Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Temmuz '08

 
Kategori
Haber
 

441 Klasör, 2455 sayfa…

441 Klasör, 2455 sayfa…
 

Biraz ara verdik…

Tatile filan da çıkmadık… Özel nedenler gereği meşguliyet, yazı yazmama, köşemi doldurmama olanak vermedi.

Bu gün, Ergenekon <ı>(basına göre) davasının iddianamesi üzerine yapılan açıklamadan sonra, kendime verdiğim <ı>“Yıllık iznimin bir bölümüne” ara vererek, bu günden itibaren devam ediyoruz…

İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı, yasaların elverdiği ölçüde <ı>“İddianame” konusunda açıklamada bulundu.

İddianamenin açıklanmayan içeriğine ve Sayın Başsavcının belirtebildiği kadarıyla tutuklu veya tutuksuz yargılanacak olanların hakkındaki suçlama oldukça ciddi…

Sanıklar; <ı>“silahlı terör örgütüne üye olmak”, “silahlı terör örgütüne yardım etmek”, “cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmak veya görev yapmasını engellemeye teşebbüs”, “Türkiye Cumhuriyeti hükümetine karşı halkı silahlı isyana tahrik”, “patlayıcı madde bulundurmak, atmak ve bu suçları azmettirmek”, “Danıştay saldırısına ve Cumhuriyet gazetesine patlayıcı madde atmak suçlarına azmettirmek”, “devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etmek, kişisel verileri kaydetmek”, “askeri itaatsizliğe teşvik”, “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik” ve benzeri suçlardan yargılanacaklar…

Sonuçta yargılanacaklar…

Belli olan, şimdilik bu…

Bu iddialar için savcılar, 441 klasörden oluşan delillere dayandırarak 2455 sayfayı bulan bir iddianameye sığdırmışlar.

441 klasör delil demek, en az 250 bin sayfa delil demektir… Ve bu deliller, elbette muhataplarına sorulacak, cevapları alınacak, değerlendirilecek sonuçta da karar verilecektir. Bu bir <ı>“hukuki” süreçtir ve her kim olursa olsun, bu sürece saygı duymak ve suçlananları da dinleyerek sonucu beklemek zorundadır.

Sürecin sonunda suçlananlar ya beraat edecekler veya mahkûm olacaklardır. Buraya kadar <ı>“Hukukun üstünlüğü” ilkesine inanan herkesin sürece saygı duyması gerekir.

Ben, bir başka konu üzerinde duracağım…

Sayın Başsavcı, açıklamasını yaparken <ı>“Soruşturmanın başlatıldığı tarihten itibaren, yazılı ve görsel basında, örneğine çok az rastlanan bir yoğunlukta, soruşturmaya ilişkin bir kısmı gizli olan belge ve bilgiler yayınlandı ve soruşturmanın gizliliğini ihlal edici nitelikte yayın ve yorumlar yapıldı” dedi…

Peki, Sayın Başsavcım…

Şimdi sormak gerekmez mi <ı>“Mademki ‘ihlal’ olayı var, ne gibi yasal işlem yaptınız” diye?

Yasal süreci başlamış, soruşturma aşamasında olan bir konuda aylardan beri bazı gazetelere <ı>“servis” yapanlar ve o haberleri yayınlayanlar hakkında ne gibi işlem yapıldı?

Elbette bu aşamada iddianamenin içeriğini bilmiyoruz. Kim ne ile suçlandı, hangi eylemleri yapmaya kalkıştılar, hangilerini yaptılar, ne kadarını yapabildiler, bunların hepsi <ı>“İddianamenin” içeriğinde elbette olması gereken şeyler.

Bu aşamada bildiğimiz, ne ile suçlandıklarıdır. Bu suçlamaların biri de <ı>“…halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik…” şeklinde…

Suçlama eğer bu boyuta ulaştı ise, ve bu suçlardan dolayı yargılama yapılması gerekiyorsa, o zaman Türkiye’de daha geniş kapsamlı bir soruşturma yapılması, <ı>“halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik” edenlerin kimler olduğunun da açıklığa kavuşturulması gerekir.

Yalnız dikkat edilmesi gereken bir şey var.

<ı>“Bu suçlamanın kapsamına girecek olanlar kimlerdir” diye düşündüğümüzde, çok titiz ve dikkatli olmak gerekir.

Örneğin <ı>“Anayasa’yı değiştirerek, insanların dini inançları nedeniyle ‘kin ve düşmanlığa’ alenen tahrik” de bu kapsam içine alınabilir mi?

Anayasa’nın açık hükümlerine rağmen, <ı>“… siyasi simge olsa ne olur” sorusu bu kapsama girebilir mi?...

Yine örnek; <ı>“Türban bizim namusumuzdur” söylemi bu tanımlama içinde midir?

Veya <ı>“Müslüman cumhurbaşkanı seçtireceğiz” söylemi!...

Bunlar hangi <ı>“Suç”lamaların kapsamına girer, düşünmek gerekir…

Ama sağlam ve sakin akılla düşünenlerin, bu süreci <ı>“Düşünerek” geçirmelerinde yarar vardır…

Biz de öyle yapacağız, sakin ve salim akılla düşüneceğiz, kimseyi <ı>“…kin ve düşmanlığa alenen tahrik…” etmeye kalkışmadan <ı>“Hukukun üstünlüğü” ilkesine inanarak sonucu bekleyeceğiz…

<ı>14 TEMMUZ 2008

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..