Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ağustos '16

 
Kategori
Anılar
 

46 senelik sır

46 senelik sır
 

YARIM ASIRLIK SIR


Birazdan okuyacağınız sırrı tam 46 senedir taşıyorum, daha fazla saklayamayacağım. Benimle mezara girmesine de gönlüm razı değil…

Sene 1970. İlkokulu bitirmemize sayılı günler kalmış. Öğretmenimiz bizleri yatılı okul sınavlarına hazırlamakla kalmamış, bir de Trabzon’a ta 50 kilometre uzaklıktaki köyümüzden arabaya bindirmiş, sınava götürmüş, karnımızı doyurmuş, geri getirmiş… O dönemim öğretmenleri öyle idealist insanlardı.

Bizden edindikleri deneyimleri bir küçük sınıf öğrencilerine yansıtmak için bir sene öncesinden hazırlıklara başladılar. Sadece öğretmek kâfi değildi, öğrenciyi çoktan seçmeli test usulü sınava da hazırlamak lazımdı.

O dönemde yazıcılar ve fotokopi makineleri henüz icat edilmiş değildi. Aynı yazıdan çok kopya basmak için ya matbaa kullanılıyordu ya da teksir makinası. Trabzon’un o uzak sahil köyünde ikisi de yoktu elbette.

Türk hükümeti o dönemde ücra yerleri kaderine terk etmiş, Allah’a emanet etmişti. Her ota maydanoz olan Amerikan hükümetinden ise insanı montofonlaştıran süt tozu ve sığırların bile yemeyeceği yağ dışında hiçbir destek gelmiyordu.  

Dördüncü sınıf öğrencilerine illa deneme sınavı yapılacaktı ya, öğretmenler düşünüp taşındılar, sonunda soru kâğıtlarını çoğaltmak için bir formül buldular: 5-6 sayfalık sınav kağıtları tek tek yazılarak çoğaltılacaktı. Bunu da biz 5’inci sınıf öğrencileri arasından seçilecek yazısı güzel, güvenilir, ağzı sıkı uşaklar yapacaktı. 

Güzel yazı kabiliyetinin ne derece ağır bir bedeli olduğuna o sene karar verdim. Okuma yazma bilmeyenlerin evlatlarına mektuplarını yazmak, gelenleri okumak yetmezmiş gibi bir de matbaa makinesinin görevini üstlenmek zorunda kaldık. Tam beş kopya sınav kâğıdını yazma sorumluluğu bana verildi. Tabii öncesinde, sorular hakkında bir sınıf küçük kardeşlerimize hiç bahsetmemeye sözler verdik, yeminler ettik…

El yazımızla birkaç günde çoğaltılan sınav kâğıtlarıyla küçük kardeşlerimize deneme sınavı yapıldı. Hepsi o kadar başarılı oldu ki, aynı başarıyı gerçek sınavda göstermiş olsalardı, Trabzon Lisesi’nin 1971-72 eğitim döneminin orta 1 öğrencilerinin önemli bir kısmının bizim köy okulundan mezun öğrencilerden oluşması işten bile olmayacaktı.

Şimdi gelelim 46 senelik sırra… Küçük kardeşlerimiz deneme sınavında başarılı oldular ya… Bunda bir sınıf büyük abilerinin, ablalarının, yani benim de içinde bulunduğum gurubun payı hiç de az değil.

Sınav kâğıtlarını yazarken soruları hafızamıza kazımasaydık… Yeminimizi tutsaydık… Ağzımız, birkaç minik bakla ıslanacak kadar sıkı olsaydı, küçük kardeşlerimiz boylarının ölçüsünü gerçek sınav öncesinde alacaklar, belki de daha sıkı hazırlanacaklardı.

Oh be, itiraf ettim rahatladım. Günah çıkarmak için illa kilise papazı aramak gerekmiyormuş.

Ha, bu arada… Yemini tutmayınca insan çarpılmıyormuş. En azından çocuklara bir şey olmuyor. Belki de Karadeniz uşakları efsunlu, onlar yamuk yumuk olmuyor…

 
Toplam blog
: 173
: 2173
Kayıt tarihi
: 03.10.07
 
 

1958 Trabzon doğumlu. Darüşşafaka Lisesi ve M.Ü. Siyasal Bilimler Fakültesi mezunu. Yazdığı kitapla..