin gücüne, kudretine zerre aldırmadan, yaşayacağım zorluklardan korkmadan, çekinmeden... Adil bir insan olmak, kendimin farkına vardığımdan beri en büyük yaşam idealim oldu. Ancak, yaşım ilerleyip yaşlandıkça, farkettim ki, ülkemin de, dünyanın benim düşünüp anladığımın çok ötesinde bir adalete ihtiyacı var. Siyasallaşmamış, ranta, çıkara esir düşmemiş, daha adil, daha güvenli bir dünya için çalışan Hz.Ömer Adaletine...

Diyeceksiniz ki, " Be hey şaşkın adam! Tek başına sen mi düzelteceksin yanlış giden her bi şeyi! Bu neyin heyecanı, bu neyin telaşı böyle! "

Evet, belki tek başıma düzeltemem ülkemde kötü giden her şeyi... Evet, dünyayı da kurtaramam bi başıma muhakkak. Ama be arkadaş! Her şeyi tek başıma düzeltemez, değiştiremezsem de, yolunda ölürüm bunların... Varamayacağı haccın yolunda canını veren kaplumbağa misali...

Hem, Milliyet Blog sayesinde, her gün yeni bir deniz yıldızını atarken insanlığın geleceğine, yaptığım akıllı bir adamın işiymiş gibi mi gözükür gözüne? Belki ben çok akıllı bir adam değilim ama; ideallerim aklım ve ruhumla yarışır daima. Sen bunu da mı anlamadın?

Evet, her şeye gücüm, gücümüz yetmez, yetemez belki... En azından, elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışabiliriz değil mi? Tıpkı Benim şu yazıyı yazarken, senin yazımı okurken yaptığın gibi...

Not: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır. 

 
Toplam blog
: 1349
: 1777
Kayıt tarihi
: 30.01.11
 
 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler veTanıtım, A.Ö.F. Adalet Yüksek Meslek ..