5-0'da olabilirdi..

EURO 2008 dedik, heyecan dedik, hepimiz tüm dünyanın kapıldığı o müthiş çoşkuya kapıldık ve ilk maçı 2-0 kaybettik. Sonuçta spor bu yenmek de var yenilmek de. Önemli olan hataları tespit etmek.

Şurası bir gerçek ki Portekiz bizden çok daha iyi bir takımdı ve ellerinde iyi futbolcular barındırıyorlardı. Öylesi bir takıma karşı galip gelme şansımız azdı ama yine de umutluyduk.

Daha maçın ilk dakikalarından itibaren oyunu domine eden bir takım görüntüsünde olan Portekiz, ataklarını sıklaştırıyordu. Beklenen bir görüntüydü bu. Maçtan önce söylenenler gerçekleşiyordu.

Fatih Terim'i oldukça gergin gördüm. Belli ki bu turnuva üzerinde çok fazla stress yaratmış. Sürekli kızıp, bağıran bir görüntüsü vardı. Özellikle kaçan bir pozisyona tepkisi vardı ki stadyumda değil de bir evde olsa tüm mahalle sesini duyardı adeta.

İlk yarının ortalarına doğru Portekiz'in oyununu bozmaya başladık, güzel de pozisyonlar yakaladık ama Tuncay hiç formunda değildi. 2 pozisyonda ayakta duramadığı için vuramadı. Sakatlığı henüz tam geçmemişti.

Oyunun ilk yarısında başa baş bir mücadele görünümünde geçmişti ama beklediğimiz golü bulamadık. Güzel de pozisyonlar yakalamıştık ama olmadı.

***

İkinci yarıda Tuncay'ın çıkmasını beklerdim ancak Terim tercihini Mevlüt'ten yana kullandı. Portekiz takımı ikinci yarı daha da bastırdı. Üst üste ataklar buldu ve gollerini attılar.

Aslında gol kendini göstermiş ve geliyorum demişti kaç kere. Golden önce 2 topun direkte patlaması bizim şansımızdı ama futbolda şans tek başına işe yaramıyor ne yazık ki.

Biz yine de bir beraberlik umuduyla izliyorduk maçı ama pozisyonları değerlendirememek ekran başında bizler kahretmişti.

Uzatma dakikalarına kadar bir topları daha direğe çarpmıştı. Gerçekten şanslı günündeydi Milli takımımız fakat gelecek sefere bu kadar şanslı olmayabilirler. +90'da göstere göstere bir gol daha attılar.

Maçın skoru başlangıç için kötü. Averaj farkıyla son sıradayız 11 Haziran'a kadar fakat dikkat edilmesi gereken nokta futbolcuların ve teknik heyetin moralini bozmadan ve stresse geçit vermeden mücadeleye devam etmeleri.

Daha ilk maçtan Terim'in durumu çok da olumlu bir izlenim yaratmadı bizde.

***

Kahvehane filozoflarının bol olduğu ülkemizde teknik anlamda her kafadan bir ses çıkacaktır elbette. Şunun yerine şunu koy, bunun yerine bunu koy vs.. Oranın ortamı, atmosferiyse çok başka. Koy öyle konuşanları 2 adım zor atarlar. Takımlar da bu tip yorumlardan oldukça fazla etkileniyorlar.

Bize gereken ülkemize yaraşır bir futbolla, dünyadaki imajımızı daha da ileriye götürmektedir. Türkiye ne yazık ki ilk maçtan bunu yapamadı. Bunun yanında biraz şansımız eksik olsa 5-0 gibi ağır bir skorla karşı karşıya kalmamız içten bile değildi.

Önümüzdeki maçlar Portekiz'e göre daha kolay takımlar. Spor otoritelerinin de beklediği takımlar. Gün önümüze bakma günüdür.

Milli takıma tekrar başarılar...