- Kategori
- Öykü
40 yaşında kadın
40 YAŞ KADIN
40 yaş…
Bunalımların, çelişkilerin, sorgulamaların yaşı…
Bunalımı getiren de çelişki ve sorgulamalar zaten.
Yoksa, sona bir hiç olarak yaklaşmak mı?.. Bir şey olamamak.. Bir tek şey bile…Bölünmek, bölündükçe azalmak, kendinden ya da hedefinden uzaklaşmak... Üstelik erteleyecek vaktinin kalmaması.
.
En çok korkuların yaşı.. Özellikle de yaşlanma korkusunun..
Beraberinde, genç görünmeye çalışırken komik duruma düşme endişesinin ..
Aslında hayatta hiçbir şey yapamadan göçüp gitme kabusunun..
Zamanın hızına duyulan şaşkınlık, vaktin ömrün diğer yarısında da daha az fiziksel olanakla geçecek olmasının farkedilmesi...Galiba korkudan çok bir panik hali..
Umutların azaldığı hatta tükendiği ; bir çok şeyin anlamsızlaştığı yaş…
Gerçi bu anlamsızlaşma kısmi bir özgürlük de vermeliydi..Hayat öylesine anlamsızlaşır ve ellerimizden kayıp giderken neyin önemi kalabilir ki, insanın kendinden başka?
Kısacası yüzleşme yaşı…Yarattığımız sahte sorunlar, toplumsal öncelikler, bize dayatılanlarla heba ettiğimiz yılları görme yaşı..
Yapabildiğim kadar yüzleşiyorum ve bu bana acı veriyor…
Acıdan korkuyorum ve kendimi engelliyorum...Sahte dünyamda kendimi kandırma eğilimindeyim hala..
Tek başıma yapamadığım yüzleşmeyi ve beraberindeki sorgulamayı hipnozla yapacağım ve biliyorum ki, o da bana acı verecek….
Ama acıya katlanmaya değer, sonrasında değişim olacaksa..
Ben de merhaba diyorum Barış'a , onun aksine sevimli görünmeye çalışarak..
Bunu