45 saniye meşhur olursunuz! Yalan mı?

Ne için en az üç tane çocuk yapmamız gerektiğini sanırım şimdi daha net anlıyorum. Bir gecede 24 şehit veren bir ülke olarak normaldir. En az üç tane olsun ki, daha fazla kurban edelim. Her şeye bir açıklama var zaten. “Güçlü durun, bizi yıldıramazlar” Neden bahsediyorsunuz siz ya? Ne güçlü durması? Kapısına askerler geldiğinde sinir krizi geçiren o acılı annenin yerinde siz olsanız, sükuneti koruyabilecek misiniz?  Oğlunun acılı haberini askerleri gördüğü an anlayan o annenin yarasını kim sarabilir? Kim sızısına merhem olabilir?

Erdoğan konuşmasında “Değerli Basın Mensupları, Aziz milletim. Öncelikle hepimizin başı sağolsun. Rabbimden, Hakkari'nin Çukurca ilçesinde vatan savunması esnasında şehit düşen güvenlik görevlilerimiz için rahmet niyaz ediyorum. Mekanları cennet olsun diyorum. Milletimizin her bir ferdine, şehitlerimizin yakınlarına, Türk Silahlı Kuvvetlerimize sabır ve başsağlığı temenni ediyor; yaralı kardeşlerimize de acil şifalar diliyorum. Çatışma bölgesi Çukurca'dan gelen haberlere göre şu an itibariyle 24 Mehmetçiğimizi şehit verdik; 18 askerimiz de yaralandı.

Şu an itibarıyla, bölgede uluslar arası hukukun öngördüğü sıcak takip dahil olmak üzere, geniş çaplı operasyonlar devam ediyor. Bu acı hadisenin akabinde ben, bugün için planlanmış olan resmi Kazakistan ziyaretimi iptal ettim. Başbakanlıkta, ilgili bakanlarımız, Genel Kurmay İkinci Başkanımız ve MİT Müsteşarımızın da katılımıyla detaylı bir değerlendirme toplantısı gerçekleştirdik. Genel Kurmay Başkanımız ve Kuvvet Komutanlarımız incelemeler yapmak üzere bugün bölgeye gitmiş bulunuyorlar”

Açıklaması yapıyor. Biz bu sahneye hep alışkınız zaten. Kan dökülür, canımız yanar, mikroplar bayram eder sonra baş sağlığı ve sabır dilenir. Bir konuşma metni hazırlanır ve sağduyulu kelimeler seçilir. Olay yeri incelemeye gidilir. Bu değil mi bize düşen? Nasıl canlarına kıyılmış? Nerden ne ile saldırılmış? Bunları inceleyince görevimizi yerine getirmiş oluyoruz.

Nefes filmini izleyeniniz var mı bilemiyorum ama oradaki komutan rolünde olan Mete Horozoğlu ne güzelde ifade etmişti en gür sesiyle; "hepiniz öleceksiniz haberlere çıkıp 45 saniye meşhur olacaksınız. Cenazenizi ise ailenize göndereceğiz” dediği sahneyi anımsıyorum. Öyle olmuyor mu? Nasıl olduysa dün “saçma ve anlamsızlığı aleni olan” evlilik programları yayınlanmamış. Hayret nasıl oldu? Yaşını başını almış teyze ile amca evlendi mi evlenmedi mi bundan önemli konuda mı varmış ülkede? Yazık, Yazık! Ateş hep düştüğü yeri yakar. Ne kadar içimizde yansa aileleri gibi yıllarca kavrulacak mıyız bu acılarıyla? Bizler hep yeni şehitlere üzülüyor olacağız. Aileler ise kendi canlarına ve çocuklarının can yoldaşlarına daima yanacak.

Hepsinin ailesine sabır diliyorum